Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5546
Karar No: 2019/1616
Karar Tarihi: 18.03.2019

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2018/5546 Esas 2019/1616 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2018/5546 E.  ,  2019/1616 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Kasten yaralama suçundan Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2013 tarihli ve 2017/161 esas, 2017/284 sayılı kararı ile 5 ay 25 gün hapis cezasına hükümlü ..."in, denetimli serbestlik hükümlerinden faydalanma talebinin kabulü ile cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ilişkin Muğla İnfaz Hâkimliğinin 25/01/2018 tarihli ve 2018/132 esas, 2018/129 sayılı kararını müteakip, hükümlünün kendisine yüklenen denetim planını ihlâl ettiğinden bahisle denetimli serbestlik kararının kaldırılmasına, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A-6-b maddesi uyarınca kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine dair Muğla İnfaz Hâkimliğinin 11/04/2018 tarihli ve 2018/565 esas, 2018/565 sayılı kararına karşı hükümlü tarafından yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/05/2018 tarihli ve 2018/865 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
    5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinin 6. fıkrasında yer alan;
    "Hükümlünün;
    a) Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içinde müracaat etmemesi,
    b) Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi,
    c) Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine, infaz hâkimi tarafından karar verilir." şeklindeki düzenleme ile,
    Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği"nin hükümlünün uyarılması başlıklı 44. maddesinde yer alan;
    "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlâli sayılır. Yükümlülüğün ihlâl edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır.
    (2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır.
    (3)Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlâl edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlâlin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında somut olayda, hükümlünün 09/02/2018 günü saat 15.00 ila 23.00 saatleri arasında koşullu olarak salıverilme imza takip çizelgesine imzasını atmayarak yükümlülüğünü birinci kez ihlal etmesi üzerine Muğla Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 05/03/2018 tarihli ve 2018/62 NKL sayılı yazısının hükümlüye 12/03/2018 tarihinde yapılan tebliği ile uyarıldığı ancak hükümlünün 12/03/2018 tarihli imza yükümlülüğünü de ihlal ederek yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği anlaşılmakla, yükümlünün bu duruma gerekçe olarak içmiş olduğu ilaçların etkisi nedeniyle 12/03/2018 tarihli imza yükümlülüğünü yerine getiremediğine ilişkin mazereti ileri sürdüğü, ancak soyut beyan dışında mazeretini haklı gösterecek bir delil bulunmadığı gibi itirazın da yerinde olmadığı, soyut beyan nazara alınarak denetime elverişsiz gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25/10/2018 gün ve 94660652-105-48-7671-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilebilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağan üstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, kanun yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kesinleşen bu karar veya hükümlerdeki aykırılıklar başka suretle giderilmesi mümkün olmadığı takdirde, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna konu edilebilecektir.
    Somut olayda; denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uyarıya rağmen uymadığı gerekçesiyle, ihlal tarihinden koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı amacıyla kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilen hükümlünün 12.03.2018 tarihinde imza yükümlülüğünü dişinin ağrıması nedeniyle almış olduğu ilaçların etkisiyle uyuya kalmasından dolayı zamanında yerine getiremediğini, ancak saat 02.59 sıralarında karakola gittiğini fakat zamanında gelmediği için imza attırmadıklarını, sadece karakola geldiğine dair not aldıklarını bildirdiği, İnfaz Hakimliği tarafından hükümlünün karakola gittiğine dair bir tutanağın dosyada bulunmadığı gerekçesiyle mazereti yerinde görülmeyerek kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmiş ise de, hükümlünün İnfaz Hakimliğinin kararına karşı yasal süresinde yaptığı itirazın mercii Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hükümlünün gösterdiği mazeretin haklı gerekçeye dayandığı kabul edilerek denetime uymamakta ısrar kastı bulunmadığı kabul edilerek İnfaz Hakimliğinin kararının kaldırılmasına karar verilmesinde dosya içerisinde bulunan polis memurlara tarafından polis merkezi içindeki güvenlik kamera kayıtları incelenerek düzenlenen “hükümlünün 13.03.2018 günü saat 02.27 sıralarında polis merkezinin müracaat bölümüne geldiğine” dair tutanak içeriği de dikkate alındığında isabetsizlik bulunmadığından ve mahkemenin takdirine ilişkin hususun kanun yararına bozmaya konu yapılmasının yerinde olmadığı değerlendirilerek Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/05/2018 tarihli ve 2018/865 değişik iş sayılı kararına yönelik 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca haklı nedenlere dayanmayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanının mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi