23. Hukuk Dairesi 2017/810 E. , 2020/1462 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat ve ipoteğin kaldırılması davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün asıl davada davalı ... Bankası vekilince duruşmalı, birleşen davada davacılar vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı ... vekili Avukat ..., ihbar olunanlar-birleşen davada davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... ile asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... Esnaf ve Sanatkarlar Odası vekili Avukat ..., davacılar yanında katılanlar ... ve diğerleri vekili Avukat ... gelmiş, tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, ipotek karşılığı kredi kullanma yetkisi genel kurula ait olmasına rağmen, oda başkanı dava dışı ... ve genel sekreter ... tarafından, yönetim kurulu karar defterinde tahrifat yapılarak, davalı bankadan 150.000,00 TL kredi kullanıldığını ve davacı odaya ait hizmet binasının ipotek verildiğini, adı geçenlerin bu krediyi şahsi işlerinde kullandıklarını, ayrıca kredi kullanılırken bankaya ibraz edilen imza sirkülerinin güncel olmadığını, basiretli tacir gibi davranmakla yükümlü olan davalı bankanın bu hususlara dikkate etmesi gerektiğini, ödenmeyen ana para borcunun 62.100,00 TL olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin bu tutar kadar davalı bankaya borçlu bulunmadığının tespiti ile ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava konusu taksitler de ödendiğinden, ıslah yoluyla, bu kez davalı bankanın usulsüz kredi açmakla ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğundan bahisle, 62.100,00 TL tutarındaki zararının tazminini talep etmiştir.
Asıl davada davalı banka vekili, usulsüz kredi kullandırılması gibi bir durum olmadığını, kredi işlemlerinin davacı odanın yetkilileri tarafından yapıldığını ve üst birliğin krediye onay verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı ... vekili, davalı oda tarafından, T. ... A.Ş.’den çekilen kredi nedeniyle bankaya yapılan ödemeler kadar, müvekkili hakkında 12 adet dosyada toplam 78.446,57 TL tutarında icra takibi yapıldığını, yapılan ceza kovuşturmasında sonucunda müvekkili hakkında verilmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı odaya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı oda vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı oda başkanı ... ve genel sekreter ...’nın kredi başvuru evrakında tahrifat yaptıklarının ceza yargılamasında tespit edildiği, 5362 Sayılı Yasa’nın 10. maddesi hükmü uyarınca, ipotek karşılığı kredi kullanılmasına karar verme yetkisinin genel kurula ait olduğu, genel kurul kararı olmaksızın sırf yönetim kurulu kararına ve üst birliğin muvafakatine dayalı olarak kredi veren davalı bankanın, basiretli bir tacir gibi hareket etmediği, bu itibarla davacı odanın söz konusu kredi borcundan sorumlu olmadığı, davacı odanın bu nedenle uğradığı zarardan, davalı bankanın, oda başkanının ve genel sekreterin zincirleme olarak sorumlu oldukları gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile toplam 62.100,00 TL’nin davalı bankadan tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı banka vekili, birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı banka vekili, birleşen davada davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı banka vekili, birleşen davada davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davada davalı ... Bankası A.Ş."den alınmasına, birleşen davada davacıların fazla yatırmış olduğu harcın istek halinde iadesine, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin, asıl davada davalı bankadan ve birleşen davada davacılardan tahsili ile asıl davada davacı-birleşen davada davalı odaya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.