Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/11913
Karar No: 2019/2810
Karar Tarihi: 07.03.2019

Nitelikli zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/11913 Esas 2019/2810 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2018/11913 E.  ,  2019/2810 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli zimmet
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında zincirleme nitelikli zimmet, diğer sanıklar hakkında basit zimmete yardım etme suçlarından mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanık ... müdafilerin duruşmalı inceleme istemlerinin süresinde olmadığı anlaşıldığından 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, İNCELEMENİN DURUŞMASIZ YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... yönünden sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Olay tarihlerinde Nevşehir İli Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı olan sanık ..."in, 02/06/2014 tarihi ve öncesinde koruma ve gözetimi ile yükümlü olduğu damızlık hayvan yetiştiriciliği birliği hesabına küçükbaş hayvan sahiplerine ödenmek üzere yatırılan paralardan 980.000 TL ve 1.000 TL"lik meblağları aynı bankada bulunan şahsi hesabına kısımlar halinde havale ettikten sonra nakit olarak çekerek damızlık hayvan yetiştiriciliği birliği hesabından kendi şahsi hesabına aktardığı, 50.000 TL ve 5.000 TL tutarındaki meblağları ise bu hesaptan başka kişilerin hesaplarına göndererek, yine damızlık hayvan yetiştiriciliği birliği hesabından 2010-2013 yılları arasında muhtelif zamanlarda 42.438,40 TL"yi usulsüz olarak kullanarak, ayrıca stopaj vergisinin yatırılması için kendi hesabına 10.000 TL gönderdiği halde söz konusu vergiyi ödemeyerek zimmetine geçirdiği, diğer sanıklar ... ve ..."nin de sanık ..."e yardım ettikleri kabulüyle mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de;
    A-)Sanık ... hakkında nitelikli zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
    Sanığın yönetim kurulu başkanı olduğu damızlık hayvan yetiştiriciliği birliklerinin konusu itibarıyla suç tarihi öncesinde 10/03/2001 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu, suç tarihinde ise 13/06/2010 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu hükümlerine tabi olduğu, damızlık hayvan yetiştiriciliği birlikleri hayvansal ürün üretmek amacıyla kurulmadıklarından bu birlikler hakkında 06/07/2004 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu hükümlerinin, bu kanunun kapsamı da dikkate alındığında, uygulanmasına imkan bulunmadığı, öte yandan 17/02/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6589 sayılı Kanunun 6. maddesi değiştirilmeden önce ise söz konusu damızlık hayvan yetiştiriciliği birliğinin statüsünün 5996 sayılı Kanunun 10/6. maddesine göre organizasyon şeklinde tanımlandığı, ancak söz konusu Kanunun 10/6. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 20/03/2013 tarihli, 2012/76 Esas ve 2013/44 sayılı Kararı ile özetle ""... bu birliklerin kuruluşu, sona ermesi, temsili, yönetimi, fiil ehliyetini nasıl kullanacağı, tüzel kişiliğinin bulunup bulunmayacağı, haklara ve borçlara ehil olup olmayacağı konularında kanunla temel kurallar belirlenmeden bu hususların düzenlenmesi maddenin (15) numaralı fıkrasında yürütmenin düzenleyici işlemine bırakılması, anılan hususlarda kanun koyucunun yasal düzenleme yapmayıp bu hususların düzenlenmesini yürütmenin düzenleyici işlemine bırakması yasama yetkisinin devri sonucunu doğurduğu gibi, yasal çerçevesi çizilmemiş alanda idareye her an değiştirilebilir nitelikte hukuksal tasarruflarda bulunma yetkisinin verilmiş olmasının hukuki belirlilik ilkesini de zedelemesi, hukukumuzda kendine özgü amaçları gerçekleştirmek için kanunla kurulan ve nitelikleri özel kanunlarında gösterilen “birlik” isimli yapılar bulunmakta ise de bu yapılarla ilgili genel bir yasal düzenleme bulunmadığından, kurala konu birliklerin hukuki statülerine ilişkin temel hususların belirli olduğunu söylemeye olanak bulunmadığı..."" gerekçeleriyle iptaline karar verildiği ve bu kararın 07/11/2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında da 5996 sayılı Kanunda 17/02/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren ancak 07/11/2014 tarihinden itibaren geçerli olan 6589 sayılı Kanunla değişiklik yapılarak damızlık hayvan yetiştiriciliği birliklerinin yapısının yeniden düzenlendiği ve bu Kanun ile damızlık hayvan yetiştiriciliği birliğinin yönetim kurulu üyelerinin birliğin paraları üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılacaklarına dair hükmün 6589 sayılı Kanunun 6. maddesi ile 5996 sayılı Kanuna 10/E fıkrası olarak eklendiği, suç tarihinin de bu tarihlerden önce olması karşısında, damızlık hayvan yetiştiriciliği birliğinin tabi olduğu 08/04/2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 71. maddesinde ""Birlik ve Merkez Birliği hakkında, Kanun ve bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde ve vergi mevzuatı açısından 24/4/1969 tarihli ve1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uygulanır"" şeklinde bir düzenleme bulunsa da 5237 sayılı TCK"nın 2/2. maddesi hükmü de nazara alındığında suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereği idarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamayacağından sanığın kamu görevlisi gibi cezalandırılmasının mümkün bulunmadığı, bu nedenle suç tarihi itibarıyla zimmet suçunun oluşmadığının kabulü gerektiği, damızlık hayvan yetiştiriciliği birliğinin mallarını idare etme yetkisinin gereği olarak tevdi edilen Nevşehir İli Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliğine ait paraları zilyetliğin devri amacı dışında kendisinin yararına olarak tasarrufta bulunmak şeklindeki eyleminin ise 5237 sayılı TCK"nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    B-) Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli zimmete yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
