
Esas No: 2015/27318
Karar No: 2016/3046
Karar Tarihi: 08.02.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/27318 Esas 2016/3046 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, imzaya itiraz ederek takibin durdurulması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK"nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re"sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir.
6102 sayılı TTK"nun 776/1-f maddesi gereğince, bonoda düzenlenme yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanun"un 777/4. maddesine göre ise, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Hukuk Genel Kurulu"nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
Somut olayda, takibe dayanak yapılan senette düzenlenme yeri belirtilmemiş olup, bu haliyle senet kambiyo senedi vasfında değildir.
Bu durumda mahkemece, takip konusu senet yönünden imza incelemesi yaptırılmaksızın düzenlenme yeri olmadığı hususu re"sen gözetilerek, İİK"nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken,yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi doğru değilse de, sonuçta takibin iptaline karar verildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak, yukarıda yapılan açıklamalar gözönüne alındığında, takibin iptali kararının yasal dayanağı İİK"nun 170/a maddesi olup, bu maddede tazminat ve para cezası öngörülmediğinden, alacaklının tazminat ve para cezasıyla sorumlu tutulması isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Kayseri 4.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19.03.2015 tarih ve 2014/648 Esas, 2015/194 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün (1) numaralı bendinin tazminat ve para cezası ile ilgili (2). cümlesinin tamamının karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.