21. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/18605 Karar No: 2014/13296 Karar Tarihi: 10.06.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/18605 Esas 2014/13296 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2013/18605 E. , 2014/13296 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 9. İş Mahkemesi TARİHİ : 17/07/2013 NUMARASI : 2013/53-2013/444
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonucunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle, 155.000.00 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan T. Makine E.ve Tic. A.Ş. ile N.. Ş..."den alınarak davacılara verilmesine, davalılardan M.. A.. hakkındaki dava atiye bırakıldığından reddine, S. Çimento San. A.Ş. aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi, davacılar vekilince duruşmasız, davalılardan T. M. End. Tic. A.Ş. Vekilince de duruşmalı olarak istenilmesi üzerine, dosya incelenerk işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10/06/2014 Salı günü tayin edilerek, taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan T.. A... Vek.Av.N. U. geldi. Karşı taraf ile diğer davalılar adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra, duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal“ olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir. Davanın tümden kabulü yada reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur. Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; Temyiz eden davacılar vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin, HUMK"nun 433. maddesi gereğince davalılardan N. Y. İ. Mon. San. Tic. Ltd. Şti. ne yöntemince tebliğ edilerek, tebligat parçası eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.