Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2016/1344
Karar No: 2020/218

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/1344 Esas 2020/218 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2016/1344 E.  ,  2020/218 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 23. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Ağır Ceza
    Sayısı : 66-21

    Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanıkların ayrı ayrı beraatlerine ilişkin Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesince 18.02.2011 tarih ve 508-61 sayı ile verilen hükümlerin katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 23. Ceza Dairesince 08.04.2015 tarih ve 463-480 sayı ile;
    "...(İnceleme dışı) sanık ..."in usulsüz olarak tahsis edilen meslek odası kaydına nazaran haksız kazanmış olduğu süre nedeni ile (sanıkların) kamu kurumunu zarara uğrattıkları hususu, dosyada mevcut soruşturma raporu ve diğer delillerle beraber ortaya konmakla müfettiş raporunda belirtilen bu usulsüzlükleri karşılamayan yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak beraate hükmolunması," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyan Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesince 19.01.2016 tarih ve 66-21 sayı ile sanıkların, TCK"nın 158/1-e-son-2. cümle, 43, 62, 52/2-4 ve 53/1. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 40.880 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına ilişkin verilen hükümlerin Cumhuriyet savcısı, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 23. Ceza Dairesince 15.06.2016 tarih ve 8140-7747 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 25.07.2016 tarih ve 123374 sayı ile;
    "...1) Oluşa göre; sanıklar ..., ... ve ..."un üzerine atılı bulunan nitelikli dolandırıcılık suçunun temadi ettiğinin kabul edilemeyeceği, bu sanıklar yönünden suç tarihinin (inceleme dışı) sanık ..."e emekli maaşının bağlandığı 01.05.1998 olarak kabulünün gerektiği ve suç tarihi itibarıyla sanıkların zamanaşımı yönünden lehlerine olan 765 sayılı TCK"nın 504. maddesine uyan eylemleri için anılan Yasa"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımının; suç tarihinden hüküm tarihine kadar geçen sürede dolduğunun anlaşılması nedeniyle haklarında zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği,
    2) Kabule göre; sanık ... 20.07.2016 tarihli itiraz dilekçesinde, üzerine atılı suçtan dolayı ceza alacağını düşünmediğini, beklemediği şekilde ceza alınca dava dosyasındaki suça konu belgeyi incelediğini ve üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını fark ettiğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından sanığın bu iddiasının da değerledirilme dışı bırakılamayacağı, suça konu belge üzerinde imza ve yazı incelemesi yaptırılması gerektiği," görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 23. Ceza Dairesince 29.09.2016 tarih, 11778-8447 sayı ve oy çokluğu ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanık ... hakkında ölüm nedeniyle verilen düşme hükmü ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan zamanaşımı nedeniyle verilen düşme hükümleri temyiz edilmeksizin; sanık ... hakkında yakalama emrinin infaz edilememesi nedeniyle tefrik edilen dosyada Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesince 11.02.2016 tarih ve 11-46 sayı ile verilen resmî belgede sahtecilik suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme ve nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkûmiyet hükümleri ise Yargıtay (Kapatılan) 23. Ceza Dairesinin 10.10.2016 tarihli ve 8765-8660 sayılı kararı ile onanmak suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
    1- Davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin,
    2- Zamanaşımının gerçekleşmediği sonucuna ulaşılması hâlinde sanık ... hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının,
