Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/5542 Esas 2014/5056 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : TAVŞANLI KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2012/47-2014/5

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kullanım kadastrosu sırasında D. Köyü çalışma alanında bulunan 5.356 parsel sayılı 575 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve üzerindeki yığma binanın Hazineye ait olduğu şerhi yazılarak yığma bina ve bahçesi niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı A.. A.., çekişmeli taşınmazın üzerindeki binanın kendisi tarafından yapıldığı ve taşınmaz ile üzerindeki binanın kendi kullanımında olduğu iddiasıyla adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmasına, üzerinde bulunan yığma bina ve bahçenin davacı A.. A.."nın kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerhine ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı A.. A.. vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda belirtilen gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın davacıya ait olduğu sabit olmakla ve muhdesatın kime veya kimlere ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesi kanun gereği olduğu halde bu hususta da davacı lehine muhdesat şerhi verilmemesi doğru olmadığı gibi taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde dava konusu binanın Hazineye ait olduğuna dair şerh verilmiş olması ve davanın tümüyle kabul edilmiş olması nedeniyle tüm yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.