14. Hukuk Dairesi 2014/1105 E. , 2014/8273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Hopa Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2012/200-2013/172
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.05.2010 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Elektrik Üretim A.Ş Genel Müdürlüğü vekili, davacı idareye ait tesis ve lojmanların su ihtiyacının yine idareye ait taşınmazda bulunan su kaynağından sağlandığını, davalı H.. B.. tarafından sularının mühürlenerek kesildiğini, davalının abonelik ve ücretlendirme yoluyla haksız kazanç elde etmek istediğini belirterek dava konusu içme ve kullanma suyunun her türlü mülkiyet ve kullanım hakkının davacı idareye ait olduğunun tespitini ve davalının suya elatmasının önlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının kullandığı suya ilişkin çevre temizlik vergisini ödemediğini, bunun üzerine mühürleme işlemi yapıldığını, sanayi tipi sayaç takıldığını, davacının kamuya ait olan suyu depoda dinlendirerek kullandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı, davacının idare mahkemesinde dava açabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 15.02.2012 günlü 2011/21441 Esas, 2012/3604 Karar sayılı ilamı ile özetle “...dava konusu uyuşmazlığın davalı Belediyenin, davacı idarenin mülkiyetindeki arazide bulunan kaynak suyuna müdahale etmesinden kaynaklanan bir ihtilaf olduğu anlaşılmaktadır. Davada idari işlemin iptali yönünde bir talep bulunmadığına göre bir ayni hakka yapılan müdahalenin önlenmesi için açılan davanın idari yargı yerinde görülmesi mümkün değildir. Davacı idarenin yararlandıklarını ileri sürdükleri suya davalı Belediye tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine yönelik bulunan davanın haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesinin gerekeceği açıktır. Bu nedenle davanın esası hakkında yargılama yapılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde Mahkemece yapılacak iş; işin esasına girip, tarafların ileri sürdükleri delilleri toplayıp hasıl olacak sonuca göre hüküm tesis etmek olmalıdır..” denilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 05.07.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen 5 numaralı taşınmazın üzerinde mavi boyalı vana deposu ile kırmızı renkle gösterilen ara deponun davacının taşınmazı üzerinde kaldığını tespiti ile diğer tespit taleplerinin reddine, keşif tarihi itibariyle davalı kurum tarafından taşınmaz üzerinde davacı tarafa herhangi bir müdahale olmadığından müdahalenin önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın içme ve kullanma suyunun her türlü mülkiyet ve kullanım hakkının davacı idareye ait olduğunun tespiti yönündeki talebin ise reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda, mahkemece davacının vana deposu ve ara deposunun taşınmazı üzerinde bulunduğunun tespiti yönünde bir talebi olmadığı halde 6100 sayılı HMK"nın 26.maddesine aykırı şekilde talep aşılarak davanın kısmen kabulü ile bu yönde tespit kararı verilerek davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, 19.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.