4. Hukuk Dairesi 2016/16632 E. , 2019/964 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/04/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat, birleşen 2011/30 esas sayılı davada davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 26/01/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat, birleşen 2008/440 esas sayılı davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından davalılar ... ve ... aleyhine 30/06/2008 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen 2011/30 esas sayılı davanın reddine, birleşen 2008/440 esas sayılı davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre asıl ve birleşen 2011/30 esas sayılı davalarda davacı Bakanlık vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacı Bakanlık vekilinin diğer temyiz itirazına gelince;
Asıl 2008/202 esas ve birleşen 2011/30 esas sayılı dava, araç hasarı nedeniyle maddi tazminat, birleşen 2008/440 esas sayılı dava, alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen 2011/30 esas sayılı davanın reddine, birleşen 2008/440 esas sayılı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen 2011/30 esas sayılı davanın davacısı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl davada davacı Bakanlık vekili; 19/10/2007 tarihinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru davalı ...’ın sevk ve idaresindeki ... plakalı ... marka zırhlı aracın direksiyon hakimiyetini kaybedip takla atması sonucu hasar görmesine neden olduğunu, araçta oluşan hasarın ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/152 D. İş sayılı dosyasından tespit edildiğini, hasara davalının kusurlu
hareketinin sebep olduğunu belirterek, 60.395,00 TL tazminatın tespit masrafıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 10/12/2010 tarihli ıslah dilekçesiyle polis aracının değişmesi gereken parçaları için tek yetkili firmaya 28/08/2008 tarihinde 65.000,00 TL ve 09/11/2010 tarihinde 27.190,00 TL ödeme yapıldığını belirterek, asıl davadaki istem miktarını 92.190,19 TL ye yükseltmiştir.
Birleşen 2011/30 esas sayılı davada davacı Bakanlık vekili; davalılardan ...’nin kullandığı ve diğer davalı ... adına kayıtlı ... plaka sayılı aracın karıştığı davaya konu kazaya ilişkin yapılan ceza yargılamasında davalı ...’nin kazanın oluşumunda 5/8 oranında kusurlu bulunduğunu ve mahkumiyetine karar verildiğini, Hazine zararının oluşumuna davalıların kusurlu hareketlerinin sebep olduğunu belirterek, 92.190,19 TL hasar bedelinin davalılar ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleşen 2008/440 esas sayılı davada davacı ..., 19/10/2007 tarihinde kullandığı ... plaka sayılı araç ile davalılardan ...’nin kullandığı ve diğer davalı ... adına kayıtlı ... plakalı minibüsün kazaya karıştığını, aleyhine maddi tazminat istemiyle ikame edilen asıl davada verilen ihtiyati haciz kararı gereğince maaşına haciz konularak kesinti yapılmaya başlandığını, kazanın oluşumunda davalı ... ...’nin asli kusurlu olduğunu, diğer davalı ...’ın ise araç sahibi olarak sorumluluğu bulunduğunu belirterek, 60.395,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilentahsili isteminde bulunmuştur.
Birleşen 2011/30 esas sayılı davanın davalıları ... ve ... vekili, davacı Bakanlığın asıl ve birleşen dosya davalısı ...’tan yaklaşık 45.000,00 TL miktarında alacak tahsil ettiğini, davacının ödediği hasar bedelini ancak kusurları oranında müvekkillerinden isteyebileceğini, davacının ödediği hasar bedelinin tamamını istemesinin mükerrer tahsilata sebep olacağını belirterek, kısmi ödemeler ve kusur oranları göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İhbar olunan sigorta şirketi vekili, davalılardan ...’a ait minibüsün müvekkili şirket tarafından trafik poliçesi ile sigortalandığını, poliçedeki sorumluluk miktarının maddi zararlar için 8.000,00 TL olduğunu, ancak müvekkili şirket yönünden bir temerrüdün söz konusu olmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece, toplam 92.190,19 TL hasar bedelinin kazanın meydana gelmesinde 3/8 oranında kusurlu olan davalı ...’ın 34.571,33 TL lik kısmından sorumlu olduğu, ancak davacı Bakanlık tarafından icra takip dosyasıyla 21.290,53 TL miktarında fazla tahsilat yapılmış olması nedeniyle bu davalıdan talep edebileceği bir alacağı kalmadığından asıl davanın reddine, birleşen 2011/30 esas sayılı dosyanın davalıları ... ve ...’dan ise asıl davanın davalısı ...’tan yapılan fazla tahsilat nedeniyle davacının herhangi bir alacağı kalmadığı gerekçesiyle birleşen 2011/30 esas sayılı davanın reddine, birleşen 2008/440 esas sayılı davanın davacısı ...’ın kusur oranının üzerindeki asıl davanın davacısı Bakanlığa yapılan fazla ödeme miktarı olan 21.290,53 TL’nin ise ödeme tarihlerinden itibaren faiziyle birlikte birleşen 2008/440 esas sayılı davanın davalıları ... ve ...’dan tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/405 esas sayılı dosyasında yapılan ceza yargılamasında, sanık ...’nin katılanlar ... ve ...’e yönelik üzerine atılı taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden
olma suçundan trafik kazasının meydana gelmesinde asli kusurlu bulunarak netice olarak 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve verilen cezanın ertelenmesine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı ve 20/02/2014 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.
