4. Ceza Dairesi 2014/35506 E. , 2014/36738 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma ve kullanma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu, anlaşıldığından, sanıklar ... ve ..."ın tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası istekleri hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, adli emanete kayıtlı eşyalar hakkında bir karar verilmemiş ise de, her zaman bu konuda hüküm kurulabileceği kabul edilerek yapılan incelemede:
1-Sanık ..."e yükletilen infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış, koşulları bulunmasına rağmen, TCK"nın 58.maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, “TCK"nın 53/l-(c) maddesinde yer alan haklardan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün, bu bağlamda ONANMASINA,
2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde ise,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a-Sanık ... tarafından cezaevine sokulduğu kabul edilen cep telefonu ile yaptıkları görüşmelerin süre, sayı ve sıklığına göre sanıkların eylemlerinin TCK’nın 297/1. fıkrasının kanuni tanımında yer alan "haberleşme aracı bulundurma" niteliğinde olduğunun gözetilmemesi,
b-Kabule göre de,
aa-Sanıkların eylemlerinin, TCK"nın 297/2. maddesine uyduğu gerekçesiyle, haklarında mahkumiyet kararı verildiği, anılan Kanun maddesinin ise, Anayasa Mahkemesi"nin 07.07.2011 tarih, 2010/69 esas ve 2011/116 karar sayılı kararı ile iptal edildiği ve iptal kararının 21.04.2012 tarihinde yürürlüğe girdiğinin anlaşılması karşısında, sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
bb-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında TCK’nın 297/2, 62. maddeleri gereğince hüküm kurulurken, sonuç cezanın 5 ay hapis cezası yerine, 2 ay 15 gün hapis olarak eksik belirlenmesi, bu sanıklar ve sanık ...’ın tekerrüre esas sabıkları bulunmasına karşın, TCK’nın 58 maddesinin uygulanmaması,
cc- TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.