Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4447
Karar No: 2014/8291
Karar Tarihi: 19.06.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/4447 Esas 2014/8291 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/4447 E.  ,  2014/8291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bucak Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 04/12/2013
    NUMARASI : 2009/934-2013/744

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.11.2009 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı F.. Ö.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _K A R A R_

    Dava, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı, davalıların .. parsel sayılı taşınmazlarının doğu sınırına, kendisine ait eve bitişik şekilde ahır yapıp, sac levha, kiremit ve naylonla gelişigüzel ve gayrısıhhi şekilde kapattıklarını, ahırın taban betonunun evine akıntı olacak şekilde eğimli döküldüğünü, üste döşenen kiremitlerin evinin duvarına eğimli olduğunu, üste serilen naylonun akıntısının evinin duvarına verildiğini, davalıların ahırının evinin duvarına bitişik olduğunu, saçak payı da bırakılmadığını, tüm bu nedenlerle gerek davalıların ahırı temizledikleri suyun, gerekse yağmur suyunun evine girmekte, duvarı ve evin içini nemlendirmekte, göçme tehlikesi yaratmakta olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve su sızıntısının engellenmesi için izolasyonlu beton set yapılması için kendisine yetki verilmesini istemiştir.
    Davalılar Nuri ve F.. Ö.. vekili, su sızıntısının davacının eyleminden kaynaklandığını, davacının davalılara ait taşınmaza 1 metre yüksekliğinde, su geçiren, işlenmiş kaba toprak döktüğünü, sızıntının bundan kaynaklanabileceğini, betonun, sac ve naylonun eğiminin davacının taşınmazına doğru olmadığını, davacının yasa gereği ve örf ve adete uygun şekilde bırakması gereken boşluğu bırakmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalıların .. parsel sayılı taşınmazları üzerinde bulunan ahır niteliğindeki binanın çatısının tamamen kapatılmaması, çatıda ve zeminde toplanan yağmur suyu ve atık suların toplanarak usulünce tahliye edilmemesi şeklindeki bitişik .. parselde bulunan bitişik nizamda yapılmış binaya müdahalelerinin men"ine, davacının karara ekli 07.05.2012 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen alandaki toprağı usulünce kaldırarak kendi binasına ait izolasyon işlemlerini yapabileceğinin tespitine, davalıların karara ekli 07.05.2012 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen alandaki bir tarafı briket duvarlı ve içi toprak dolu yapıyı bu hali ile muhafaza etmek istemesi halinde bu alanın bitişik davacıya ait bina tarafındaki izolasyonunu sağlamamak şeklindeki müdahalesinin men"ine, 07.05.2012 havale tarihli fen bilirkişi raporunun karara eklenmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı F.. Ö.. vekili temyiz etmiştir.
    TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır.
    Bilirkişi raporlarında, bir elatma bulunup bulunmadığı, bu elatmanın katlanılabilir sınırlar içerisinde mi kaldığı, yoksa taşkın kullanmanın mı söz konusu olduğu tüm detayları ile açıklanmalı, taraflar arasındaki zorunlu çıkar çatışmalarını denkleştirecek, en adil çözüm yolu veya yolları gerekçeli olarak gösterilmelidir.
    Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengeleri de gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir.
    Somut olaya gelince; mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarıyla komşuluk hukukuna aykırılığın nedenleri ve ne şekilde giderileceği tespit edilmiş ise de bu aykırılıkların ne şekilde giderileceği hüküm sonucunda gösterilmemiştir. Mahkemece, kurulacak hükümde Dairemizin yukarıdaki ilkeleri doğrultusunda komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi şeklinin ve taraf yükümlülüklerinin açıkça gösterilmesi gerekirken, eksik inceleme ile infazda tereddüt uyandıracak şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı F.. Ö.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi