Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17051
Karar No: 2020/221
Karar Tarihi: 05.02.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/17051 Esas 2020/221 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, 1967 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescilini istemişlerdir. Ancak mahkeme, kadastro çalışmalarının yapıldığı 1967 yılından davanın açıldığı 13.03.2014 tarihine kadar geçen sürede makul sürenin aşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Anayasa'nın 36. maddesi uyarınca herkesin yargı mercileri önünde hak arama özgürlüğüne sahip olduğu ve dava açma hakkının temel bir hak olduğu belirtilerek, yasal dayanağı bulunmayan yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, kadastro sırasında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir yasa hükmü bulunmadığı belirtilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde ise, kadastro sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı 10 yıl ile sınırlanmıştır.
16. Hukuk Dairesi         2016/17051 E.  ,  2020/221 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Davacılar, ... ve arkadaşları, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1967 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, taşınmazın bulunduğu yörede kadastro çalışmalarının yapıldığı 1967 yılından, davanın açıldığı 13.03.2014 tarihine kadar geçen sürede makul sürenin aşıldığı, kadastro çalışmalarının yapılmasından 10 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra açılan davanın makul süre içinde açılmadığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına ve davanın niteliğine uygun düşmemektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 36. maddesi uyarınca herkes, yargı mercileri önünde hak arama özgürlüğüne sahip olup, bu özgürlüğün en yaygın kullanılma şekli dava açma hakkıdır. Yine Anayasamızın 13. maddesi uyarınca, "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir." 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde, kadastro sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı 10 yıl ile sınırlanmış ise de, kadastro sırasında haklarında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir yasa hükmü bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, işin esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm delilleri toplanmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal dayanağı bulunmayan yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, Hazine vekili ve davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi