Esas No: 2018/4740
Karar No: 2021/243
Karar Tarihi: 21.01.2021
Danıştay 6. Daire 2018/4740 Esas 2021/243 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/4740
Karar No : 2021/243
DAVACI : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı … Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İzmir ili, … ilçesi, ... Mahallesi, … ada, …, … ve … sayılı parseller ile … ada, … ve … sayılı parsellere yönelik Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ile 1/5.000 ölçekli nazım ve 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu alanın, 16/11/2015 tarihinde onaylanan İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında turizm tesis alanı olarak belirlenen bölgede, küçük bir kısmının "doğal sit alanı" sınırı içerisinde yer aldığı, söz konusu alanın 12/09/2012 onay tarihli 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında "turizm tesis alanı" kullanımında kaldığı, 26/12/2001 onaylı 1/5000 ölçekli 1. Etap Urla Nazım İmar Planı Revizyonunda alanın tamamının E:0.30 yapılaşma koşullu "kaplıca tesis alanı" kullanımında kaldığı, bir kısmının da "jeolojik açıdan önlem alınacak alan" sınırı içerisinde yer aldığı, 13/08/2007 onaylı 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 12/05/2008 onaylı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile alanın bir bölümünün "spor alanı" ve "meslek lisesi" kullanımlarına ayrıldığı, … ada, … sayılı parselde ayrılan söz konusu spor alanının, Urla Devlet Hastanesinin taşınması amacıyla … ilçesi, … Mahallesi, … ada, …, … ve … sayılı parsellerin "spor alanı" kullanımından "sağlık tesis alanı" kullanımına dönüştürülmesi nedeniyle kaldırılan spor alanının eşdeğerinin oluşturulması amacıyla belirlendiği, … ada, … ve … sayılı parsellere ilişkin "meslek lisesi" kullanım kararının, Urla Milli Eğitim Müdürlüğünün talebi doğrultusunda … Holding A.Ş. tarafından "deniz meslek lisesi" yapılması amacıyla anılan parsellerin Milli Eğitim Bakanlığına bağışlanması sonucunda oluştuğu, söz konusu donatıların bulunduğu yörenin dışında bölge bütününe hizmet eder nitelikte olduğu, İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planındaki turizm tesis alanı kararının, kentsel gelişme alanı olarak değiştirilmesinin anılan planların temel ilke ve stratejilerine aykırı olduğu, jeotermal kaynak potansiyeline sahip ve henüz yapılaşmaların yer almadığı bölgede turizm potansiyelinin hassasiyetle değerlendirilmesinin daha doğru bir planlama yaklaşımı olacağı, dava konusu plan değişiklikleri ile turizm-ticaret-konut alanında konut yapılaşmasına %90 oranına kadar izin verildiği, bu durumun özünde bir konut bölgesi tasarlandığını ortaya koyduğu, yapılan plan değişikliği ile bölgeye ilave nüfus getirildiği, ancak, nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının ayrılmadığı gibi bölge bütününe hizmet eden "spor alanı"nın kaldırıldığı, "eğitim alanının" küçültüldüğü, "otopark alanı" ayrılmadığı, turizm-ticaret-konut alanı imar adalarında 10-12 metrelik taşıt yollarından ve 7 metrelik yaya yolundan 3 metre çekme mesafesi bırakıldığı, Karayolları ve MTA kurum görüşlerinin alınmadığı, 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliklerinde "kentsel gelişme alanı" gösteriminin Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine ve gösterimlerine uygun çizilmediği, İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca … tarihinde onaylanan ve … tarih ve … sayılı yazı ile belediyeye iletilen Urla (İzmir) 2154 Numaralı İşletme Ruhsatına İlişkin Kaynak Koruma Alanı Etüt Raporu kapsamında yapılan incelemede dava konusu alanın 3. derece kaynak koruma zonu içerisinde kaldığı, ancak konuya ilişkin ilgili kurumdan görüş alınmadığı, 3194 sayılı İmar Kanununun 8.maddesinde nazım ve uygulama imar planı yapma yetkisinin asıl ve kural olarak belediyelere verildiği, dava konusu imar planı değişikliklerinin planlama ilkelerine, kamu yararına ve şehircilik bilimine aykırı olduğu, açıkça hukuka aykırı olan işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Davanın süresinde açılmadığı, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, özelleştirme programında bulunan taşınmazlara yönelik her tür ve ölçekteki plan yapma yetkisinin Özelleştirme İdaresi Başkanlığına, onaylama yetkisinin ise Özelleştirme Yüksek Kuruluna ait olduğu, İzmir ili, 38. Grup (Çeşme, Urla, Güzelbahçe, Seferihisar ilçeleri) sınırları içerisinde yer alan doğal sit alanlarının koruma statülerinde değişikliğe gidildiği bilgisini içeren 28/05/2018 tarih ve 15277 sayılı İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yazısı eki CD'de bulunan yeni koruma alanları onaylı koordinatlarına göre özelleştirme kapsam ve programındaki taşınmazların herhangi bir koruma alanı sınırı içerisinde kalmadığı, söz konusu taşınmazların tapu kayıtlarındaki sit alanı beyanlarının sehven konulduğu ve terkin edileceği, dava konusu imar planlarına esas jeolojik-jeoteknik etüt raporlarının idarelerince hazırlanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylandığı, dava konusu imar planlarında getirilen "ticaret+turizm+konut alanı" ve "günübirlik turizm tesis alanı" kullanım kararlarının üst ölçekli planlara aykırı olmadığı, mevcut 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planlarında "turizm tesis alanı" olarak planlı olan alandaki turizm fonksiyonunun korunarak, komşu taşınmazların tamamının "konut alanı" kullanımına sahip olduğunun dikkate alınması sureti ile dava konusu alana karma kullanım kararı getirildiği, "ticaret+turizm+konut alanı"ndaki konut oranı maksimum %90 olarak belirlenmiş ise de alınan kurum görüşleri doğrultusunda bu oranın %70'e düşürüldüğü, çevre imar bütünlüğü göz önünde bulundurularak "Yençok:2 kat" yapılaşma şartı getirildiği, kentsel alanda atıl vaziyette kalan taşınmazların kente kazandırılması ihtiyacı dikkate alınarak imar planı değişikliğine gidildiği, alanda ayrılan sosyal donatı alanlarının alana oranının %40'ın üzerinde olduğu, "lise alanı"nın "deniz meslek lisesi"ne yönelik olduğu ve teknik yeterliliği sağladığı, uyuşmazlık konusu alanda parselasyonun yapılmadığı, alanın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına ilişkin işleme dava açılmadığı, işlemin hukuka uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Dosyadaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu imar planı değişikliklerinin Bakanlıkça onaylı İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planına uygun hazırlanmadığı, planlama alanının jeolojik, fiziksel ve kültürel özelliklerinin gerektirdiği ilgili kurum görüşlerinin tamamı alınmaksızın işlem tesis edildiği, daha önceki imar planında eşdeğer alan olarak ayrılan spor alanının, yatırımcı kurum görüşü alınmaksızın ve eşdeğeri ayrılmadan tamamen kaldırıldığı, Milli Eğitim Bakanlığına Deniz Meslek Lisesi yapılması amacıyla bağışlanan eğitim alanının, yatırımcı kurum görüşü alınmaksızın büyük ölçüde küçültüldüğü, böylelikle dava konusu planlama alanının dışındaki nüfusa da hizmet etmesi gereken sosyal donatı alanlarını azaltmaya ve tamamen ortadan kaldırmaya yönelik planlama yapıldığı, bu durumun Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesine aykırılık oluşturduğu anlaşıldığından, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve imar mevzuatına uygun olmayan imar planı değişikliklerinin iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI ...'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, …, … ve … sayılı parseller ile … ada, … ve … sayılı parsellere yönelik Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ile 1/5.000 ölçekli nazım ve 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin davanın süresinde açılmadığı ve davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı yolundaki iddiasına itibar edilmemiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, Uygulama İmar Planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmış; 9. maddesinin 2. fıkrasında: "Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş, (Belediye) alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumlarının Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler. İlgili belediyeler görüşlerini onbeş gün içinde bildirir." hükmüne yer verilmiş; Ek 3. maddesinde: "Özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya kuruluş lehine irtifak ve/veya kullanım hakkı alınmış arsa ve araziler ile özel kanunları uyarınca özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu veya 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan yerler dahil olmak üzere genel ve özel kanun hükümleri kapsamında yer alan tüm alanlarda imar planlarını yapmaya ve onaylamaya yetkili olan kurum veya kuruluşlardan görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak her tür ve ölçekte plan, imar planı ile değişiklik ve revizyonları müellifi şehir plancısı olmak üzere Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılarak veya yaptırılarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak ve Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle kesinleşir (...). İlgili kuruluşlar bu madde kapsamında yapılan planları devir tarihinden itibaren beş yıl süreyle değiştiremezler." hükmü yer almıştır.
Yukarıda yer verilen düzenlemeler uyarınca, özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerde ilgili kuruluşlardan gerekli görüş alınmak suretiyle her ölçekteki imar planı değişiklikleri yapmak Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığının yetkisi dahilinde olmakla beraber; bu plan ve plan değişikliklerinin çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde yapılması gerektiği açıktır.
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda; mülkiyeti Hazineye ait, toplam 115.918,00 m2 yüzölçümlü, İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, …sayılı parsel ile … ada, … sayılı parselin Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile; … ada, … sayılı parsel ile … ada, … ve … sayılı parsellerin ise Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 16/11/2015 tarihinde onaylanan İzmir – Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında, "doğal sit alanı" kapsamında “turizm tesis alanı” ve “orman alanı”; İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 12/09/2012 tarih ve 05.843 sayılı kararı ile uygun görülerek 08/10/2012 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında “turizm tesis alanı” ve "doğal sit alanı" kapsamındaki “orman alanı”; lejantında kalan söz konusu parsellerin bulunduğu alanda Urla Belediye Meclisinin 20/12/2000 tarih ve 293 sayılı kararıyla 1/1.000 ölçekli Urla-İçmeler Uygulama İmar Planı onaylandığı , anılan planda dava konusu parsellerin “turizm tesis alanı (özel idare kaplıca kompleksi)” kullanımında gösterildiği, … ada, … ve … sayılı parseller ise aynı zamanda kısmen “I. derece doğal sit alanı” sınırları içerisinde gösterildiği , Urla Belediye Meclisinin 26/12/2001 tarih ve 200 sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli Urla Nazım İmar Planı (1. Etap) ile söz konusu alanın "turizm yerleşme alanları" başlığı altında “kaplıca tesis alanı” olarak planlandığı , uyuşmazlık konusu parsellerden … ada, … ve… sayılı parselin aynı zamanda kısmen "I. derece doğal sit alanı" sınırları içerisinde, … ada, … sayılı parsel ile … ada, … ve … sayılı parsellerin aynı zamanda Jeolojik Açıdan Önlemli Alanlar (Zemin Suyu Yüksek Alanlar) kapsamında gösterildiği, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 13/08/2007 tarih ve 05.01-1.949 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği sonucunda, 1/5000 ölçekli Urla Nazım İmar Planında "turizm tesis alanı (kaplıca tesis alanı)" kullanımında kalan dava konusu … pafta, … ada, … ve … sayılı parsellerin Urla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün talebi doğrultusunda … Holding A.Ş. tarafından Milli Eğitim Bakanlığına bağışlanmak üzere Deniz Meslek Lisesi yapılması amacıyla "eğitim alanı" olarak belirlendiği , … ilçesi, … Mahallesi, … ada, …, … ve … sayılı parsellerin Urla Devlet Hastanesinin taşınması amacıyla "spor alanı" kullanımından "sağlık tesis alanı" kullanımına dönüştürülmesi nedeniyle mülga Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 27. maddesi kapsamında eşdeğer alan ayrılması amacıyla … ada, … sayılı parselde "spor alanı" kullanımı öngörüldüğü ,12/05/2008 tarih ve 01.1290 sayılı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile onaylanan 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği kapsamında dava konusu … ada, … sayılı parselin plan değişikliği sınırı içerisinde kalan kısmı “spor alanı”; … ada, … ve … sayılı parsellerin plan değişikliği kapsamında kalan kısmı “spor alanı”, “E:0.40 H:7.00 m. yapılaşma koşullu eğitim tesis alanı” ve “10 metrelik taşıt yolu”; … ada, … sayılı parselin plan değişikliği içerisinde kalan kısmı ise “E:0.40 H:7.00 m. yapılaşma koşullu "eğitim tesis alanı” ve “10 metrelik taşıt yolu” olarak planlandığı, taşınmazların, dava konusu 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişiklikleri ile “kentsel gelişme alanı”; 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile "ticaret + turizm + konut alanı", "günübirlik tesis alanı", "eğitim alanı", "park alanı", "kuru dere yatağı" ve "taşıt yolu"; 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile "ticaret + turizm + konut alanı (e:0.40, yençok:2 kat)", "günübirlik tesis alanı (e:0.20, yençok:2 kat)", "lise alanı", "park alanı", "kuru dere yatağı" ve "12 metrelik ve 10 metrelik taşıt yolu" ile "7 metrelik yaya yolu" olarak planlandığı anlaşılmaktadır.
Dairesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; dava konusu alanda plan kararlarında değişikliğe gidilmesinin 24/11/1994 tarih ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 1. maddesinde geçen “ekonomide verimlilik artışı, kamu giderlerinde azalma sağlamak, Hazineye ait taşınmazları değerlendirmek suretiyle kamuya gelir elde etmek gerekçelerinden birisi ile özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemek” amacı doğrultusunda söz konusu alanın özelleştirme kapsam ve programına alınması ile ilişkili olduğu, Plan Açıklama Raporunda yer verilen açıklamalar temelinde plan değişikliği gerekçesi olarak ifade edilmemekle beraber, dava konusu taşınmazların statüsünde gerçekleştirilen değişimin dava konusu alanda 1/100.000, 1/25.000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekte plan yapılmasına şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve imar mevzuatı kapsamında geçerli nesnel bir gerekçe oluşturduğu, Dava konusu plan değişikliklerinin planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olarak planlanmış olduğu, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında günübirlik tesis alanı, eğitim alanı, park alanı, kuru dere yatağı ve taşıt yolu kullanım kararlarının plan ölçek özellikleri dikkate alındığında 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çelişmediği, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında günübirlik tesis alanı (e:0.20, yençok:2 kat), lise alanı, kuru dere yatağı, park ve 12. ve 10 m.lik taşıt yolu ve 7 m.lik yaya yolu kullanım kararlarının plan ölçek özellikleri dikkate alındığında 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çelişmediği, yürürlükte bulunan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı 7.2. sayılı plan hükmünde belirtildiği üzere çevre düzeni planı ile belirlenen alan sınırlarının alt ölçekte kesinleştirileceği hususu temelinde, Orman Alanı ve Doğal Sit Alanı plan kararları açısından dava konusu plan değişikliklerinin plan ölçek özellikleri gereği 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çelişmediği, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında günübirlik tesis alanı, eğitim alanı, park alanı, kuru dere yatağı ve taşıt yolu kullanım kararlarının plan ölçek özellikleri dikkate alındığında 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çelişmediği, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında günübirlik tesis alanı (e:0.20, yençok:2 kat), lise alanı, kuru dere yatağı, park ve 12. ve 10 m.lik taşıt yolu ve 7 m.lik yaya yolu kullanım kararlarının plan ölçek özellikleri dikkate alındığında 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çelişmediği, yürürlükte bulunan 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı 6.11. sayılı plan hükmünde belirtildiği üzere çevre düzeni planı ile belirlenen alan sınırlarının alt ölçekte kesinleştirileceği hususu temelinde, Orman Alanı ve Doğal Sit Alanı plan kararları açısından dava konusu plan değişikliklerinin plan ölçek özellikleri gereği 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çelişmediği, alanın jeolojik özelliklerine ilişkin olarak Jeolojik Etüt çalışmalarının ilgili mevzuat gereği tamamlanmış olduğu, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinde dava konusu alanda öngörülmüş olan 12 m. genişlikteki yol kararının, ana dağıtıcılar ile iskân, turizm ve diğer alanlar arasındaki bağlantıyı sağlamak ve bu alanların birbirleri arasındaki trafik dağıtımını yapmak üzere, sürekliliği sağlanacak şekilde “Semt Dağıtıcısı” statüsünde bir yol olarak planlanmış olduğu hususu dikkate alındığında, dava konusu alanda öngörülmüş olan “12 m. genişlikte 2. Derece Kentsel Yol” plan kararının gerek güzergâhının, gerekse genişliğinin planda atanan işlevini yerine getirmek için uygun ve yeterli olduğu, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinde öngörülmüş olan 10 m. genişlikteki yol kararlarının, iskân, turizm ve diğer alanlar içindeki erişim yollarının trafiğini toplamak ve semt dağıtıcısı olan yollara aktarmak üzere “Yerel Dağıtıcı” statüsünde bir yol olarak planlanmış olduğu hususu dikkate alındığında, dava konusu alanda öngörülmüş olan “10 m. genişlikte 3. Derece Kentsel Yol” plan kararının gerek güzergâhının, gerekse genişliğinin planda atanan işlevini yerine getirmek için uygun ve yeterli olduğu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde öngörülmüş olan 7 m.lik yaya yolu kararlarının ulaşım ağının en uç noktasında yaya erişimi amaçlı ayrılan yollar olarak planda atanan işlevini yerine getirmek için uygun ve yeterli olduğu, dava konusu 1/5000 ve 1/1000 ölçekli plan değişiklikleri ile dava konusu alanda hiçbir kamusal kullanıma özel genel otopark ayrılmamış olduğu hususu dikkate alındığında, dava konusu plan değişiklikleri kararlarının planlama esasları, şehircilik ilkeleri, imar mevzuatı ve kamu yararına uygun olmadığı, dava konusu alanda "park alanı" kullanımı büyüklüğünün yeterli olduğu, konumsal özellikleri itibariyle değerlendirildiğinde, "eğitim alanı" kullanımının Yağcılar Yolu ile 12 m. ve 10 m.lik taşıt yollarından son derece erişilebilir olduğu ve alan eğiminin düze yakın olması itibariyle eğitim alanı kullanımı için uygun olduğu; alan büyüklüğü itibariyle bakıldığında Eğitim Alanı / Lise Alanı kullanımına ayrılan alanın imar mevzuatı ile Meslek Lisesi alanları için Yönetmeliğin Ek -2 Tablosu’nda öngörülen 10.000 – 25.000 m2 aralığındaki büyüklük koşulunu sağladığı, ancak 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ve 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ile öngörülen "kentsel gelişme alanı" plan kararlarının, turizm gelişmelerine ilişkin sorun tespitlerinin çözümü amaçlı stratejiler kapsamında İzmir – Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği; 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında "ticaret + turizm + konut alanı" kullanım kararı kapsamındaki konut kullanımının üst ölçekli plan kararlarına aykırı olması itibariyle 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği; ayrıca"ticaret + turizm + konut alanı" kullanım kararı ile alanda konut kullanımı üzerinden ilave nüfus getirilmesi nedeniyle 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği; 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında "ticaret + turizm + konut alanı" kullanım kararı kapsamındaki konut kullanımının üst ölçekli plan kararlarına aykırı olması itibariyle 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği; ayrıca "ticaret + turizm + konut alanı" (E:0.40, Yençok:2 kat) kullanım kararı ile alanda konut kullanımı üzerinden ilave nüfus getirilmesi nedeniyle 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği hususları temelinde, dava konusu plan değişiklikleri ile öngörülen plan kararlarının üst ölçekte İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı hedef ve stratejileri ile plan ana kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği, “planların kademeli birlikteliği ilkesi”ne aykırı olduğu, 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ile öngörülen "kentsel gelişme alanı" plan kararlarının, turizm gelişmelerine ilişkin sorun tespitlerinin çözümü amaçlı stratejiler kapsamında 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği; 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında "ticaret + turizm + konut alanı" kullanım kararı ile alanda konut kullanımı üzerinden ilave nüfus getirilmesi ve yürürlükte bulunan plan kararlarında öngörülen sosyal altyapı alanlarından "Spor Alanının" kaldırılması, "Eğitim Alanının" ise küçültülmesi nedeniyle 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği; 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında "ticaret + turizm + konut alanı" (E:0.40, Yençok:2 kat) kullanım kararı ile alanda konut kullanımı üzerinden ilave nüfus getirilmesi ve yürürlükte bulunan plan kararlarında öngörülen sosyal altyapı alanlarından spor alanının kaldırılması, eğitim alanının ise küçültülmesi nedeniyle 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği hususları temelinde, dava konusu plan değişiklikleri ile öngörülen plan kararların üst ölçekte 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı hedef ve stratejileri ile plan ana kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği, “planların kademeli birlikteliği ilkesi”ne aykırı olduğu, orman Alanı sınırlarına ilişkin 1/100.000 ölçekli İzmir – Manisa Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı 8.11.3 sayılı plan hükmü gereği ilgili kurum (Orman Bölge Müdürlüğü) görüşünün dava dosyasında bulunmadığı ve Plan Açıklama Raporunda orman alanlarına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği; dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında (davalı idarece sehven konulduğu belirtilen) sit alanı beyanlarının bulunduğu hususu da göz önünde bulundurularak plan değişiklikleri hazırlık aşaması sırasında ilgili kurum (İzmir I. No.lu TVK Bölge Komisyonu) görüşünün alındığına dair herhangi bir belgenin dava dosyasında bulunmadığı ve Plan Açıklama Raporunda Nitelikli Doğa Koruma ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanlarına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği; dava konusu alanın jeotermal kaynak koruma alanı niteliğine ilişkin olarak (Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü DSİ 2. Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında da belirtildiği üzere) İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığından herhangi bir görüşün dava dosyasında bulunmadığı ve Plan Açıklama Raporunda jeotermal kaynak koruma alanına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği; dava konusu plan değişikliklerine konu alanda ilgili mevzuat gereği konuyla ilgili olarak İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığından ve Maden Tetkik Araştırmaları Enstitüsünden herhangi bir görüşün ve Urla (İzmir) 2154 Numaralı İşletme Ruhsatına İlişkin Kaynak Koruma Alanı Etüt Raporunun dava dosyasında bulunmadığı, Plan Açıklama Raporunda kaynak koruma alanlarına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği, plan kararlarında dava konusu alandaki kaynak koruma alanı sınırının işlenmemiş olduğu ve plan hükümlerinde 3. Derece Kaynak Koruma Alanına dair herhangi bir hükme yer verilmediği; dava konusu alanda 3. Derece Kaynak Koruma Alanı tespiti doğrultusunda termal kaynak/termal turizm potansiyeli bulunduğu dikkate alındığında, yürürlükte bulunan İzmir – Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı 7.32 sayılı plan hükmünde yer alan “Termal kaynak tespiti yapılan alanlar çevresinde, bu kaynakları kullanacak olan tarım (teknolojik sera) ve turizm sektörüne yönelik yatırımlar, Bakanlığın uygun görüşü alınmak şartı ile yapılabilir.” hükmü de göz önünde bulundurularak, 20/12/2000 tarihli plandan bu yana her planlama döneminde Kaplıca Tesis Alanı olarak planlanan alanın termal turizm niteliğinin kaldırılmasını öngören plan değişiklikleri konusunda ilgili kurum (Kültür ve Turizm Bakanlığı) görüşünün alındığına dair herhangi bir belgenin dava dosyasında bulunmadığı ve Plan Açıklama Raporunda Turizm Tesis Alanları plan kararının kaldırılma gerekçesine ilişkin herhangi bir analitik veriye yer verilmediği; Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 1. fıkrası hükümleri uyarınca, plan değişikliklerinin plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak şekilde ve kamu yararı doğrultusunda gerçekleştirilebilmesi için dava konusu plan değişikliklerinin dayalı olduğu nesnel gerekçenin bilimsel ve teknik verilerle de desteklenmesi gerekmesine rağmen, dava konusu alanın termal turizm niteliğini konu alan herhangi bir analitik değerlendirme yapılmadığı ve bu anlamdaki önemli veri eksikliğinin dava konusu plan değişiklikleri ile turizm işlevinin kaldırılması yönündeki plan kararlarının da yeterli bilgi, analiz ve kurum görüşlerine dayalı olmadığını ortaya koyduğu hususları temelinde plan değişiklikleri yapım sürecinde alanın doğal niteliklerinin gerektirdiği hususlarda ilgili kurum görüşlerinin alınmamış olması ve bilimsel ve teknik açıdan yeterli analitik değerlendirmelerin gerçekleştirilmemiş olması itibariyle dava konusu plan değişikliklerinin imar mevzuatı ve plan tekniğine aykırı olduğu, alanda plan değişiklikleri öncesinde hiçbir konut alanı plan kararının bulunmaması nedeniyle, mevcut bir yerleşik nüfusun bulunmadığı, plan değişiklikleri ile de 604 kişilik ilave nüfusun bu alanda yaşamasının öngörüldüğü; dolayısıyla, "turizm tesis alanı" olan kullanım kararının "ticaret – turizm - konut alanı" olarak değiştirilmesi sebebiyle alanda yeni bir kalıcı nüfusun gelmesi ile alanda nüfus artışından söz edilmesinin zorunluluk içerdiği hususu temelinde, dava konusu plan değişikliklerinde ticaret+turizm+konut alanı (TİCTK) kullanımı ile planlama alanı sınırları içerisinde yeni öngörülen ilave nüfusun gereksinimlerine yönelik olarak "park alanı" kullanımı öngörülmekle beraber, eğitim ve sağlık gibi kentsel – sosyal altyapı alanları öngörülmemiş olması itibariyle dava konusu plan değişiklikleri ile öngörülen plan kararlarının planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine, kamu yararına ve imar mevzuatına uygun olmadığı, dava konusu plan değişiklikleri kapsamında Kaplıca Tesis Alanı olarak gelişmesi hedeflenmiş olan … ada, … ve … sayılı parsellerdeki ticaret+turizm+konut alanı (TİCKT) kullanım kararının ağırlıklı olarak (%90) konut kullanımını içermesi ile turizm işlevinin konut işlevine değiştirilmesinin plan ana karar ve stratejilerine, planlama esaslarına, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırı olduğu, yürürlükteki plan kararları ile "spor alanı" ve "meslek lisesi alanı" olarak ayrılan 389 ada, 1, 2 ve 4 sayılı parsellerin dava konusu plan değişiklikleri ile ticaret+turizm+konut alanı (TİCKT) kullanımına ayrılmasına ilişkin olarak, dava konusu planlama alanında karma kullanım kararı öngörüsünün ağırlıklı olarak (%90) konut kullanımını içerdiği; söz konusu alanın konut ağırlıklı karma kullanım alanına ayrılmasına ilişkin analitik verilerde önemli eksiklikler bulunduğu hususları temelinde, plan değişiklikleri öncesinde eşdeğer alan olarak ayrılan ve bölgeye hizmet eden "spor alanı" kullanımının kaldırılması ve "eğitim alanının" küçültülmesi ile elde edilen alanın ticaret+turizm+konut alanı (TİCKT) kullanımına ayrılmasında analitik verilere dayalı bir gerekçe bulunmaması itibariyle ticaret+turizm+konut alanı (TİCKT) kullanımı yerseçim ilkelerinin plan ana kararlarına uygun olmadığı, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile küçültülen "eğitim alanı" ve kaldırılan "spor alanlarına" eşdeğer herhangi bir alan ayrılmamış olduğu dikkate alındığında, dava konusu plan değişikliklerinin Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinde belirtilen koşulların karşılanmaması itibariyle imar mevzuatına, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu, gerek Maden Tetkik Araştırma Müdürlüğü ve İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, gerekse Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi kurumlardan temin edilmesi gereken kurum görüşlerine dair dava dosyasında ve Plan Açıklama Raporunda herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamış olması ve 3. Derece Kaynak Koruma Alanı sınırı gibi bilgilerin plan değişiklikleri plan paftalarına işlenmemiş ve plan hükümlerine aktarılmamış olması itibariyle, "termal turizm alanı" işlevinden çıkarılarak elde edilen "günübirlik tesis alanı" kullanımının yürürlükteki plan ana kararlarına uygun olmadığı hususu dikkate alındığında, dava konusu alanda "günübirlik tesis alanı" (E:0.20, Yençok:2 kat) kullanımı yerseçiminin planlama esasları, şehircilik ilkeleri, imar mevzuatı ve kamu yararına uygun olmadığı, gerek Maden Tetkik Araştırma Müdürlüğü ve İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, gerekse Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi kurumlardan temin edilmesi gereken kurum görüşlerine dair dava dosyasında ve Plan Açıklama Raporunda herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamış olması ve 3. Derece Kaynak Koruma Alanı sınırı ve orman alanı sınırı gibi bilgilerin plan değişiklikleri plan paftalarına işlenmemiş ve plan hükümlerine aktarılmamış olması itibariyle, "turizm tesis alanı" işlevinden çıkarılan alanların "park alanı" kullanımına ayrılmasının yürürlükteki plan ana kararlarına uygun olmadığı; alanın üst ölçekli planlarda Orman Alanı olarak gösterilmesine karşın, alt ölçekli planlama çalışmalarına esas teşkil etmek üzere ilgili kurum (Orman Bölge Müdürlüğü) görüşünün de dava dosyasında bulunmaması ve Plan Açıklama Raporunda orman alanlarına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmemesi ile planlama çalışmalarına esas analitik çalışmalar açısından önemli veri eksikliği bulunduğu; ancak, eksik kurum görüşleri temelinde "park alanı" plan kararının planlama esasları, şehircilik ilkeleri, imar mevzuatı ve kamu yararına uygun olmadığı, plan değişiklikleri ile öngörülen toplam eğitim alanı kullanım kararının alanda yaşaması öngörülen nüfusun gereksinimlerini karşılayabilecek büyüklükte olmaması ve eğitim kullanımına ilişkin yapılaşma koşullarının plan kararları ile belirlenebilecek iken avan projeye bırakılmış olmasının alandaki yapılaşma dengesini bozucu olabilecek olması itibariyle planlama esaslarına, plan tekniğine, imar mevzuatına ve kamu yararına aykırı olduğu, dava konusu plan değişiklikleri ile uygulama ölçeğinde ada düzeni yapılaşma düzenindeki çekme mesafelerinin ön bahçe ve yan bahçe mesafeleri olarak belirlenmiş olmasının plan tekniğine uygun olmaması ve 12 m.lik ve 10 m.lik yollardan verilen 3 m.lik çekme mesafesinin alandaki yapılaşma dengesi ve yaşanabilirlik koşullarını bozucu olması itibariyle, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile öngörülen yapılaşma koşullarının planlama esasları, plan tekniği, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına uygun olmadığı, hususları dikkate alındığında, dava konusu imar planı değişikliklerinin planlama esasları, şehircilik ilkeleri, imar mevzuatı ve kamu yararına uygun olmadığı, tespit ve değerlendirmelerinde bulunulmuştur.
Dairenin 14/11/2019 tarihli ara kararına Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca verilen cevapta, İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında; İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun … tarihli, … sayılı kararı ile uygun bulunan, … tarihli, … sayılı Bakanlık oluru ile onaylanan karar eki paftaya göre dava konusu taşınmazların "doğal sit alanı" dışında kaldığının ve İzmir Orman İşletme Müdürlüğünce verilen … tarih ve … sayılı cevapta, söz konusu alanın kesinleşmiş orman kadastrosuna göre orman sınırları dışında kaldığının tespit edildiği, alanda yapılacak olan iş ve işlemlerle ilgili kurumlarınca herhangi bir sakıncanın bulunmadığı bilgisinin verildiği dolayısıyla uyuşmazlık konusu taşınmazların doğal sit alanı ve orman alanı niteliği bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında dava konusu alanın mineralli su kaynağı bulunan kısmının "günübirlik tesis alanı" olarak planlandığı ,mineralli su kaynağının "günübirlik tesis alanı" kullanımında kalmasının, "kaplıca tesis alanı" kullanımına göre koruma-kullanma anlamında yararlanmayı öne çıkaran bir tercih olması nedeniyle turizm tesisi kullanımı lehine bir planlama yapıldığı , dava konusu imar planlarının kendi içerisinde değerlendirilmesi gerektiği açık olup, imar planı değişikliklerinin kendi aralarında uyumlu ve üst ölçekli planlara uygun oldukları, taşınmazın bulunduğu alanın önceki kullanım kararları ve çevrenin de kısmen konut, kısmen turizm ve ticaret alanı olarak belirlendiği dikkate alındığında çevre imar bütünlüğünün bozulmadığı, turizm, ticaret ve konut kullanımında planlama tekniklerine aykırılık olmadığı, taşınmazın özelleştirme programına alınan kuruluşa ait olması nedeniyle 3194 sayılı Yasanın 9. maddesinin 2. fıkrasında verilmiş olan yetkiye dayanılarak dava konusu parsel ile sınırlı bir alanda imar planı değişikliği yapılmasında mevzuata aykırılık olmadığı gibi taşınmazda sosyal teknik altyapı alanı ayrılmasının mutlaka gerekli ve zorunlu olmadığı, dava konusu plan değişikliklerinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY : Mülkiyeti Hazineye ait, toplam 115.918,00 m2 yüzölçümlü, İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parsel ile … ada, … sayılı parsel Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile; … ada… sayılı parsel ile … ada, … ve … sayılı parseller ise Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınmıştır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 16/11/2015 tarihinde onaylanan İzmir – Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında, "doğal sit alanı" kapsamında “turizm tesis alanı” ve “orman alanı”; İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile uygun görülerek 08/10/2012 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında “turizm tesis alanı” ve "doğal sit alanı" kapsamındaki “orman alanı”; lejantında kalan söz konusu parsellerin bulunduğu alanda Urla Belediye Meclisinin 20/12/2000 tarih ve 293 sayılı kararıyla 1/1.000 ölçekli Urla-İçmeler Uygulama İmar Planı onaylanmış, anılan planda dava konusu parseller “turizm tesis alanı (özel idare kaplıca kompleksi)” kullanımında gösterilmiş, … ada, … ve … sayılı parseller ise aynı zamanda kısmen “I. derece doğal sit alanı” sınırları içerisinde gösterilmiştir. Urla Belediye Meclisinin 26/12/2001 tarih ve 200 sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli Urla Nazım İmar Planı (1. Etap) ile söz konusu alan "turizm yerleşme alanları" başlığı altında “kaplıca tesis alanı” olarak planlanmış, uyuşmazlık konusu parsellerden … ada, … ve … sayılı parsel aynı zamanda kısmen "I. derece doğal sit alanı" sınırları içerisinde, … ada, … sayılı parsel ile … ada, … ve … sayılı parseller aynı zamanda Jeolojik Açıdan Önlemli Alanlar (Zemin Suyu Yüksek Alanlar) kapsamında gösterilmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 13/08/2007 tarih ve 05.01-1.949 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği sonucunda, 1/5000 ölçekli Urla Nazım İmar Planında "turizm tesis alanı (kaplıca tesis alanı)" kullanımında kalan dava konusu … pafta, … ada, … ve … sayılı parseller Urla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün talebi doğrultusunda … Holding A.Ş. tarafından Milli Eğitim Bakanlığına bağışlanmak üzere Deniz Meslek Lisesi yapılması amacıyla "eğitim alanı" olarak belirlenmiştir. Ayrıca, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, …, … ve … sayılı parsellerin Urla Devlet Hastanesinin taşınması amacıyla "spor alanı" kullanımından "sağlık tesis alanı" kullanımına dönüştürülmesi nedeniyle mülga Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 27. maddesi kapsamında eşdeğer alan ayrılması amacıyla … ada, …sayılı parselde "spor alanı" kullanımı öngörülmüştür.
12/05/2008 tarih ve 01.1290 sayılı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile onaylanan 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği kapsamında dava konusu … ada, … sayılı parselin plan değişikliği sınırı içerisinde kalan kısmı “spor alanı”; … ada, … ve … sayılı parsellerin plan değişikliği kapsamında kalan kısmı “spor alanı”, “E:0.40 H:7.00 m. yapılaşma koşullu eğitim tesis alanı” ve “10 metrelik taşıt yolu”; … ada, … sayılı parselin plan değişikliği içerisinde kalan kısmı ise “E:0.40 H:7.00 m. yapılaşma koşullu "eğitim tesis alanı” ve “10 metrelik taşıt yolu” olarak planlanmıştır.
Taşınmazlar, dava konusu 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişiklikleri ile “kentsel gelişme alanı”; 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile "ticaret + turizm + konut alanı", "günübirlik tesis alanı", "eğitim alanı", "park alanı", "kuru dere yatağı" ve "taşıt yolu"; 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile "ticaret + turizm + konut alanı (e:0.40, yençok:2 kat)", "günübirlik tesis alanı (e:0.20, yençok:2 kat)", "lise alanı", "park alanı", "kuru dere yatağı" ve "12 metrelik ve 10 metrelik taşıt yolu" ile "7 metrelik yaya yolu" olarak belirlenmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 1. maddesinde: "Bu Kanunun amacı; "Bu maddede belirtilen ve Kanunun uygulanmasında "kuruluş" adı ile anılacak olan;
a) İktisadi devlet teşekküllerinin, bunların müessese, bağlı ortaklık, işletme, işletme birimleri ile varlıklarının ve iştiraklerindeki kamu paylarının,
b) Kamu iktisadi teşebbüsleri statüsü dışında kalmakla beraber sermayesinin tamamı veya yarısından fazlası devlete ve/veya diğer kamu tüzelkişilerine ait olan ticari amaçlı kuruluşlardaki kamu payları ile bu kuruluşlara ait müessese, bağlı ortaklık, işletme, işletme birimleri ve varlıklarının, iştiraklerindeki kamu paylarının,
c) Devletin diğer iştiraklerindeki kamu payları ile Hazineye ait payların,
d) Genel ve katma bütçeli idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların ve kamu iktisadi teşebbüslerinden kamu iktisadi kuruluşlarının gördükleri kamu hizmetleri ile doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının ve iştiraklerindeki paylarının,
e) Belediye ve il özel idarelerine ait ticari amaçlı kuruluşlar ile pay oranlarına bakılmaksızın her türlü iştiraklerindeki paylarının,
f) Genel ve katma bütçeli idarelerle bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların, mal ve hizmet üretim birimleri ve varlıkları (baraj, gölet, otoyol, yataklı tedavi kurumları, limanlar ve benzeri diğer mal ve hizmet üretim birimleri) ile bu Kanunun 35 inci maddesinin (B) fıkrasında belirtilen kamu iktisadi kuruluşlarının temel kuruluş amaçlarına uygun mal ve hizmet üretim birimlerinin işletilmesi haklarının, ekonomide verimlilik artışı, kamu giderlerinde azalma sağlamak, Hazineye ait taşınmazları değerlendirmek suretiyle kamuya gelir elde etmek gerekçelerinden birisi ile özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemektir. " hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 6. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan Kanunun 8. maddesinde ise alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
Kanunun imar planlarında Bakanlığın yetkisini düzenleyen 9. maddesinin 2. fıkrasında; "Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş, (Belediye) alınarak Çevre İmar bütünlüğünü bozmayacak imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumlarının Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler. İlgili belediyeler görüşlerini onbeş gün içinde bildirir. " hükmüne yer verilmiştir.
