Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4504
Karar No: 2014/7437

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/4504 Esas 2014/7437 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/4504 E.  ,  2014/7437 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Midyat Kadastro Mahkemesi
    TARİHİ : 27/02/2014
    NUMARASI : 2013/51-2014/9

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve davacı Z.. E.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R


    Kadastro sırasında Ç.Köyü 107 ada 2 parsel sayılı 111.868,09 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu gerekçesi ve orman niteliğiyle davalı Hazine adına tesbit edilmiştir.
    Davacı gerçek kişi, dava konusu taşınmazın içersinde bulanan taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine 107 ada 2 parselin fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 9442,92 m2"lik bölümü ile (B) harfiyle gösterilen 2659,34 m2"lik bölümünün yeni ada ve parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tesciline, fen bilirkişi raporunda (E) ve (F) harfiyle gösterilen bölümler yönünden davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiş, davacı gerçek kişi ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 21/02/2013 gün ve 2012/12418 E – 2013/1660 K sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece 11/11/2010 tarihinde yapılan keşif ve uzman orman bilirkişinin resmî belgelere dayalı olarak yaptığı inceleme sonucu alınan raporda, dava konusu 107 ada 2 parsel sayılı orman niteliğiyle tesbit gören taşınmaz içersinde bulunan ve krokide (A, B, E ve F) harfleriyle gösterilen alanların tamamının orman sayılan yerlerden olduğunun belirtilmesine karşın, mahkemece, dava dosyası davacı tarafın itirazı üzerine keşifte görev alan orman bilirkişiye yeniden tevdi edilerek ek rapor alınmış, ek raporda, aynı orman bilirkişi yine aynı şekilde rapor tanzim etmiştir. Bu kez, mahkemece 21/06/2011 tarihli celsede yine davacı tarafın talebi üzerine orman bilirkişi raporu ile fen bilirkişi raporunun uyumluluk arz etmediği gerekçesiyle dava dosyası üzerinden bir inceleme yapılmak üzere önceki bilirkişinin askerde bulunması nedeniyle resen bir orman bilirkişi seçilerek ek rapor alınmış, dosya üzerinden inceleme yapılarak alınan ek raporda; çekişmeli 107 ada 2 parsel içersinde bulunan ve dava konusu olan krokide (A, B, E ve F) harfleriyle gösterilen bölümlerin tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğunun saptanması üzerine, mahkemece bu ikinci alınan ek rapor esas alınarak yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Ek rapor, ancak keşif sonucu hükme dayanak alınan bilirkişi raporlarının açıklattırılmasına yönelik olarak alınabilir. Kaldı ki; keşifte hazır bulunan orman bilirkişinin 17/01/2011 havale tarihli raporu ile 11/04/2011 havale tarihli ek raporunda, dava konusu (A, B, E ve F) bölümlerinin en eski tarihli memleket haritası ve
    dayanağı hava fotoğraflarına göre yaptığı inceleme ve araştırma sonucunda ormanlık alan içerisinde kaldığını tesbit etmiştir. Bu durumda, keşif sonucu oluşan orman bilirkişi raporu ve ek raporu ile mahkemenin re"sen orman bilirkişi seçerek dosya üzerinden aldırtılan ek rapor birbiriyle çelişmiş olup, dosya üzerinden inceleme yapılarak alınan ve birbiriyle çelişen raporlara dayanılarak karar verilemeyeceği belirtilerek, usûlünce yeniden orman ve zilyetlik araştırması yapılması"" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra; davacı adına belgesizden 100 dönümü aşkın taşınmaz tespit edildiği gerekçesi ile davanın reddine, Çınaraltı Köyünde kain 107 ada 2 parsel nolu taşınmazın tespit gibi orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılmıştır.
    Mahkemece, davacı adına belgesizden 100 dönümü aşkın taşınmaz tesbit edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki; 3402 sayılı Kanunun 14/1 fıkrasına göre; kadastro tesbiti sırasında tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar belgesizden tesbit edilir. Kadastro çalışmalarından evvel Ömerli Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/19 E - 2004/10 K sayılı kararı ile davacı adına tesciline karar verilen iki parça taşınmazlara ilişkin 28/01/2008 tarih 1 ve 2 sıra nolu tapu kayıtlarının oluştuğu ve bu tapu kayıtlarına istinaden kadastro çalışmalarında davacı adına 102 ada 81 ve 89 parsellerin tesbit edildiği düşünüldüğünde, mahkemenin bu taşınmazların davacı adına aynı kadastro çalışma alanı içersinde belgesizden tesbit edildiği yönündeki gerekçesi doğru değildir.
    Ayrıca, davacı gerçek kişi çekişmeli taşınmazı satın aldığı kişiye ait olduğunu belirttiği 272 nolu 3 he yüzölçümlü vergi kaydına dayandığı halde, mahkemece dayanılan vergi kaydının 3402 sayılı Kanunun 14/4-A maddesi gereğince 31/12/1981 tarihine veya daha önceki tarihlere ait vergi kaydı olup olmadığı, dava konusu taşınmaza ait olup olmadığı yönünde araştırma yapılmamıştır. Çekişmeli taşınmaza ait olduğu belirtilen vergi kaydının 31/12/1981 tarihine veya daha önceki tarihlere ait olması, dava konusu yere uyması ve zilyetlikle birleşmesi halinde 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesindeki 40/100 dönüm kısıtlamasının istisnası olduğunun kabul edilmesi gerekeceği hususu gözardı edilmiştir.
    O halde; mahkemece, Dairenin 21/02/2013 gün ve 2012/12418 E - 2013/1660 K sayılı önceki bozma kararı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmalı taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadıkları ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı net olarak belirlenmeli, davacının dayandığı vergi kaydı dava konusu taşınmazlara uygulanarak kapsamı belirlenmeli, belgesizden taşınmaz edinme sınırı ile ilgili yukarıda açıklanan hususlar da göz önünde bulundurularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekili ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi