8. Hukuk Dairesi 2012/2791 E. , 2012/4996 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve alacak
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.11.2011 gün ve 693/751 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise, bir kısım davalılar ... ve müşterekleri vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.05.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı ... bizzat geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar...ve arkadaşları vekili, dava konusu 239, 439 ve 659
(öncesi 109) sayılı parsellerin ortak kök miras bırakan...dan kaldığını, davalıların miras paylarının 22.08.1960 ve 28.12.2006 tarihli harici satış senetleri ile satın ve
devralındığını ileri sürerek miras paylarının iptali ile vekil edenleri adına tesciline karar
verilmesini istemiş, 31.5.2007 havale tarihli ıslah dilekçesiyle de iptal ve tescil isteğinin
Yerinde görülmemesi durumunda satış bedelinin faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., ..., ... ... ve ... vekilleri ise, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemenin, kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle iptal ve tescil isteği ile diğer isteklerin reddine ilişkin önceki kararının davacılar vekili tarafından temyizi sonunda
Dairenin 22.06.2010 tarih 2010/2401 Esas, 2010/3429 Karar sayılı ilamı ile üçüncü kişi durumundaki davacıların miras bırakanı tarafından haricen satın almaya taşınmazların o
tarihte tapuda kayıtlı olması ve davacıların miras bırakanlarının da henüz mirasçı durumunu almamış olması sebebiyle değer verilemeyeceği, tapulu taşınmazların haricen satışlarının geçersiz olduğu, bu sebeple iptal tescil isteğinin reddine karar verilmesinin yerinde bulunduğu ancak, davayı kabul eden davalılar bakımından kabullere değer verilmesi gerektiği, yine ıslah ile terditli olarak alacak isteğinde de bulunulduğuna göre bu istek bakımından da taraf delillerinin toplanarak bir karar verilmesi gerekçeleri ile bozma sevk edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul, kısmen reddine, dava konusu Delibaşlı köyü 239, 439 ve 659 parsel ayılı taşınmazlar yönünden davayı kabul eden ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davanın kabulü ile, payları oranında tapunun iptali ile davacılar adına tesciline, diğer davalılar yönünden dava konusu taşınmazlara yönelik açılan tapu iptali tescil davasının reddine, terditli olarak açılan ve 22.08.1960 tarihinde davacılar murisi tarafından, davalıların miras bırakanına verilen 4.000 TL’nin alınan bilirkişi raporuna göre dava tarihinde ulaşmış olduğu 5.594,28 TL.den davayı kabul eden davalılar payına düşen 233,095 TL’nin mahsubu ile 5.361,19 TL’nin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte iptal tescil davasını kabul eden ...,..,....,...,...,....,....,...,... ve ... dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine, özellikle tapulu taşımazın harici senet ile üçüncü kişi durumundaki Hasan Kaya’ya satışı dikkate alınarak davayı kabul eden davalılar dışındaki davalılar bakımından iptal tescil isteğinin reddine karar verildiğine, taşınmazların tapulu olması sebebiyle geçersiz olduğu anlaşılan harici senette yazılı bedelin dava tarihi itibarıyla denkleştirici adalet ilesi gereği ulaştığı miktar ve davayı kabul eden davaların durumları da dikkate alınarak yazılı şekilde usul, kanun ve bozma gereklerine uygun şekilde hüküm kurulduğuna, davada taraf olmayan kişilerle ilgili bir hüküm kurma imkanı da bulunmadığına göre davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekilinin aşağıda yazılı husus dışındaki diğer tüm temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır.
Ancak, mahkemece hükmedilen bedelin hesaplanmasına ilişkin yöntem, hesap şekli ve kararda bir hata bulunmamakta ise de, bu bedelden davalıların ne oranda sorumlu oldukları kararda gösterilmemiştir. HMK’nun 297/2.maddesine (HUMK’nun 388.m.) göre “Hükmün sonuç kısmında…..taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir” denmektedir. Mahkemece davalılardan tahsiline karar verilen bedelin hangi davalıdan ne oranda tahsiline karar verildiğinin, sorumluluğun ne şekilde olduğunun kararda gösterilmemesi doğru olmamıştır. Taraf vekillerinin temyiz itirazları bu yönden yerinde olup hükmün bu sebeple bozulması gerekir ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi HMK’nun 370/2.maddesi (HUMK’nun 438/7.m.) gereğince yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yazılı “Terditli olarak açılan ve 22.08.1960 tarihinde davacılar murisi tarafından, davalıların miras bırakanına verilen 4.000 TL’nin alınan bilirkişi raporuna göre dava tarihinde ulaşmış olduğu 5.594,28 TL’den davayı kabul eden davalıların payına düşen 233,095 TL.nin mahsubu ile 5.361,19 TL’nin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte iptal tescil davasını kabul eden ..., ..., ..., ... ve ... dışındaki davalılardan alınarak davacılara verilmesine” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, bunun yerine, "Terditli olarak açılan ve 22.08.1960 tarihinde davacılar murisi tarafından, davalıların miras bırakanına verilen 4.000 TL’nin alınan bilirkişi raporuna göre dava tarihinde ulaşmış olduğu 5.594,28 TL’den davayı kabul eden davalılar ..., ..., ..., ... ve ...’in paylarına düşen 233,095 TL.nin mahsubu ile bakiye 5.361,19 TL’nin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte diğer davalılar ... oğlu ... , ... oğlu ... , ... oğlu ...,... kızı ..., ... kızı ..., ... oğlu ..., ... oğlu ... , ... kızı ..., ... oğlu ..., ...kızı ..., ...kızı ..., ...oğlu ..., ... oğlu ..., ... kızı ..., ... oğlu ... ile ...oğlu ...’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine” tümcesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu hali ile HMK’nun 370/2.maddesi (HUMK’nun 438/7.m.) gereğince ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 80,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 238,45" er TL"nin temyiz eden davacılar ile bir kısım davalılardan ayrı ayrı alınmasına 29.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.