MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2,62,51. maddeleri gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların 2008-2010 yılları arasında ... Sahil sitesinin yönetim kurulu üyeleri oldukları görev yaptıkları süreçte; daire sahibi Selma Belhumoğlu’ndan avukat aracılığı ile 450 TL"lik tahsilat yapılmasına rağmen bedelin site hesaplarına intikal ettirmedikleri, yine sitenin ortak kullanımına ait F blok altında bulunan yeri yönetim kurulu kararı olmaksızın ve kira sözleşmesi yapılmaksızın site işçisi ... "a kiraya vererek site adına 2.000 TL bedeli tahsil etmelerine rağmen site hesabına intikal ettirmedikleri, ayrıca E Blok, 4 Numaralı daire sahibi ... "ın dairesini ... isimli şahsa satması esnasında 580 TL"lik aidat borcu olmasına rağmen borcu yoktur şeklinde belge vererek siteyi zarara uğrattıkları, bu şekilde sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan olayda;
Tüm dosya kapsamından sanıkların, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal ederek, değişik zamanlarda birden fazla kez uhdelerine para geçirmek suretiyle menfaat temin etmiş olmaları karşısında, zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini,
Kabule göre de;
1-Sanıklar hakkında hükmolunan gün adli para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun maddesi olan TCK"nın 52/2. maddesinin gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
2-1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13.maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.