17. Hukuk Dairesi 2016/5911 E. , 2016/9460 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVALILAR : 1-...
2-...
BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın, müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu araca çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 7.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ve müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, 10.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, asıl davada davanın kısmen kabulü ile 2.446,00 TL maddi tazminatın davalı ...Ş."den kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."ten tahsiline, birleşen davada 7.337,00 TL maddi tazminatın davalı ...Ş."den tahsiline karar verilmiş; hüküm, asıl davada davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl davada davalı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 25/06/2015 tarih
... Karar sayılı ilamı ile davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece bozma ilamına uyulmasından sonra davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda, davanın reddine karar verildiği, gerekçeli kararda da kısa karara uygun olarak hüküm fıkrasında davanın reddine karar verildiğinin belirtilmiş olması ancak karar başlığında davalı olarak ...,..."nin gösterilmesi ve hükmün gerekçesine de hüküm fıkrası ile çelişkili olacak şekilde davalı ... AŞ yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile reddi, diğer davalılar yönünden mahkemece verilen 2010/238 esas 2013/454 karar sayılı ve 05.12.2013 sayılı karar diğer davalılar yönünden temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu gerekçesi ile diğer davalılar yönünden yeniden karar oluşturulmadığının belirtilmesi yukarıda açıklanan yasa maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve ... Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.