8. Hukuk Dairesi 2011/7256 E. , 2012/4888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Gaziantep 2. Aile Mahkemesinden verilen 07.03.2011 gün ve 877/208 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı-karşı davalı ... vekili ile davalı-karşı davacı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı-davalı ... vekili, tarafların 1974 yılında evlendiklerini evlilik birliği içerisinde vekil edeninin yurtdışındaki çalışmalarından elde ettiği gelir ve birikimlerini katarak 2491 ada 1 parsel üzerindeki 8 nolu bağımsız bölümün müşterek olarak edinilmesine karşılık o tarihte eşi ile yaşadığı sorunlar nedeniyle evlilik birliğini kurtarmak maksadıyla tamamının davalı ... adına tescil edildiğini açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000 TL alacağın yasal faiziyle birlikte karşı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiş, harcını yatırmak suretiyle verdiği 14.07.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle talep miktarını 41.994 TL"na çıkarmıştır.
Davalı-davacı ... vekili, aleyhe açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuş, birleşen dava dosyasında ise, evlilik birliği içerisinde satın alınarak karşı taraf adına tescil edilen 680 ada 42 parsel üzerindeki 30 nolu dairenin alınmasına kişisel malı niteliğindeki ziynet eşyaları ve çalışmalarından elde ettiği gelir ve birikimlerle katkı sağladığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000 TL alacağın yasal faiziyle birlikte karşı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiş, harcını yatırmak suretiyle verdiği ıslah dilekçesinde talep miktarını 36.400 TL"na yükseltmiştir.
Taraf vekilleri 07.03.2011 tarihli oturumda, TMK.nun 236.maddesi uyarınca takas mahsup talebinde bulunmuşlardır.
Mahkemece, asıl dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, asıl davaya konu 8 nolu bağımsız bölümün 85.000 DM bedelle satın alındığı, dosya kapsamına göre 47.000 DM"lık bölümünün ortak hesaptan, kalan 38.000 DM"lık bölümünün ise davacı-davalı ... tarafından karşılandığı, Fevzi’nin karşıladığı miktarın 19.000 Euro’ya tekabül ettiği ve TL karşılığının 33.400 TL olduğu anlaşıldığından 10.000 TL için dava tarihinden 23.400 TL için ıslah tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalı-davacı ...’den alınmasına, birleşen dava yönünden, davacı ...’in 30 nolu bağımsız bölümün edinilmesine 12 adet bilezik karşılığı 6201 TL gelir ve birikimleriyle 1/2 oranında katkı sağlaması nedeniyle toplam 28.969,25 TL alacağı bulunduğundan 10.000 TL.nın dava tarihinden, 18.969,25TL"nın ıslah tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davacı-davalı ...’den alınmasına, tarafların alacaklarının mahsubu ile bakiye 4430.85 TL alacağın davalı ...’tan alınarak davacı-davalı ...’ye verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı-davalı ... vekili ile davalı-davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 13.06.1974 tarihinde evlenmişler, 19.05.2006 tarihinde Bloomberg Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davanın boşanmayla sonuçlanması üzerine 04.06.2007 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlar, boşanma hükmü, Şişli 2.Aile Mahkemesinin 11.09.2007 tarih 2007/721-635 Esas ve Karar sayılı ilamıyla tanınmıştır. Eşler arasındaki evliliğin boşanmayla sona erdirilmesine karar verilmesi halinde mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.
Yanlar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 09.05.2006 tarihine kadar yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.).
Dava konusu, 680 ada 42 parsel üzerindeki 30 nolu bağımsız bölüm, 23.09.1986 tarihinde ferdileştirme yoluyla davacı-davalı ... adına, 2491 ada 1 parsel üzerindeki 8 nolu bölüm ise 07.07.2000 tarihinde satış yoluyla davalı-davacı ... adına tescil edilmiş olup asıl dava ile birleşen dava; 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davalı-davacı ...’ın davalı ... adına kayıtlı 30 nolu bağımsız bölümün edinilmesine kişisel malı niteliğindeki 12 adet bilezik ve yurt dışındaki çalışmalarından elde ettiği gelir ve birikimler karşılığı ile katkıda bulunduğu, bilezik ve taşınmazın değeri usulüne uygun olarak tespit edilerek davacı ...’ın alacağı belirlendiğine, verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığına ve mahkemece alacaklar karşılıklı olarak takas edilerek bakiye alacağa hükmedildiğine göre davacı-davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen esasa yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak davalı-davacı ..."in alacağı 28.969,25 TL takas-mahsup edildiğinden ve ortada hüküm altına alınmış bir alacak kalmadığından ... yönünden yeniden bir hükmün kurulması gerekmektedir.
Davalı-davacı ... vekilinin 2491 ada 1 parsel üzerindeki 8 nolu bağımsız bölüme ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu bu taşınmaz mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde alınarak davalı ... adına tescil edilmiştir. Mahkemece katkı payı alacağına ilişkin hesaplama yöntemi usulüne uygun değil ise de davacı ... vekili, dava dilekçesinde; taşınmazın vekil edeninin kişisel gelir ve birikimlerinin katılması neticesinde müştereken alındığını, evlilik birliği içerisinde bir takım sorunlar yaşanmasından dolayı evliliği kurtarmak maksadıyla taşınmazın tamamının davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürmüştür. Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, dava konusu 8 nolu bölüm, taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamını sağlamak ve evliliği sürdürmek amacıyla satın alınarak davalı adına tescil edilmiştir. HUMK. nun 74 ve 76.maddeleri (6100 sayılı HMK.nun 26,33 m.) uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki niteleme hâkime aittir. Somut olayda; taşınmazın birlikte satın alınarak evliliği sürdürmek maksadıyla tamamının davalı ... adına tescil edilmesi olgusunun Borçlar Kanununun 234 ve devamı maddeleri uyarınca gizli bağış niteliğinde bulunduğunun kabulü gerekir. Hibe edilen taşınmazla ilgili olarak mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunulamaz. Bu açıklamalara göre, mahkemece bağış nedeniyle 8 nolu bağımsız bölüm yönünden davacı ... tarafından açılan asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde kabulüne ve alacakların takas ve mahsubuna karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir.
Davalı-karşı davacı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca her iki taraf bakımından yeniden hüküm kurulmak üzere BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 18,40"ar TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 28.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.