    Belirlenmesine ilişkin olup Yerel Mahkemece verilen mahkûmiyet hükümlerinin Özel Dairece onanmasından sonra 05.09.2019 tarihinde öldüğü anlaşılan sanık ..."in, Özel Daire onama kararının isabetli olmadığı sonucuna ulaşılması hâlinde hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekmekte ise de Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 27. maddesi uyarınca öncelikle yokluğunda verilen hükmün katılan ... vekiline tebliğinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Ankara 6. Noterliğinin 30.06.2003 tarihli ve 10714 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile Av. M. ..."nın Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Bağ-Kur) vekili olarak tayin edildiği ve adı geçen avukatın 11.12.2006 havale tarihli dilekçe ile katılan ... zarara uğrattıklarından bahisle sanıklardan şikâyetçi olduğu,
    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11.11.2009 tarihli iddianame ile Diyarbakır Bağ-Kur İl Müdürlüğünde sanık ..."nın müdür, sanık ..."in ise şef olarak görev yaptıkları, sanık ... Behlül Yavuz"un ise Merkez Ajanlığı görevini yürüttüğü, sanıkların inceleme dışı sanık ..."e haksız yere hizmet süresi kazandırmak için sahte belge düzenleyerek Diyarbakır Şoförler Odasında faaliyette bulunur şeklinde gösterdikleri ve gerçeğe aykırı meslek odası tetkik tutanağı düzenledikleri iddiasıyla nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten kamu davası açıldığı,
    Ankara 50. Noterliğinin 25.09.2000 tarihli ve 11823 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile Av. ... ..."nun Bağ-Kur vekili olarak tayin edildiği, adı geçen avukatın soruşturma evresinde 20.04.2007 tarihinde vekaletnamesini ibraz ettiği ve 21.04.2007 tarihli dilekçe ile de sanıklar hakkındaki soruşturmanın hangi aşamada olduğunun Diyarbakır Bağ-Kur İl Müdürlüğüne bildirilmesini talep ettiği,
    Ankara 10. Noterliğinin 24.03.2009 tarihli ve 5258 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile Av. ... ..."nun katılan ... adına vekil olarak görevlendirildiği ve adı geçen avukatın 05.03.2009 tarihli dilekçesi ile davaya katılma talebinde bulunduğu,
    Yerel Mahkemece bozma öncesinde 03.03.2010 tarihli oturumda; suçtan doğrudan doğruya zarar görme ihtimaline binaen Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının katılan, Av. ... ..."nun katılan vekili olarak dava ve duruşmalara kabulüne karar verildiği, katılan kurum vekilinin yokluğunda verilen sanıkların beraatlerine ilişkin 18.02.2011 tarihli gerekçeli kararın "Katılan ... Vekili Av. ... ..., Bağ Kur İl Müdürlüğü, Kırıkkale" adresine tebliğe çıkarıldığı ve 29.03.2011 tarihinde evrak memuru Abdulcelil Yeşilyurt imzasına tebliğ edildiği,
    Ankara 18. Noterliğinin 20.04.2009 tarihli ve 6921 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile katılan kurum vekili olarak görevlendirilen Av. ..."in 01.04.2011 havale tarihli dilekçesi ile sanıklar hakkındaki beraat kararını temyiz ettiği,
    Bozma sonrası yapılan yargılamada Yerel Mahkemece duruşma gününün "Katılan ... Vekili Av. ..., Bağ-Kur İl Müdürlüğü, Kırıkkale" adresine tebliğe çıkarıldığı ve 04.06.2015 tarihinde evrak memuru Abdulcelil Yeşilyurt"un muhatabın adresten ayrıldığını beyan etmesi nedeniyle tebligat mazbatasının iade edildiği,
    Yerel Mahkemece katılan kurum vekilinin yokluğunda verilen sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin 19.01.2016 tarihli gerekçeli kararın "Katılan ... Vekili Av. ..., Bağ-Kur İl Müdürlüğü, Kırıkkale" adresine tebliğe çıkarıldığı ve 14.03.2016 tarihinde servis sorumlusu A. Uğur Pamuk"un evrakın il müdürlüğüne ait olmadığını ve teslim alınmadığını beyan ettiği, tebligat mazbatasına "Muhatap adreste SGK kurumunda tanınmadığı için tebligat mazbatası iade edildi" şerhinin yazıldığı,
    UYAP sisteminde dosya taraf bilgilerine göre Av. ... ile Av. ... ..."nun kimlik numarasının aynı olduğu,
    Katılan kurumun temyizinin bulunmadığı,
    Anlaşılmaktadır.
