14. Hukuk Dairesi 2020/1284 E. , 2020/7815 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 10/12/2019 gün ve 2019/2923 Esas, 2019/8481 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, belediyeden ihale ile satın alıma dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin miras bırakanı ..."nın eski 30 ada 6 parsel (yeni 6918 ada 17 parsel) sayılı 288 m2"lik taşınmazın 1972 yılında Kağıthane Belediyesinden ihaleyle satın aldığını, satış bedelini ödediğini, taşınmazda sonrasında yapılan imar uygulaması ile %34,92 oranında düzenleme ortaklık payı kesildiğinden bakiye 219 m2"lik kısmı tapu kaydının iptali ile davacılar adına mirasçılık belgesindeki payları oranında tescilini istemiştir.
Davalı vekili, satış sözleşmesinin resmi şekle uyulmadığından geçerli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 10.12.2019 tarih, 2019/2923 Esas, 2019/8481 Karar sayılı ilamı ile ".... dava dilekçesinin ve davacılar vekilince dosyaya sunulmuş 17.03.2014 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin incelenmesinde; dava konusu yere davacılar miras bırakanı ..."nın, 02.05.1972 tarihli müzayede kainesi ile 288 m2"lik yer satın alıp bedelini ödeyerek malik olduğunun iddia edildiği, davacılar miras bırakanı adına düzenlenmiş tapu tahsis belgesinin daha sonraki bir tarihte düzenlendiğinin ileri sürüldüğü ve neticeden davacıların ihale ile satın almaya dayalı, eldeki tapu iptali ve tescil davasını açtıkları anlaşılmaktadır. Belediyeye ait taşınmazların satışı yine Belediye Meclisinin kararına bağlı kılınıp, Meclisin kararı doğrultusunda Belediye encümeninin tasarrufa yetkili olduğu benimsendiğinden, Belediye encümeni tarafından yapılan Belediye’ye ait taşınmaz mal satışlarının geçerli olması için, Belediye Meclisi tarafından Belediye Encümeni"ne yetki verilmesi gerekmektedir. Ne var ki; davacının dayanmış olduğu satışa ilişkin Belediye Meclis kararı bulunmadığı gibi, Belediye Meclisi tarafından Belediye Encümeni’ne yetki verildiğine dair bir karar da bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda şartları oluşmaksızın yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir."" gerekçesiyle bozulmuştur.
Davacılar vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosya kapsamından dava konusu yere davacılar miras bırakanı ..."nın, 02.05.1972 tarihli müzayede kainesi ile 288 m2"lik yer satın alıp bedelini ödeyerek malik olduğu, davacılar miras bırakanı adına düzenlenmiş tapu tahsis belgesinin daha sonraki bir tarihte düzenlendiği, satış tarihinden itibaren taşınmazın davacıların murisi ... ve O"nun ölümünden sonra da mirasçıları olan davacılar tarafından kullanıldığı, üzerinde muris tarafından 1970"li yıllarda yapılmış yapı bulunduğu, elektrik ve su aboneliklerinin yapıldığı, emlak vergilerinin ödendiği, kayıt maliki olan Belediye tarafından dava tarihine kadar her hangi bir uyuşmazlık çıkarılmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer yandan satış tarihinde yürürlükte olan 1580 sayılı Belediye Kanununda belediyeye ait taşınmazların satışına ait yetki konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Konuya ilişkin 14 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunun 18/e maddesi ile; " Belediyeye ait taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine vb. karar verme yetkisinin belediye meclisine ait olduğuna" dair düzenleme yapılmış ise de, 1972 yılında yapılmış olan bir satış için belediye meclisi kararı aranması emsal kararlara aykırılık oluşturacaktır. Dosyada bir örneği bulunan ve Dairemizce de onama kararı verilen Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.11.2009 tarih ve 2008/500 Esas, 2009/436 Karar sayılı ilamı ile yine Dairemizce bozma kararı verilen 23.09.2020 tarih ve 2016/16763 Esas, 2020/5315 Karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.
Usulüne uygun olarak yapılan araştırma sonunda verilmiş olan mahkeme kararının onanması gerekirken, yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması maddi hataya dayalı olduğundan; davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairemizin 10.12.2019 tarih, 2019/2923 Esas, 2019/8481 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verilerek; davalı vekilinin temyiz itirazlarının yeniden incelenmesine geçilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.12.2019 tarih, 2019/2923 Esas, 2019/8481 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıdaki değişik gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın bundan mahsubuna, davacılardan alınan karar düzeltme harcının yatırana iadesine, 26.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.