8. Ceza Dairesi 2020/6196 E. , 2020/19666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın yüzüne karşı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirken, itiraz süresinin ""tefhim"" yerine ""tefhim veya tebliğ"" tarihinden itibaren başlayacağı belirtilerek kanun yolunda yanılgılı uygulamaya yol açıldığı bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 04.10.2018 tarihli ve 2017/8-952 Esas, 2018/403 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı ve denetim süresinin başlamayacağı, denetim süresi başlamadığı için de denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı cihetle, Yerel Mahkemece verilen 28.03.2007 tarihli ve 2006/547 Esas 2007/298 Karar sayılı hükmün açıklanmasına ilişkin kararın ve daha sonra verilen ek kararların hukuki değerden yoksun olduğu, hukuki değerden yoksun olan mahkûmiyet kararının dava zamanaşımını kesmeyeceği, bu nedenle dava zamanaşımını kesen son işlemin, sanığın 28.03.2007 tarihli sorgusunun olduğu ve 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının sorgu tarihinden inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e ve CMK.nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞÜRÜLMESİNE, 16.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.