5. Ceza Dairesi Esas No: 2018/7007 Karar No: 2019/2805 Karar Tarihi: 07.03.2019
İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7007 Esas 2019/2805 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/7007 E. , 2019/2805 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihinde sanıklardan ... ve ..."in Karacasu Belediyesinde meclis üyeleri, ..."un başkatip vekili, ..."ın ise muhasebeci olarak görev yaptıkları ve belediye sınırlarındaki devlet hastanesi inşaatı nedeniyle yapılan imar uygulamaları kapsamında hastaneye komşu olan müştekilere ait parsellerde İmar Yasasının 18. maddesine muhalefet ederek iki kez düzenleme ortaklık payı kesintisi yapmak suretiyle müştekilerin mağduriyetlerine neden oldukları gerekçesiyle haklarında görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasında; sanıkların teknik elemanlarca yapılan düzenleme ortaklık payı kesintisine dair işlemlerin usulüne uygun olduğu inancıyla Encümen kararına imza attıklarını beyan ederek yüklenen suçu kabul etmedikleri, dava konusu Encümen kararının evveliyatı olup imar uygulamasına dayanak teşkil eden 28/12/2006 tarihli ve 121 sayılı Encümen kararının dosya kapsamında bulunmadığı, sanıkların imzalarının yer aldığı 15/02/2007 tarihli ve 21 numaralı encümen kararının ise imar uygulamasının askıya çıkarılması ve ilanına ilişkin olduğu nazara alınarak; 28/12/2006 tarihli ve 121 sayılı Encümen kararının aslı ya da onaylı örneği dosya arasına getirtilerek sanıkların bu kararda imzalarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması, Kabule göre de; Sanıkların üzerine atılı suçu 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işledikleri kabul edilmesine rağmen haklarında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması, CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu fıkraya 25/07/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de nazara alınıp, sanıkların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemiş olmaları karşısında, uğranılan zarar miktarının saptanması ile tazmin imkanı tanınmasından sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel adli sicil kaydı bulunmayan, haklarında takdiri indirim hükmü uygulanan sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve mağdurların zararlarının giderilmediği şeklindeki gerekçeyle 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezalarının hapse çevrilmesine karar verilmesi, Hüküm fıkrasında sanık ..."ın soyadının "..." şeklinde yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/2-b maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.