10. Hukuk Dairesi 2016/11162 E. , 2016/14930 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, geçici köy korucusu olarak çalışmakta iken sehven emekliliğe sevk edilmesinden dolayı emekli aylığı bağlanmaması nedeniyle, emekliliğe sevk tarihinden itibaren işleyen kanuni faiz ile birlikte emekli aylıklarının ödenmesi ve emekliliğe sevk işleminin sehven yapıldığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemelerin görevi ve yargı yolu "yasa" ile belirlenmiş olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her safhasında mahkemece resen nazara alınır.(HMK 1. madde)
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, bazı maddeleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 101. maddesinde, aksine hüküm bulunmayan hallerde 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır.
Davanın yasal dayanaklarından 5673 sayılı Kanun hükümleri incelendiğinde geçici köy koruculuğu sistemine yönelik köklü ve yapısal düzenlemelerin 442 sayılı Köy Kanununun sonuna eklenen maddeler ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Bunlardan ek 16’ncı maddede aylık bağlama ve kesme, ek 17’nci maddede tazminat ve ölüm yardımı ödenmesi konuları bulunmaktadır. “Ek madde 16” adı altında yapılan düzenlemede; geçici köy korucularından elli beş yaşını dolduranların görevleriyle ilişiklerinin kesileceği, ilişikleri kesilenlerden on beş yıl veya daha fazla hizmeti
olanlara hayatta bulundukları sürece belirli tutarda, Sosyal Güvenlik Kurumunca aylık bağlanacağı, buna göre aylık bağlanmış olanlardan yaşamını yitirenlerin dul eşleri ile elli beş yaşını doldurmamış olmakla birlikte on beş yıl veya daha fazla süre geçici köy koruculuğu hizmeti bulunanlardan görevleriyle ilişikleri devam etmekte iken hayatını kaybedenlerin dul eşlerine belli oranda aylık bağlanacağı, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan aylık alan dul eşe, yarı oranında ödeme yapılacağı, dul eşe bağlanan aylıkların evlenmesi durumunda kesileceği ve ölüm nedeni dışında dul kalmaları halinde yeniden bağlanmayacağı, terör suçlarından dolayı hüküm giyen geçici köy korucularına veya dul eşlerine aylık bağlanmayacağı, hüküm giymeden önce aylık bağlanmış olması halinde ise bağlanan aylığı kesileceği, geçici köy korucularından sakatlananların kendilerine, ölenlerin ise dul ve yetimlerine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle malûllük veya dul ve yetim aylığı bağlanmış olması durumunda, bu madde hükümlerine göre ayrıca aylık bağlanmayacağı ve önceden bu madde hükümlerine göre bağlanmış olanların aylıklarının kesileceği hüküm altına alınmıştır.
Ek 17’nci maddede ise; elli beş yaşını doldurup on beş yıldan az hizmeti olan veya elli beş yaşını doldurmamış olan geçici köy korucularından; sağlık ve idarî nedenlerle görevine son verilenler ile ölenlere (elli beş yaşını doldurmamış olmakla birlikte on beş yıl veya daha fazla hizmeti bulunanlardan görevleri ile ilişikleri devam etmekte iken yaşamını yitirenler dışında), belli miktarda tazminat ödeneceği, elli beş yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına da hizmet sürelerine bakılmaksızın belirli tutarda tazminat ödemesi yapılacağı, hayatını kaybeden geçici köy korucularının hak ettiği tazminatlarının yasal mirasçılarına verileceği, ek 16’ncı madde uyarınca aylık bağlanan veya disiplin hükümlerinin uygulanması sonucu görevlerine son verilen geçici köy korucularına bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmeyeceği, geçici köy korucularından görev süresi içinde yaşamını yitirenlerin eşine ve çocuklarına, bunlar yoksa anne ve babasına, bunlar da yoksa kardeşlerine, belli miktarda herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın ölüm yardımı ödeneceği, geçici köy korucularından sakatlananların kendilerine, ölenlerin ise dul ve yetimlerine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle malûllük veya dul ve yetim aylığı bağlanmış olması durumunda; bu madde hükümlerine göre ayrıca tazminat ödenmeyeceği, önceden bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmiş olanların almış oldukları tazminat tutarının 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenmesi gerekecek nakdî tazminat tutarından düşüleceği, ek 16 ve ek 17. madde kapsamındaki ödemelerin, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılacağı ve ödeme gününü izleyen iki ay içinde Hazineden tahsil edileceği açıklanmıştır.
Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; geçici köy korucusu olarak 442 ve 5673 sayılı yasa kapsamında çalışması bulunan davacının talebi hakkındaki uyuşmazlığın çözümünde 506, 1479, 4857, 5510 sayılı Kanunların uygulama yeri olmadığı gözetildiğinde, sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemelerinin görevi bulunmamakta, bu tür davalar idari yargının görev alanı içerisine girmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yanılgılı değerlendirme sonucu işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi