Ceza Genel Kurulu 2017/73 E. , 2020/214 K.
"İçtihat Metni"Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 5. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 75-161
Nitelikli zimmet suçundan sanıklar ... ve... İsmail Korkmaz"ın beraatlerine ilişkin Giresun Ağır Ceza Mahkemesince 11.11.2008 tarih ve 117-262 sayı ile kurulan hükümlerin, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 17.01.2013 tarih ve 4021-410 sayı ile;
"...Suç tarihlerinde ... Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliğinin iştiraki olan Fiskomar Gıda Temizlik ve Marketçilik A.Ş."nin Keşap Şubesinde çalışan sanıklardan ..."ın 14.02.2001-11.09.2003 tarihleri arasında, onun ayrılmasından sonra da sanık ..."in 01.10.2003-10.01.2005 tarihleri arasında müdür olarak görev yaptıkları, sanıklardan ..."ın görev yaptığı dönemde sadece ... çalışanlarına hesap kartı açılarak sağlanan kredili mal satışından Giresun merkezde faaliyet gösteren... Restaurantın sahibi olan arkadaşı..."i de açık hesaptan kendi tuttuğu listeyle takip yaparak yararlandırdığı, verilen malların karşılığı borcun tanıklar..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın kredili hesap kartlarına işlenmesini sağladığı, bu kapsamda... Restauranta verilen malların 20.07.2002-21.07.2002 tarihlerinde kayıt altına aldığı, bu malların bedeli olup da yukarıda ismi geçen müşteriler üzerine yazılarak takip edilen boçlardan..."ın 630 TL borcunun 2003 yılı 12. ayında, ..."ın 514 TL borcunun 2003 yılı 11. ayında, ..."un 657 TL borcunun 2003 yılı 10. ayında, ..."in 610 TL borcunun da yaklaşık 9 ay sonra ödendiği, ancak ..."in 370 TL ve ..."ın 460 TL ile... Restaurantın kredili hesap kartlarında gözüken 655 TL borçların ödenmediğinin tespit edildiği; mahkeme aşamasında tanık olarak dinlenen... Restaurantın sahibi..."in arkadaşı olan sanık ... vasıtasıyla Keşap marketinden veresiye mal aldığını, başlangıçta borcunun açık hesaptan takip edildiğini daha sonra sanıkların kendi kredili hesaplarına yazdıklarını, aldığı tüm malların parasını sanıklar ..."a ödediğini, borcunun bulunmadığını belirttiği, sanıklar ... ve ..."ın görev yaptıkları dönemde tahsil edildiği hâlde kasaya alınmayan ve kayıtlara geçirilmeyen paralardan 876 TL"nin sanık ..."in görev yaptığı döneme ait olduğu, 8.442 TL"nin de sanık ..."in çalıştığı zaman dilimini kapsadığı, diğer iddiaların subuta ermediği tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanıklardan ..."ın arkadaşı olan..."in satın aldığı malların parasını ödediğini belirtmesi de dikkate alındığında kredili hesap kartlarında ödenmediği anlaşılan 1.485 TL ile tahsil edildiği hâlde kayıtlara alınmayarak uhdesine aldığı 876 TL olmak üzere toplam 2.361 TL"yi mal edinmek suretiyle zincirleme nitelikli zimmet suçunu, sanık ..."in de kredili müşterilerden tahsil edilen 8.442 TL"yi kayıtlara kendi hesabında borç olarak göstermek suretiyle kullanarak nemasını mal edindiği bu suretle kullanma zimmeti suçunu işledikleri, zimmet miktarlarını adli soruşturmadan önce ödedikleri dikkate alınarak sanık ..."ın 765 sayılı TCK"nın 202/2, 80, 219/3, 202/3 ile 5237 sayılı TCK"nın 247/1-2, 249, 43 ve 248/1., sanık ..."in de TCK"nın 202/1, 80, 219/3 ve 202/3. ile 5237 sayılı TCK"nın 247/1-3, 249, 43 ve 248/1. maddelerinin ayrı ayrı uygulanarak lehe yasanın belirlenmesi suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Giresun Ağır Ceza Mahkemesi ise 06.06.2013 tarih ve 75-161 sayı ile bozma kararına direnerek sanıkların önceki hüküm gibi beraatlerine karar vermiştir.
