15. Ceza Dairesi 2014/21645 E. , 2017/10734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Özel belgede sahtecilik suçundan TCK.nın 209/2 delaletiyle 207/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK.nın 158/1-c, 35/2, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii ve Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın, sanığın akrabası olduğu, olay tarihinde 79 yaşında olup aynı zamanda olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kadıracak derecede “demansiyel sendrom” hastası olduğu, suç tarihinde katılanın sanığın sahibi olduğu... bayiine gittiği, sohbet sırasında sanığın katılana nakit paraya ihtiyacı olduğunu, bankadan senet kırdıracağını, 15.000-20.000 TL teminat senedi vermesini istediği, katılanın akrabası olması sebebiyle sanığa güvenerek teklifi kabul ettiği ve sanığın temin ettiği içeriği boş olan bir bonoyu imzaladığı, daha sonra sanığın katılanın imzaladığı senedi alarak işyerinin içerisindeki fotokopi odasına geçtiği ve 10-15 dakika sonra geri gelerek katılana "amca bu bono geçerli değilmiş, yaş itibariyle seni kabul etmiyorlar" diyerek katılana imzalattığı boş bonoyu yırtıyormuş gibi yapıp başka bir kağıdı yırttığı, katılanın imzaladığı bononun imha edildiğini düşünerek işyerinden ayrıldığı, daha sonra sanığın bu bonoyu 500.000 TL bedelli olarak doldurup ..."e ciro ettiği, adı geçen tarafından da katılan aleyhine icra takibi başlatılarak, taşınmaz ve taşınır malları üzerine ihtiyadi haciz sebebiyle şerh koyulduğunun iddia edildiği somut olayda,
A)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanık suça konu senedi ..."e ciro yoluyla devrettikten sonra adı geçen tarafından katılan aleyhine başlatılan icra takibi sırasında katılanın taşınır ve taşınmaz mallarının haczedilmesiyle suçun tamamlandığı gözetilmeden, eylemenin teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle sanık hakkında verilen cezadan TCK"nın 35. maddesi gereğince indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamıştır.
Sanığın katılana imzalattığı senedi alarak işyerinin içerisindeki fotokopi odasına geçtiği ve 10-15 dakika sonra geri gelerek katılana "amca bu bono geçerli değilmiş, yaş itibariyle seni kabul etmiyorlar" diyerek katılana imzalattığı boş bonoyu yırtıyormuş gibi yapıp başka bir kağıdı yırttığı, daha sonra da 500.000 TL bedelli olarak doldurup ..."e ciro ederek üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan hüküm kurulurken gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sanık hakkında TCK"nın 62. maddesinin uygulanmama gerekçesinin yasal olmadığına ve Cumhuriyet Savcısının gönüllü vazgeçme nedeniyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B)Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanık tarafından katılanın rızasına aykırı olarak ele geçirilen ve üzeri doldurularak ciro edilen senedin bono vasfını taşıması halinde eylemin TCK"nın 209/2 maddesi yollamasıyla 204/1 maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı; bu nedenle suç vasfının tespiti amacıyla suça konu senedin duruşmada mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek bononun zorunlu unsurlarını taşıyıp taşımadığı ve iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 11/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.