MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanığın haksız tahrik ve ertelemeye ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğine yönelik ,sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanık hakkında iftira suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Bozmaya uyularak; yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine, ancak:
TCK.nın 267/2. maddesinde düzenlenen maddi eser ve delil uydurmak suretiyle iftira suçunun oluşabilmesi için fail, sadece soyut olarak bir suç ya da idari yaptırım gerektiren fiil isnadında bulunmamakta, bu isnadın inandırıcı olabilmesi için maddi eser ve delil de hazırlamaktadır. Daha önceden var olan maddi eser ve delil sunulması ya da iftira eyleminden sonra isnadın ispatı amacıyla sonradan uydurulması halinde suçun nitelikli şekli gerçekleşmez. Maddi eser ve delilin şikayet dilekçesi veya ihbarla birlikte uydurularak bildirilmesi halinde bu fıkrada tanımlanan nitelikli suç oluşur.
Somut olayda katılanların ... ilçesi, ... kasabası Çiftçi Malları Koruma Başkanlığında koruma bekçisi olarak görev yaptıkları, olay tarihinde gece saat 12.00 - 01.00 sularında kendilerine ait mobiletle görevleri kapsamında ekinlere zarar verilip verilmediğini kontrol etmek amacı ile ... Kasabası ... mevkiine gittiklerinde
sanık ve temyiz dışı suç ortakları ... ve ...’u ekin tarlasında hayvan otlatırken görüp müdahale ettikleri, ..."un elindeki sopa ile sanık ... ve ...’un ise tekme tokat ile vurarak katılan ...’i yaşamsal tehlike geçirmeksizin, basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladıkları, katılan ..."nin “adamı öldürdünüz” demesi üzerine panikleyerek olay yerinden kaçtıkları, ucu kırık kanlı sopa parçasını da yanlarında götürdükleri, sanık ...’nin olay sonrası jandarmayı arayarak katılanların hırsızlık yapmak amacıyla hayvanlarının bulunduğu Sığıraltı mevkiinde bulunan ağıllarına geldikleri ve kendilerine mukavemet gösterdikleri için onları yaraladıkları yönünde ihbarda bulunduğu, jandarma görevlileri belirtilen mevkiye gittiklerinde, ...’un hırsızlık isnadını kuvvetlendirmek ve olayın bu mevkide gerçekleştiğine inandırmak amacıyla “hırsızların başına bununla vurdum” diyerek yaralama suçunda kullanılan sopayı görevlilere teslim ettiği olayda; katılanlara isnat olunan hırsızlık suçunun maddi eser ve dellilerinin uydurulması söz konusu olmadığı halde sanık hakkında TCK.nın 267/2. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.