    Ceza yargılaması sonucunda mahkumiyet kararının verilebilmesi için suç oluşturan fiilin sanık tarafından işlendiğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak, herkesi inandıracak biçimde kanıtlanması ve masumiyet karinesinin gereği olarak şüphenin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği (Anayasa 38/4. md., İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi 6/2.md., İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 11. md., Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi 14/2. md.) gözetildiğinde, sanıklar ... ve ..."nin aşamalarda değişmeyen savunmaları tüm dosya kapsamıyla birlikte değerlendirildiğinde; diğer sanık ..."in eylemine iştirak ettiklerine, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırdıklarına, suç işlemeye teşvik ettiklerine veya suç işleme kararını kuvvetlendirdiklerine ya da fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat ettiklerine, suçun nasıl işleneceği hususunda yol gösterdiklerine, fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağladıklarına dair şüpheden arındırılmış, kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı, sanıklar ... ve ..."ye atılı iddiaların, sanık ..."in eylemlerini gerçekleştirdikten sonra elde ettiği menfaatlerden bu sanıkları yararlandırdığı iddialarından ibaret olduğu ancak bu yönde kesin bir delilin dosya kapsamında bulunmadığı gibi bozma ilamımız doğrultusunda alınan kriminal raporda sanık ... tarafından paranın sanık ..."e teslim edildiğine dair dosyaya sunulan para teslim tutağındaki imzanın da sanık ..."e ait olmadığının belirtilmesi karşısında, sanık ..."in her defasında farklı iddiaları içeren aşamalardaki tutarsız beyanlarına itibar edilemeyeceği, ayrıca yalnızca hukuka ve yöntemine uygun biçimde kaydedilen ses ve görüntü kayıtlarının delil niteliğinin bulunduğu, buna karşın bir kişinin yaptığı görüşmenin gizlice kaydedilmesi hukuka aykırı olduğundan delil olarak değerlendirilmesinin olanaklı olmadığı, ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/05/2013 tarihli ve 2012/5 Esas, 2013/248 sayılı Kararında belirtildiği üzere, kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda karşı tarafla yaptığı konuşmaları ve görüntüleri kayda alması halinin hukuka uygun olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, aksi takdirde kanıtların kaybolmasının ve bir daha elde edilememesinin söz konusu olacağı, belirtilen ve meşru bir amaca dayanan bu hal dışında, faili kışkırtarak, tuzağa düşürerek, iradesini sakatlayarak, önceden planlanmış yöntemler, kurgulanmış senaryolar ve çeşitli düzenler uygulanarak elde edilen kanıtların ise, hukuka uygun kanıt niteliğinde kabul edilemeyeceği gözetildiğinde, sanık ..."in bilgisi dahilinde eşi Sevda Güneş tarafından kaydedildiği bildirilen ve yasal delil niteliğinde olmayan sanık ..."e ait dosyadaki ses kayıtlarına ilişkin dökümlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 206/2-a ve 217/2. maddelerine göre hükme esas alınamayacağı, bu kapsamda savunmaların aksine iddiaların şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan, varılan sonuç ile buna ilişkin delillerin dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurulmak suretiyle neler olduğu karar yerinde ayrıntılı olarak gösterilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu sanıklar ... ve ..."nin beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    C-) Tüm sanıklar yönünden kabule göre de;
    1-Yardım ettikleri kabul edilen nitelikli zimmet suçundan sanık ... hakkında TCK"nın 247/2. maddesi uygulandığı halde sanıklar ... ve ... hakkında uygulanmayarak eksik cezalar tayini,
    2-Uyulmasına karar verilen Dairemizin 21/09/2017 günlü bozma ilamında da belirtildiği üzere, sanıklar ... ve ..."nin yardım ettikleri kabul edilen nitelikli zimmet suçuna konu eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında, farklı tarihlerde gerçekleştirildiği gözetilmeden TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması suretiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayini,
    3-Sanık ..."in üzerinden çıkan 23.700,00 TL paranın suçtan elde edildiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu gösterilmeden yazılı şekilde katılan kuruma iadesine karar verilmesi,
    4-Sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş olması karşısında, kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılan Hazine lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi,
    5-02/06/2014 ve öncesi olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 05/2014 olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, katılanlar vekilleri ile sanıklar müdafilerin ve sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma ilamının içeriği, 5237 sayılı Kanunun 155/2. maddesinde tanımlanan suça öngörülen cezanın alt ve üst sınırları, tutuklu kaldığı süre nazara alınarak sanık ..."in TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü bulunmadığı takdirde salıverilmesi için yazı yazılmasına, 07/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi