9. Hukuk Dairesi 2020/535 E. , 2020/2685 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, davalı şirketin yurtdışı şantiyelerinde demirci ustası olarak 01.08.1989 - 15.11.2007 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin sonlandırılarak Türkiye"ye gönderildiğini, son ücretinin aylık ücretinin 1.400,00 USD olduğunu, 3 öğün yemek, barınma ve ısınma gibi gereksinimlerinin davalı işveren tarafından karşılandığını, işine son verildiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatının, ihbar tazminatının ve yıllık izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının çalışmasının proje bazlı ve dönemsel olduğunu, her projenin bitimi ile iş akdinin kendiliğinden sona erdiğini, davacının yurtdışında çalıştığı dönem boyunca ilgili ülkenin yasal mevzuatına tabi olduğunu, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteme hakkına sahip olmadığını, davacının çalıştığı ülkenin yasaları uyarınca tüm haklarının kendisine verildiğini, davacı ile söz konusu şantiyelerin yapım işinde işin bitirilerek tesliminden sonra iş ilişkisinin sona erdiğini, davacı ile proje bazlı olarak belirli süreli iş ilişkisinin kurulduğunu, davacının belirli süreli olarak istihdam edildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece verilen ilk karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nin 28/01/2016 tarihli 2014/28612 E. 2016/2267 K. sayılı ilamı ile özetle;
"... Davacı işçi ücretinin son aylık ücretin net 1400 USD olduğunu ileri sürmüş, davalı işveren 2,65 USD saat ücretini savunmuştur. Davacı tanıkları davacının iddia ettiği ücreti bildirmişlerdir. Ücret araştırmasına gelen cevapta demirci ustasının 1.700 TL net ücret alabileceği bildirilmiştir. Bilirkişi raporunda iddia ve savunmaya göre iki seçenekli hesaplamaya gidilmiştir.
Davacının imzasını içermeyen aylık ücret bordrolarında saat ücreti ile temel ücret hesabı dışında fazla çalışma, hafta tatili ile bayram genel tatil ücreti gibi tahakkuklara yer verilerek davacının banka hesabına yatan tutar ile uyumlu bir tahakkuka gidilmiştir. Oysa davacının banka hesabına son dönemlerde yapılan ödemeler maaş açıklamasıyla 1000 USD’nin üzerinde gerçekleşmiştir. İşçinin yurt dışında harcaması için elden verilen bir miktar da dikkate alındığında 1100 USD aylık ücret aldığını kanıtlanmış durumdadır. Davalı işveren işçinin imzasını içermeyen ve her zaman düzenlenmesi mümkün olan bordrolarla temel ücreti bölmek suretiyle diğer işçilik alacaklarının da ödendiği şeklinde bir uygulama geliştirmiştir. İşçinin banka hesabına yapılan ödemelerde maaş açıklaması dışında başka bir bilgiye yer verilmemiştir. Böyle olunca davacının aylık temel ücretinin 1100 USD olduğu kabul edilmeli ve gerekirse bu esaslar dahilinden bilirkişiden yeniden rapor alınmalı ve mahkemece bir değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmelidir. " gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma kararı sonrası mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin alacağının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
Bu karar da davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nin 13/12/2018 tarihli 2018/10051 E. 2018/23120 K. sayılı ilamı ile özetle;
"...Davacının dava dilekçesindeki talebi USD cinsinden olup, davacının ücreti aylık giydirilmiş 1.300 USD net olarak kabul edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının çıplak ücreti (1.100 USD) fesih tarihindeki kurdan TL"ye çevrilerek bunun brüt tutarı tespit edilip bu miktara yine fesih tarihindeki kurdan TL"ye çevrilen sosyal haklar eklenerek bulunan meblağ dava tarihindeki kurdan USD"ye çevrilerek sonuca gidilmiş ise de, varılan sonuç hatalıdır.
Mahkemece davacının ihbar tazminatı alacağı bozma öncesindeki hesap şekline göre belirlenmeli, yani 1.300 USD giydirilmiş net ücret üzerinden davacı işçinin bildirim süresinin karşılığı olan ücret tutarında hak kazandığı ihbar tazminatına hükmedilmelidir. İhbar tazminatının yazılı şekilde belirlenen ücret üzerinden hesaplanarak eksik şekilde hüküm altına alınması bozmayı gerektirmiştir."gerekçesiyle ikinci kez bozulmuş, bozma kararı sonrası mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2.426,67 USD olarak hesaplanan ihbar tazminatının dava dilekçesinde istenen 1.000,00 USD gözden kaçırılarak sadece ıslahen arttırılan miktar olan 1.986,67 USD üzerinden kabul edilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı üçüncü kez BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 20/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.