Direnmeye konu bu kararların da katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.09.2015 tarihli ve 346676 sayılı "Bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 tarih ve 786-1566 sayı ile; 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 5. Ceza Dairesince 26.01.2017 tarih ve 133-310 sayı ile; direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Direnmenin kapsamına göre inceleme sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli zimmet suçundan verilen beraat kararları ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklara atılı nitelikli zimmet suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 27. maddesi uyarınca öncelikle direnme kararının yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Anayasamızın 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi uygulamada da keyfiliğe yol açacağında kuşku yoktur. Nitekim Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş uygulamalarına göre de bir karar bozulmakla tamamen ortadan kalkacağından, Yerel Mahkeme tarafından CMK’nın 34, 230 ve 232. maddeleri uyarınca yeniden usulüne uygun olarak hüküm kurulması, bunun yanında direnmeye ilişkin gerekçenin de gösterilmesi gerekmektedir.
Sanıklar hakkında nitelikli zimmet suçlarından yapılan yargılama sonucunda Yerel Mahkemece sanıkların beraatlerine ilişkin verilen hükümlerin katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesince 17.01.2013 tarih ve 4021-410 sayı ile; “…Sanıklardan ..."ın arkadaşı olan..."in satın aldığı malların parasını ödediğini belirtmesi de dikkate alındığında kredili hesap kartlarında ödenmediği anlaşılan 1.485 TL ile tahsil edildiği hâlde kayıtlara alınmayarak uhdesine aldığı 876 TL olmak üzere toplam 2.361 TL"yi mal edinmek suretiyle zincirleme nitelikli zimmet suçunu, sanık ..."in de kredili müşterilerden tahsil edilen 8.442 TL"yi kayıtlara kendi hesabında borç olarak göstermek suretiyle kullanarak nemasını mal edindiği bu suretle kullanma zimmeti suçunu işledikleri, zimmet miktarlarını adli soruşturmadan önce ödedikleri dikkate alınarak sanık ..."ın 765 sayılı TCK"nın 202/2, 80, 219/3 ve 202/3 ile 5237 sayılı TCK"nın 247/1-2, 249, 43 ve 248/1., sanık ..."in de TCK"nın 202/1, 80, 219/3 ve 202/3 ile 5237 sayılı TCK"nın 247/1-3, 249, 43 ve 248/1. maddelerinin ayrı ayrı uygulanarak lehe yasanın belirlenmesi suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılamada Yerel Mahkemece kurulan 06.06.2013 tarihli ara kararda “…Yargıtay 5. Ceza Dairesinin … bozma kararına uyulmaması”, 06.06.2013 tarihli ve 75-161 sayılı gerekçeli kararda ise; direnme konusunda herhangi bir husus yazılmaksızın önceki hükümlerdeki gibi sanığın her iki suçtan mahkûmiyetine karar verilerek direnme nedenleri gösterilmeden ve bozmaya niçin uyulmadığı açıklanmadan, ilk hükümdeki gerekçenin tekrarlanması suretiyle direnme kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Yerel Mahkemece, sanıklar hakkındaki son hükümlerde direnilirken, Anayasamızın 141. maddesi ve CMK’nın 34, 230 ve 232. maddeleri doğrultusunda işlem yapılmamış olup direnme nedenleri gösterilmeden, bozmaya niçin uyulmadığı açıklanmadan bozma ilamından önce kurulan hükümlerdeki gerekçenin tekrarlanması suretiyle hükümler kurulması isabetli değildir.
Bu itibarla, diğer yönleri incelenmeyen direnme kararına konu hükümlerin belirtilen nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Giresun Ağır Ceza Mahkemesinin 06.06.2013 tarihli ve 75-161 sayılı direnme kararına konu hükümlerin, usul ve kanuna uygun direnme gerekçesi gösterilmeden karar verilmesi isabetsizliğinden diğer yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 21.05.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.