19. Hukuk Dairesi 2016/15925 E. , 2018/1064 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı şirketin, davalı şirketten AUDİ marka, A5 sportback 2.0 TDI, multitronic tipi, 2011 model otomobili 01.10.2010 tarihinde satın aldığını, ... plaka ile tescil ettirdiğini, aracın 17.000 km"de iken davacı şirket tarafından... isimli şahsa satıldığını, alıcı ...’nun 11.04.2013 tarihinde... Auto Check Up firmasına yaptırdığı tespitte, otomobilin üst tavan ve ön motor kaputu bölümünde fazladan boya bulunduğunun tespit edilmesi üzerine, 12.04.2013 tarihinde aracın... yetkili servisi ...A.Ş."ne inceleme yaptırıldığını, fazla boya olmadığına dair rapor düzenlendiğini, alıcı ..."nun satın aldığı aracı davacıya iade ettiğini, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/27 D. İş sayılı tespit dosyasından alınan 13.05.2013 tarihli bilirkişi raporu ile araçta üretimden kaynaklı gizli ayıp tespit edildiğinden,... plaka sayılı otomobildeki gizli ayıplı nedeniyle tutarı yargılama sürecinde belirlenecek değer kaybı tazminatının ve ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/27 D. İş sayılı tespit dosyasından yapılan masrafların faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, araçta değer kaybı tazminatını gerektirecek bir durum bulunmadığını belirterek, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İhbar olunan vekili, haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların tacir ve şirket oldukları, ayıplı olduğu iddia edilen aracın da davacı şirket adına alındığı, aracın 01/10/2010 tarihinde satın alındığı ve trafiğe çıktığı, 2 yıllık ayıp ihbar süresinin 01/10/2012 tarihinde dolduğu, davalı tarafın ayıba ilişkin davalı şirkete ve yetkili servise ilk müracatının 12/04/2013 tarihinde yapıldığı, davanın 20/06/2013 tarihinde açıldığı, araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğu kabul edilse bile eski ve yeni T.T.K"nun yollamasıyla B.K."nun 231. maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan ve davalı tarafca zamanaşımı definde bulunulduğundan, zamanaşımına uğrayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01/03/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davanın taraflar tacir olup, somut olayda TTK’nun 23. maddesi yollamasıyla TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.
Nitekim yerel mahkemece TBK’nun 231/1 maddesindeki zamanaşımı süresine göre dava reddedilmiştir.
Ancak davalı tarafından davacıya satılan aracın üretimden kaynaklanan gizli ayıplı bir ürün olduğu bilirkişi incelemesiyle anlaşılmıştır.
Bu durumda yerel mahkemece, TBK’nun 231/2 maddesi gereğince, davalı satıcının satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu olup olmadığı ve ağır kusurlu ile iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı hususu üzerinde durularak değerlendirme yapılması gerekirken, yapılmamıştır.
Yerel mahkeme kararının açıkladığım bu yönden bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun onama kararına muhalifim. 01/03/2018