10. Ceza Dairesi 2020/15261 E. , 2021/5859 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İZNİK Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Bozmaya uyulduğu, yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas ve 2020/33 sayılı iptal kararı ile "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Kabule göre de;
a) Sanık hakkında 23/05/2017 tarih ve 2017/136 esas ve 2017/233 sayılı karar ile açıklanması geri bırakılan 10 ay hapis cezasının açıkandığı ve 6000,00 Türk Lirası adli para cezasına çevrildiği, bu hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24.06.2019 tarihli, 2017/7843 esas ve 2019/4204 karar sayılı bozma ilamı ile “hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmayacağı ve hükmün açıklanması halinde de hükmün değiştirilmeksizin aynen açıklanması gerektiği” gerekçeleriyle bozulduğu, anılan bozma ilamı öncesinde verilen 6000,00 Türk Lirası adli para cezasının sanık tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle sanığın kazanılmış hakkı olduğunun gözetilmemesi,
b) Hükümden önce 15.04.2020 tarih ve 31100 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinde yapılan değişikliklerin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
21/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.