Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1583
Karar No: 2021/12395
Karar Tarihi: 02.12.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/1583 Esas 2021/12395 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/1583 E.  ,  2021/12395 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen reçete bedeli ve cezai şart tahsili ile uyarı cezası işlemlerinin iptali-menfi tespit davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; ... Eczanesi’nin sahibi olduğunu, ..., ..., ..., ... isimli hastalar adına Kuruma 5 adet sahte reçete fatura ettiği ve ...’dan 1 adet reçete nedeniyle katılım payı almadığı gerekçesiyle 2016 protokolünün 5.3.2 ve 5.3.10. maddeleri dikkate alınarak 6.17. maddesi uyarınca 3 sahte reçete için 5.3.10 ve ...’a ait 2 reçete için sadece 5.3.10. maddeden ve 1 adet katılım payı alınmayan reçete için 5.3.6. maddeden cezai işlem uygulanarak 206.777,80 TL cezai şart bedeli ve 20.627,78 TL reçete bedeli olmak üzere toplam 227.405,58 TL borç tahakkuk ettirildiğini, ayrıca uyarı cezası verildiğini, yapılan işlemin haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle işlemin iptaline, uyarının kaldırılmasına, kurum ile aradaki muarazanın giderilmesine, 14/03/2018 tarih ve 98206689-E.1555919 sayılı resmi yazıda belirtilen ve talep edilen cezai şart ve reçete bedeli toplamında 227.405,58 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; kuruma fatura edilen ..., ..., ..., ... adlı kurum sigortalısı hastalar adına sahte olarak düzenlendiği belirtilen reçeteler ile ilgili sahteciliğin kimin tarafından yapıldığı, eczacı veya çalışanlarının bu eylemi yapanlar ile iş birliği içinde olup olmadıkları, davacı eczacının kasti bir davranışının bulunup bulunmadığının belirlenemediği, kastın varlığı ile ilgili davalı kurumca bir tespitin de yapılmadığı, uygulanan cezai işlemlerin davalı kurum tarafından somut delillere dayanılarak yapılmadığı kesin olarak belirlendiğinden bu işlemlerin mevzuata uygun olmadığı ve yersiz olduğu, dava dışı hasta ...’ın reçetesi nedeniyle protokolün 5.3.6 maddesine göre
    uygulanan 500,00 TL lik cezai işlemin de hastanın tanık olarak alınan ifadesinde katılım payını davacı eczaneye ödediğini beyan etmiş olması nedeniyle yerinde olmadığı kesin olarak belirlendiğinden dava konusu yapılan cezai şart, reçete bedeli ve ayrıca uyarıya ilişkin işlemin iptaline, davacının davalı kuruma cezai şart ve reçete bedeli toplamı olan 227.405,58 TL alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Kurum tarafından; davacının faturalandırdığı 5 adet reçetenin sahte olduğu gerekçesiyle ve sahte olan reçetelerin ..., ..., ... isimli hastalara ait 3 tanesinin arkasındaki imzanın da hasta ya da ilacı teslim alana ait olmaması nedeniyle, Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolünün 5.3.2 ve 5.3.10. maddelerine göre ceza verilmesine karar verildiği, ancak protokolün 6.17 maddesi de dikkate alınarak 5.3.10. maddeye göre cezai şart miktarı belirlendiği, ... isimli hastaya ait 2 adet reçete için ise sadece 5.3.10. madde uygulanarak cezai şart miktarı tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bu cezai işlemlerin yerinde olup olmadığının belirlenmesi yönünden 4 hastanın Kurumda ve mahkemede alınan beyanları ile reçete muhteviyatı ilaçları teslim alan kişi olarak Medula sistemine hastaların yakını ...’un bilgilerinin kaydedilmiş olması ve kaydedilen bu bilgilerin doğru olduğu dikkate alındığında, ..., ... ile ...’a ait 4 reçetenin hastaların yakını ...’a teslim edildiği, reçete arkasındaki imzaların bu kişinin imzaları ile benzer olduğu ve davacı ile çalışanlarının kasıtlı olarak Kuruma reçete fatura ettiğinin ispatlanamadığından bu 4 reçeteye ilişkin cezai işlemlerin iptali yerinde olmuşsa da hastalardan ...’ya ait 1 adet reçetedeki ilaçların bizzat kendisi tarafından teslim alındığı Medula sistemine kaydedilmiş olmasına rağmen, bu hastanın söz konusu ilaçları almadığı, reçete arkasındaki imzanın kendisine ait olmadığı, ...’un eczanede çalıştığı için ilaç almak konusunda kendilerine yardımcı olabileceğini söylemesi üzerine kimlik fotokopilerini aldığını, ama kendileri adına ilaç almasını ...’a hiç söylemediklerini, bu reçetenin ... tarafından yazdırılmış ve alınmış olabileceği yönündeki beyanları dikkate alındığında bu hastaya ait 1 adet reçete için uygulanan 5.3.10. madde yerinde olmamışsa da, 5.3.2. maddesinin uygulanması isabetli olduğundan davacı hakkındaki cezai şart miktarının 2016 protokolünün 5.3.2. maddesine göre sadece bu hastanın reçetesi yönünden belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedeni yapılmıştır.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 02/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi