15. Ceza Dairesi 2016/2161 E. , 2017/10744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK"nın 204/1, 62, 51/1-3-7-8 ve 53/1-2. maddeleri
gereğince mahkumiyet
2- TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2, 51/1-3-7-8 ve 53/1-2.
maddeleri gereğince mahkumiyet ve 1412 sayılı
CMUK"nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış
hakkın gözetilmesine
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii ve vekalet ücretiyle sınırlı olarak katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın, Küçükçekmece ilçesinde ... Mobilya San. ve Tic. Ltd. Şti"yi işlettiği, kendisini ... olarak tanıtan ve hüküm tarihinden sonra ölen ..."ın katılana ait işyerini telefonla arayarak 850 metrekare laminant parke satın almak istediğini, ödemeyi çekle yapacağını ve çekleri kendisine fakslayacağını söylediği, faksla gönderilen bilgilere göre ...Bankası ile ... Bank"a ait çeklerin katılan tarafından bankaya sorulduğunda çek sahibinin iyi bir müşteri olduğunun söylenmesi üzerine katılanın alışveriş yapmayı kabul ettiği, bunun üzerine ... ile fikir ve eylem birliği içinde hareket eden sanık ... ve ..."ın 30/01/2010 tarihinde iki nakliyeciyi katılanın iş yerine gönderdikleri, nakliyecilerin laminant parkeleri kamyonlara yükledikten sonra, sanık ... ile ... tarafından gönderilen ...bank İstanbul Aksaray şubesine ait 15/03/2010 keşide tarih ve 5.000 TL bedelli sahte çek ile ...Bankası Pendik şubesine ait 25/03/2010 keşide tarih ve 5.250 TL bedelli sahte çeki katılana verdikleri, katılanın 01/02/2010 tarihinde bankaya gidip çekleri sordurduğunda çeklerin her ikisinin de sahte olduğunu öğrendiği, bunun üzerine parkecilerin üye olduğu bir siteye e-mail göndererek olayı anlattığı, bir süre sonra Pendik ilçesinden ..."un katılanı arayarak mailde vasıfları belirtilen parkeleri satmaya çalışan kişiler olduğunu söylediği, bunun üzerine yapılan araştırma sonucu önce nakliyeci İsmail Aslan ve ..."ın bulunduğu, sonrasında ise sanık ve iştirak halinde hareket ettiği diğer kişilerin yakalandıkları anlaşılmakla; eylemin TCK"nın 158/1-f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık ve aynı kanunun 204/1. maddesinde yer alan resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13.maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı cmuk"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.