10. Hukuk Dairesi 2015/23525 E. , 2016/14958 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, kurumca resen tahakkuk ettirilen prim borcuna dair işlemin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle, davanın yargı yolu yanlışığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 506 sayılı Kanunun 134’üncü maddesinde, bu Kanunun uygulamasından doğan uyuşmazlıkların, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.
Diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 86’inci maddesinde, kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur.
İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü öngörülmüştür.
Belirtmek gerekir ki, 5510 sayılı Kanunun, Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi başlığını taşıyan 59. maddesinde, "Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür.... Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Eldeki davada ise, 24.11.2014 tarihinde meydana gelen iş kazası sonrasında kurumca yapılan denetim nedeniyle davacı şirketler tarafından oluşturulan iş ortaklığı nezdinde çalıştığına dair yapılan tespit ve kabulden sonra davalı kurumca, 24.11.2014 tarihindeki çalışmaya ilişkin olarak 1 günlük prim belgelerinin istenilmesine ve prim tahakkukuna dair işleme karşı eldeki davanın açıldığı, davacılar vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinde de talebin resen prim tahakkuku işleminin iptali istemine hasredildiği, bu haliyle davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Kanun olduğu, Mahkemece yukarıdaki yasal düzenlemeler kapsamında, görevli olduğu dikkate alınarak uyuşmazlığın esasına girerek, özellikle fiilen çalışmanın bulunmadığına ilişkin açılan ... 3. İş Mahkemesinin 2015/586 Esas sayılı dosyası ile idari para cezalarının iptali için İdare Mahkemelerinde açıldığı bildirilen davalarında sonucu beklenerek, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacılar avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.