Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/5841 Esas 2014/7503 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5841
Karar No: 2014/7503
Karar Tarihi: 11.09.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/5841 Esas 2014/7503 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/5841 E.  ,  2014/7503 K.

    "İçtihat Metni"

    ...
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 23.05.2012 tarihli dava dilekçesi ile.... Köyü 102 ada 1617 nolu parselin 07/06/2002 tarihinde kesinleşen tapulama çalışmaları sonucu tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tescil edilmesine rağmen, dava konusu parselin en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman haritası incelendiğinde orman sayılan yerlerden olduğunun görüldüğünü belirterek, .... bulunan 102 ada 1617 nolu parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile ... adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece,davanın kabulü ile; ... 102 ada 1617 nolu parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle...adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılmış ve 2002 yılında kesinleşmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin 20.11.2012 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 16. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu ve bu tür yerler kesinleşen orman kadastro sınırları dışında bulunsa bile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle zilyetlikle kazanılamayacağından özel mülk olarak kişiler adına tescil edilemeyeceği ve davalı tarafından tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayanarak açılmış bir tazminat davası da bulunmadığı göre, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 11/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.