Esas No: 2021/381
Karar No: 2021/265
Karar Tarihi: 21.01.2021
Danıştay 6. Daire 2021/381 Esas 2021/265 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/381
Karar No : 2021/265
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- … Bakanlığı -ANKARA
VEKİLİ : Av. …
2- … Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI: … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Van İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parsel üzerinde bulunan … Sitesindeki davacıya ait konutun 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerde ağır hasar görmesi ve sonrasında yıkılmasında davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen daire bedeli olarak 25.000,00-TL maddi, 25.000,00-TL manevi zararın idarelere başvuru tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davada, davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü ve Altıncı Daireleri müşterek kurulunca verilen 04/10/2016 günlü, E:2016/9569, K:2016/5262 sayılı karar ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak; maddi tazminat isteminin 23.147,47-TL'lik kısmının kabulü, fazlaya ilişkin istem ile manevi tazminat isteminin reddi, kabul edilen tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce kusurları oranında ödenmesi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesince verilen 25/09/2019 tarih ve E:2019/11256, K:2019/8032 sayılı kararıyla maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin kısmının onanması, manevi tazminat reddine ilişkin kısmının ise bozulması üzerine, bozma kararına uyularak manevi tazminat isteminin 10.000,00 TL'lik kısmının kabulü, fazlaya ilişkin istemlin reddi, kabul edilen tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce kusurları oranında ödenmesi yolundaki …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, davalı idarelerden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, bozulması istenilmektedir.
SAVUNMALARIN ÖZETİ : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 21/01/2021 tarihinde esas yönünden oybirliği, manevi tazminata faiz yürütülmesi yönünden oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir.
Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla, ilk defa yargı kararıyla para olarak değerlendirilebilen bir manevi tazminatın önceden davalı idarece belirlenmesi ve de ödenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, ödemede gecikmeden bahsedilemeyeceği gibi, manevi tazminat, esasen bütün hususlar dikkate alınarak "takdiren" belirlendiğinden manevi tazminata faiz uygulanmaması gerektiği oyuyla kararın bu kısmına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.