    Temyiz mahkemesince bir temyiz davasının görülebilmesi için, temyiz kanun yoluna başvuru hakkı bulunanların tamamının kararı tefhim veya tebliğ yoluyla öğrenmelerinin sağlanması kanuni bir zorunluluktur. Nitekim 5271 sayılı CMK"nın "Kararların açıklanması ve tebliği" başlıklı 35. maddesinin ikinci fıkrasında; "Koruma tedbirlerine ilişkin olanlar hariç, aleyhine kanun yoluna başvurulabilecek hâkim veya mahkeme kararları, hazır bulunamayan ilgilisine tebliğ olunur." hükmü yer almaktadır.
    Yerel Mahkemece katılana gerekçeli karar tebliğ olunmamış ise temyiz aşamasında bu eksikliğin Özel Dairece 2797 sayılı Yargıtay Kanunu"nun 40. maddesi uyarınca verilecek, uygulamada "tevdi kararı" adı verilen kararla mahallinde mahkemesince giderilmesinin istenilmesi gerekir; yoksa temyiz incelemesine geçilerek bozma kararı verilmek suretiyle bu eksiklik giderilemez. Aksi hâlde temyiz kanun yoluna başvuru hakkı bulunan bir tarafın kararı öğrenmesi sağlanmadan temyiz incelemesi yapılmış olur ve aleyhe temyiz bulunmayan hâllerde bozulan hükümdeki ceza miktarı sanık lehine kazanılmış hak teşkil eder.
    Bu açıklamalar ışığında ön soruna ilişkin uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Kişilerin hak arama hürriyetlerinin Anayasa ve diğer kanunlarla güvence altına alındığı ve bu hakkın kullanılabilmesi için devlet işlemlerinin kişilere usulüne uygun olarak bildirilmesi gerektiği, bu bağlamda itiraza konu hükümlerin kurulduğu 19.01.2016 tarihli oturuma katılmayan katılan ... vekilinin yokluğunda verilen kararın katılan vekili Av. ..."ya tebliğe çıkarıldığı, ancak muhatabın adreste tanınmadığı gerekçesiyle tebligat mazbatasının iade edildiği anlaşıldığından 5271 sayılı CMK"nın 35 ve 260. maddelerine göre hükümlerin katılan kuruma usulünce tebliğ edilmesi gerekmektedir.
    Buna göre, Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.01.2016 tarihli ve 66-21 sayılı gerekçeli kararının, vekilliğinin devam ettiğinin belirlenmesi hâlinde dosyada en son işlemi yapan katılan kurum vekili Av. ..."e, devam etmediğinin belirlenmesi hâlinde ise katılan kuruma tebliğinin sağlanarak yasal temyiz süresinin başlatılması, kararın katılan kurum veya vekili tarafından temyiz edilmemesi durumunda temyiz davasının sadece Cumhuriyet savcısı, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ..."in temyizleriyle sınırlı olarak sonuçlandırılması; katılan kurum veya vekili tarafından temyiz edilmesi durumunda ise Özel Dairece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca ek tebliğname düzenlenmesi sağlanıp temyiz istemlerinin birlikte ve tek seferde incelenerek temyiz davasının sonuçlandırılması gerekmektedir.
    Bu itibarla, ön soruna ilişkin uyuşmazlık konusu bakımından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının değişik gerekçeyle kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, dosyanın, Yerel Mahkemece verilen 19.01.2016 tarihli ve 66-21 sayılı gerekçeli kararın vekilliğinin devam ettiğinin belirlenmesi hâlinde Av. ..."e, devam etmediğinin belirlenmesi hâlinde ise katılan kuruma usulüne uygun olarak tebliğinin sağlanması için Yerel Mahkemeye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verilmiştir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının DEĞİŞİK GEREKÇE İLE KABULÜNE,
    2- Yargıtay (Kapatılan) 23. Ceza Dairesinin 15.06.2016 tarihli ve 8140-7747 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
    3- Dosyanın, Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.01.2016 tarihli ve 66-21 sayılı gerekçeli kararının vekilliğinin devam ettiğinin belirlenmesi hâlinde Av. ..."e, devam etmediğinin belirlenmesi hâlinde ise katılan kuruma usulüne uygun olarak tebliğinin sağlanması için Yerel Mahkemeye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 21.05.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi