17. Hukuk Dairesi 2016/7841 E. , 2016/9354 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAHİLİ DAVALI :...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı, 1.483.03 TL üzerinden harç yatırarak, ... kredi kartı talebinde bulunduğunu, istemediği halde "....’ için kendisini ikna ettiklerini, poliçeye ilişkin primlerin kredi kartından ödendiğini, daha sonra primleri kredi kartından karşılayamayacağını anlayıp kredi kartı hesabını kapattığını, ödemeleri durdurduktan sonra da bireysel sağlık sigortasını iptal ettirdiğini, 2011-2013 dönemleri itibariyle ‘... Sigortası’ poliçe bedeli olarak ..., ... adına düzenlenen poliçeler dolayısıyla ödediği 1.483.03 TL toplam prim tutarının iadesini ve manevi yönden zarara uğradığı iddiasıyla da tazminat talebinde bulunduğunu, 09.07.2014 tarihli dilekçesi ile ... Müdürlüğünü de davaya dahil ettiğini, istemediği halde kendisinin ikna edilerek bankanın sigorta kuruluşunun acentesi olarak poliçeleri düzenlemesi sebebiyle, bankaya karşı ve sigorta şirketine karşı her üç kişi için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talebi olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında .... aracılığı ile ‘Ailemin Güvencesi Poliçesi’nin akdedildiğini, bu sigorta poliçesinin ferdi kaza sigortası poliçesi olduğunu, tarafların karşılıklı irade beyanları ile çerçevesinde gerçekleştiğini, davacı tarafça müvekkili şirkete herhangi bir fesih bildirimi yapılmadığını, işbu dava ile poliçenin feshedilmiş olduğu dikkate alındığı takdirde, gerek Ferdi Kaza Sigortası Genel şartları, gerekse TTK hükümleri gereği davacının müvekkili şirkete ödemiş olduğu primlerin iadesinin söz konusu olmadığını, TTK 1413, 1414 ve
...
1415. maddelerinde yazılı fesih ve cayma şartlarının olayda bulunmadığını, poliçe genel şartları 14. maddede belirtilen durumun söz konusu olmadığını, genel şartlar gereğince işlememiş günlere ait primler dahi iade edilmezken işlemiş günlere ait primlerin de iade edilemeyeceğinin açık olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin görevsizliği nedeniyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkemeden talepte bulunulması halinde dosyanın görevli...gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafça 1.483.03 TL üzerinden harç yatırılarak 1.483.03 TL toplam prim tutarının iadesi ve manevi yönden zarara uğradığı iddiasıyla da tazminat talebinde bulunduğu beyan edilmiş, mahkemece mahkemenin görevsizliği nedeniyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkemeden talepte bulunulması halinde dosyanın görevli... gönderilmesine hükmedilmiştir.
6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davacı bakımından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.