MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL

Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Asıl ve birleştirilen davada davacı, acil işlerini yapması için babası olan davalı ...’ye vekaletname verdiğini, zaman içerisinde baba- oğul ilişkilerinin zedelendiğini, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak ... ada ...parsel sayılı taşınmazını eşi olan diğer davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin bedelsiz olduğunu, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettikerini ileri sürerek tapu iptali ve tescile mümkün olmazsa bedele karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı ..., taşınmazın gerçekte vekil olan diğer davalı ...’ye ait olduğunu, ancak taşınmazın ... tarafından 3. kişiden satın alındığı tarihte genç olması ve öz evladı bulunması nedeniyle oğlu olan davacı adına tescil edildiğini, davaya konu temlikle, aile içi inançlı işlemden kaynaklanan tapu kaydının yine aile içi kararla el değiştirdiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davalı ..., savunma getirmemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddianın ispatlanamadığı, davalıların inançlı işlem savunmalarını ispatladıkları gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, ... Bölge Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalıların inançlı işlem savunmalarını kanıtlayamadıkları, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, vekil ile davalı ...’ün el ve işbirliği içerisinde hareket ederek davacıyı zararlandırma amacıyla temliki gerçekleştirdikleri bu nedenle asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiş, birleştirilen davaya yönelik istinaf kanun yolu başvurusu ise HMK"nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddedilmiş; kararın davalı tarafça asıl dava bakımından temyizi üzerine, bölge adliye mahkemesince 02.07.2020 tarihli ek karar ile, muhtıra tebliğine rağmen davalı tarafça eksik yatırılan nispi temyiz harcının tamamlanmadığı gerekçesiyle HMK’nın 366. maddesinin yollaması ile HMK’nın 344/ 1. maddesi uyarınca davalı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek karar ve karar asıl davada davalı ... vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.10.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... gelmedi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; asıl davada davalı ..."ün yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan ek kararın ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 4.90 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl davada davalıdan alınmasına, 26/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.