13. Ceza Dairesi Esas No: 2011/33222 Karar No: 2013/4854 Karar Tarihi: 04.03.2013
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/33222 Esas 2013/4854 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanıkların başka bir suçtan yakalandığında üzerlerinde bulunan gözlük ve altın bilekliğinin mağdur tarafından teşhisi üzerine polis tarafından geri verildiğini ve mağdurun şikayette bulunmaktan vazgeçtiğini belirtti. Bununla birlikte, sanıklar hakkında 5237 Sayılı TCK'nın 168/2. maddesi gereği cezalarından indirim yapılamayacağına dair bozma nedeni yoktu. Mahkeme ayrıca, sanıkların kendi altsoyu üzerindeki haklarından mahrum bırakılacaklarının koşullu salıverme tarihine kadar süreceği koşulunu dikkate almamıştı, bu nedenle hüküm BOZULDU. Yeni hüküm, 5237 Sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca düzeltildi ve sanıkların kendi altsoyları üzerindeki haklarından mahrum bırakılma koşulları (velayet, vesayet, kayyımlık hakkı dışında) hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar; kendi altsoyları üzerindeki hakları ise koşullu salıverme tarihine kadar devam edeceği belirtildi.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/33222 E. , 2013/4854 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle temel cezanın belirlendiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir. Sanıklar başka suçtan yakalandığında üzerlerinde bulunan gözlük ve altın bilekliğinin mağdur tarafından teşhisi üzerine polis tarafından bu eşyaların iadesinin yapıldığı, mağdurun 09.10.2007 tarihli duruşmada “sanıklar yakalandığında gözlük ve altın bileklik polis tarafından bize iade edildi, sanıkların avukatları ise bugün 3.500 TL zararımı da karşıladı, bu nedenle şikayetimden vazgeçiyorum” beyanında bulunduğu, buna göre; iadenin kısmi iade olduğunun anlaşılması karşısında, mağdura 5237 Sayılı TCK"nın 168/4. maddesi gereği kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği sorulmadan sanıklar hakkında 5237 Sayılı TCK"nın 168/2. maddesi gereği cezalarından indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak, 5237 Sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 Sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 Sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.03.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.