7. Ceza Dairesi Esas No: 2014/12906 Karar No: 2016/1010 Karar Tarihi: 02.02.2016
4926 sayılı Yasa"ya Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/12906 Esas 2016/1010 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2014/12906 E. , 2016/1010 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4926 sayılı Yasa"ya Muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1-4926 sayılı Yasa"nın 34. maddesi “...On gün içinde ödeyeceğini yazılı olarak bildirdiği ve otuz gün içinde merciine ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz” amir hükmünü içermekte olup, sanığa ön ödemenin 23.02.2007 tarihinde tebliğ edildiği ancak, 30 günlük yasal ön ödeme süresi beklenilmeden 05.03.2007 tarihinde iddianame ile kamu davası açıldığı anlaşılmakla, mahkemece sanığa yeniden usulüne uygun ön ödeme çıkarılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, 2-Dosyanın tevdii edildiği bilirkişinin düzenlediği raporda Cif kıymet tespitinde 22.02.2007 tarihli KEMT varakasında tespit edilen Cif kıymeti esas aldığını belirtmesi karşısında, 4926 sayılı Yasa"nın 34. maddesinin son fıkrasında öngörülen "bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer gümrük idaresince belirlenen değerdir." düzenlemesindeki "gümrük idaresince" ibaresinin hükümden önce 30.12.2008 gün ve 27906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 esas, 2008/144 karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle kovuşturma aşamasında, ele geçen kaçak sigaralara ilişkin bağımsız bilirkişiye inceleme yaptırılarak belirlenecek Cif değer üzerinden Gümrük İdaresi"nce düzenlenecek kemt varakasındaki gümrüklenmiş değerin sanığın lehine olması halinde, bu değer esas alınmak suretiyle yeniden ön ödeme önerisi tebliğ edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK"nun 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasa"nın sanık lehine olabileceği gözetilerek; Olaya, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak, elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi, 4-Sanık hakkında adli para cezasına hükmolunduğu ve TCK"nun 51. maddesi gereğince yalnızca hapis cezasının ertelenebileceği, adli para cezasının ertelenemeyeceği gözetilmeden, adli para cezalarının ertelenmesine karar verilmesi, 5-Sanık hakkında adli para cezasına hükmolunduğu, TCK"nun 53. maddesinin ise hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 02.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.