Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor geçersizdir. Şöyle ki; 1- Bir taşınmaza arsa olarak değer biçilebilmesi için taşınmazın belediye imar planı içinde bulunması, olmadığı takdirde belediye ve mücavir alan sınırlarında bulunmakla birlikte belediye hizmetlerinden faydalanması ve etrafının da meskun olması gerekir. Dava konusu taşınmaz, Ş. Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü nün 07.05.2012 günlü yazı cevabına göre mücavir alan içinde olduğu, ancak; imar planı dışında,belediye hizmetlerinden yararlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu özellikleri dikkate alındığında taşınmazın tarım arazisi olarak kabulü gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak, arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesi ve konumu ile bilirkişi raporunda yazılı özellikleri gözönünde bulundurularak Kamulaştırma Kanununun 11/1-i bendi uyarınca objektif değer artırıcı unsur ilavesi gerekirken, taşınmaza arsa olarak değer biçen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi, 2-Davacı dosya içinde bulunan tapu kaydına göre taşınmaza paylı malik olduğu halde gerekçe gösterilmeden tam pay sahibi gibi kabul edilip el atılan kısmın tüm bedeline hükmedilmesi, Doğru olmadığı gibi, 3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden, Mahkeme kararının taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.