Eldeki davada alınan 29/12/2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, kazanın oluşumunda davalı sürücü ...’nin 5/8, davalı sürücü ...’ın 3/5 oranında kusurlu oldukları, davacı Bakanlık tarafından araç hasarına ilişkin yapılan 92.190,19 TL ödemeden davalı ...’in kusuruna isabet eden miktarın 34.571,33 TL ve davalı ...’in kusuruna isabet eden miktarın ise 57.618,86 TL olduğu belirtilmiş, kazaya karışan minibüsün zorunlu mali mesuliyet sigortasından alınacak olan 8.000,00 TL nin davacı tarafından alınmayarak davalıların zararının çoğaltıldığından bahisle, sigorta şirketinin ödemesi gerekli sigorta bedeli, davalıların sorumlu oldukları miktarlardan kusurları oranında düşülerek, davalı ...’in 19.750,53 TL fazla ödeme yaptığı, diğer davalı ve sürücünün sorumlu olduğu miktarın ise 54.618,86 TL olduğu sonucuna varılmıştır. Yargılamada alınan 25/11/2015 günlü bilirkişi raporunda ise, icra takip dosyasına davalı ...’in maaşından ihtiyati haciz kararı gereği yapılan kesintiler toplamı 50.861,86 TL, sigortadan tahsil edilmeyen miktar da hesaba katılarak davalı ...’den alınan fazla ödeme 21.290,53 TL, diğer davalılar ... ve ...’in kusurları oranında sorumlu oldukları miktar ise 54.618,89 TL olarak belirlenmiştir.
Haksız eylem nedeniyle gerçek zararın karşılanacağı gözetilerek, gerçek zarar miktarı tespit edilmelidir. Dosya kapsamından; davacı Bakanlığın davaya konu aracın tamiri için toplam 92.190,19 TL ödeme yaptığı konusunda bir ihtilaf yoktur. Maddi tazminatın kapsamı, gerçek zararla sınırlıdır. Davacı Bakanlığın ödediği hasar bedelinden davalı ...’in kusur oranına göre sorumlu olduğu miktar 34.571,33 TL ve diğer davalıların kusur oranına göre sorumlu oldukları miktar ise 57.618,86 TL dir. Davacı Bakanlığın davalı ...’den yaptığı toplam tahsilat miktarı 50.861,86 TL ve ...’ın kusur oranının üzerinde icra dosyasına yaptığı fazla ödeme miktarı ise 16.290,53 TL dir. Davacı Bakanlığın davalı ...’den ihtiyati haciz kararı gereğince yaptığı toplam 50.861,86 TL miktarındaki tahsilat, davacının toplam 92.190,19 TL olan zararının tümünü karşılamamaktadır. Dolayısıyla, mahkemece birleşen 2011/30 esas sayılı davaya ilişkin olarak, asıl dosya davalısı ...’den alınan fazla ödemenin davacı Hazinenin zararını karşıladığı gerekçesiyle birleşen 2011/30 esas sayılı dosya davalıları ... ve ... yönünden verilen red kararı doğru olmamıştır.
Şu halde, birleşen 2011/30 esas sayılı davaya ilişkin davacı Bakanlığın istemi asıl dosya davalısı ...’den alınan fazla ödemeyle karşılanmadığından, mahkemece yukarıdaki açıklanan hususlar ve davacı Bakanlığın sigortaya başvuru yapmadığı, sigorta bedelinin hesaplamada göz önüne alınmayacağı da dikkate alınarak, davacı Bakanlığın gerçek zarar miktarının tespiti ile hesaplama yapılmak suretiyle davalıların sorumluluğunun belirlenip sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, asıl ve birleşen 2011/30 esas sayılı dosya davacısı Bakanlık vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine 25/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.