23. Hukuk Dairesi 2016/4062 E. , 2019/990 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolay davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davacılar ile davalı şirket arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacıların diğer ada sakini maliklerle birlikte inşaata başlanacağını beklerlerken davalı şirketin bir süre sonra ünvanı ile çok benzer ikinci bir şirket kurduğunu, kurulan ikinci şirket ile sözleşme imzaladığı, ikinci imzalanan sözleşmelerin davalının sadakat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek taşınmaz malikleri açısından daha aleyhe koşullar taşıdığı iddia edilerek sözleşme imzalatıldığını ileri sürerek sözleşmenin davalı ediminin imkansız hale geldiğinin tespiti ile ifa imkansızlığı sebebiyle oluşan davacıların müsbet zararının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 10.000,00 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre; somut uyuşmazlığın tüketici işlemi olarak kabul edilen eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davacılar ile davalı şirket arasında ayrı ayrı imzalanan eser sözleşmeleri gereğince davacıların tüketici olduğu ve davanın eser sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle mahkemenin görevli olmadığı, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, görevin kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden nazara alınması gerektiğinden ve dava tarihinin 6502 Sayılı Yasa"nın yürürlük tarihi olan 28.05.2013 tarihinden sonraki tarih olan 11.02.2015 tarihi olması gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmişse de, 6502 Sayılı Kanun"un 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında, kanunda ifade edilen eser sözleşmelerinden maksadın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu"nun madde 470. (mülga BK madde 355 vd.) ve devamında düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin, 6502 sayılı Kanun bakımından ifade edilen tüketici tanımına uymadığı açıktır.
.../...
S.2
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Kanun"da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, 6502 Sayılı Kanun"da, kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda, eldeki davada uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun"a göre Tüketici Mahkemelerinde değil, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerekirken, hatalı gerekçeyle uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığının kabulü doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.