Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/4357 Esas 2014/8272 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4357
Karar No: 2014/8272
Karar Tarihi: 19.06.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/4357 Esas 2014/8272 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/4357 E.  ,  2014/8272 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Turgutlu Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/09/2013
    NUMARASI : 2011/225-2013/996

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.02.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar İlhan ve M.. M.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_
    Davacı.. ada ..parsel sayılı taşınmazı yararına, davalıya ait .. ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
    Mahkemece,.. ada ..parsel sayılı taşınmaz lehine, ..ada .. parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü davalılar İ..S.. ve M.. M.. vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
    Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
    Mahkemece dosya içerisinde bulunan 05.07.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda 6 numaralı alternatif olarak gösterilen davalılara ait .. parseller üzerinden toplam 734,67 m2"lik kısımdan geçit hakkı kurulmuştur. Aynı bilirkişi raporunda yeşil renkle .. parsel sayılı taşınmazın kuzeyinden .. numaralı alternatif olarak gösterilen güzergah daha kısa ve daha ekonomiktir. Bu durumda mahkemece geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince daha kısa ve ekonomik olan .. parsel sayılı taşınmazın kuzeyinden geçit kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ayrıca geçit davalarında yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmaması da isabetli olmamıştır.
    Hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 19.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.