Kanunun Ek-3. maddesinde: "Özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya kuruluş lehine irtifak ve/veya kullanım hakkı alınmış arsa ve araziler ile özel kanunları uyarınca özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu veya 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan yerler dahil olmak üzere genel ve özel kanun hükümleri kapsamında yer alan tüm alanlarda imar planlarını yapmaya ve onaylamaya yetkili olan kurum veya kuruluşlardan görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak her tür ve ölçekte plan, imar planı ile değişiklik ve revizyonları müellifi şehir plancısı olmak üzere Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılarak veya yaptırılarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak ve Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle kesinleşir (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi'nin 09/06/2011 tarih ve 2008/87 E, 2011/95 K. sayılı Kararı ile.) yürürlüğe girer. İlgili kuruluşlar bu madde kapsamında yapılan planları devir tarihinden itibaren beş yıl süreyle değiştiremezler. Bu süre içerisinde imar planlarına ilişkin olarak, verilecek mahkeme kararlarının gereklerinin yerine getirilmesini teminen yapılacak imar planı değişikliğine ilişkin iş ve işlemler Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca bu maddede belirtilen usul ve esaslara göre gerçekleştirilir. İlgili kuruluşlar görüşlerini onbeş gün içinde bildirirler. Bu madde kapsamında yapılan her ölçekteki plan ve imar planlarında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17 nci maddesinin (a) bendinin ikinci ve sekizinci paragrafındaki hükümler uygulanmaz. Özelleştirme sürecinde ihtiyaç duyulması halinde, bu planlara göre yapılacak imar uygulamasına ilişkin parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılır veya yaptırılır. Bu parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca onaylanır (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi'nin 09/06/2011 tarih ve 2008/87 E, 2011/95 K.sayılı Kararı ile.) Bu planlara göre yapılacak yapılarda her türlü ruhsat ve diğer belgeler ile izinler, ilgili mevzuat çerçevesinde yetkili kurum ve kuruluşlarca verilir." hükmü bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul yönünden;
Davalının usule ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Esas yönünden;
Dava konusu imar planlarındaki değişikliklerin, getirilen kullanım kararlarının ve yapılaşma koşullarının çevre ve imar bütünlüğünü ve sosyal donatı dengesini bozucu nitelikte olup olmadığının, bozuyor ise sosyal donatı dengesini hangi yönlerden bozduğunun somut değerlendirme yapılmak suretiyle incelenmesi, söz konusu plan değişikliklerinin bölgenin özgün ve doğal yapısına uygun olup olmadığının, dava konusu taşınmazın hangi planlama bölgesinde olduğunun belirlenerek ilgili planlama bölgesinde bulunan imar planları bütünlüğüne, üst ölçekli imar planları ile imar planlarının kademeli birlikteliği ilkesine, imar mevzuatına, emsal değer, yükseklik ve planlama alanındaki fonksiyonlar açısından şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olup olmadığının, uyuşmazlığa konu parsellere verilen fonksiyonun yer seçimi bakımından uygun olup olmadığının irdelenmesi amacıyla 09/10/2018 tarihli Dairemiz kararı üzerine 28/06/2019 tarihinde Naip Üye … niyabetinde …, …, …'nin katılımıyla oluşan bilirkişi kurulunca mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle şu tespitler yer almaktadır:
- 20/12/2000 tarih ve 293 sayılı Urla Belediye Meclisi kararıyla 1/1.000 ölçekli Urla-İçmeler Uygulama İmar Planının onaylandığı, anılan planda dava konusu parsellerin “Turizm Tesis Alanı (Özel İdare Kaplıca Kompleksi)” kullanımında kaldığı, uyuşmazlık konusu parsellerden … ada, … ve … sayılı parsellerin aynı zamanda kısmen “I. Derece Doğal Sit Alanı” sınırları içerisinde kaldığı,
- 26/12/2001 tarih ve 200 sayılı Urla Belediye Meclisi kararıyla uyuşmazlık konusu parselleri kapsayan 1/5000 ölçekli Urla Nazım İmar Planının (1. Etap) onaylandığı, söz konusu alanın "Turizm Yerleşme Alanları" başlığı altında “Kaplıca Tesis Alanı” olarak planlandığı, uyuşmazlık konusu … ada, … ve … sayılı parsellerin aynı zamanda kısmen I. Derece Doğal Sit Alanı sınırları içerisinde, … ada, … sayılı parsel ile . ada, … ve … sayılı parsellerin aynı zamanda Jeolojik Açıdan Önlemli Alanlar (Zemin Suyu Yüksek Alanlar) kapsamında kaldığı,
- 13/08/2007 tarih ve 05.01-1.949 sayılı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin onaylandığı, anılan plan değişikliği ile Urla 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında "Turizm Tesis Alanı (Kaplıca Tesis Alanı)" kullanımında kalan … (…) Mahallesi, … pafta, … ada,… ve … sayılı parsellerin Urla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün talebi doğrultusunda … Holding A.Ş. tarafından Milli Eğitim Bakanlığına bağışlanmak üzere Deniz Meslek Lisesi yapılması amacıyla "eğitim alanı" olarak belirlendiği, ayrıca … ilçesi, … Mahallesi, … ada, …, … ve … sayılı parsellerin Urla Devlet Hastanesinin taşınması amacıyla "spor alanı" kullanımından "sağlık tesis alanı" kullanımına dönüştürülmesi yönündeki plan değişikliğiyle mülga Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 27. maddesi kapsamında eşdeğer alan ayrılmak amacıyla … ada, … sayılı parselde "spor alanı" kullanımının öngörüldüğü,
- 12/05/2008 tarih ve 01.1290 sayılı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile onaylanan 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği kapsamında … ada, … sayılı parselin plan değişikliği sınırı içerisinde kalan kısmının “spor alanı”; … ada, … ve … sayılı parsellerin plan değişikliğinde kalan kısmının “spor alanı”, “E:0.40 H:7.00 m. yapılaşma koşullu eğitim tesis alanı” ve “10 m.lik taşıt yolu”; … ada, … sayılı parselin plan değişikliği içerisinde kalan kısmının ise “E:0.40 H:7.00 m. yapılaşma koşullu eğitim tesis alanı” ve “10 m.lik taşıt yolu” olarak planlandığı,
- 04/08/2015 tarihinde “İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ve … Parseller Uygulama İmar Planına Esas Jeolojik-Jeoteknik Etüt Raporu”nun, 11/10/2016 tarihinde “İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi, …, … ve … Ada/Parseller Uygulama İmar Planına Esas Jeolojik-Jeoteknik Etüt Raporu'nun onaylandığı, söz konusu Jeolojik-Jeoteknik Etüt Raporlarında planlamaya konu alanın yerleşime uygunluk açısından “Önlemli Alan (ÖA.2.1.) ve Önlemli Alanlar 5.1. (ÖA-5.1.) Mühendislik Problemleri Açısından (şişme-oturma ve taşıma gücü açısından) Önlemli Alanlar” olarak belirtildiği,
- Özelleştirme Yüksek Kurulunun 07/04/2014 tarihli, 2014/13 sayılı ve 25/01/2016 tarihli, 2016/10 sayılı kararları ile özelleştirme kapsam ve programına alınan Hazine adına kayıtlı, toplam 115.918,00 m2 yüzölçümlü, İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada,…,… ve … sayılı parseller ile … ada,… ve … sayılı parsellere yönelik “kentsel gelişme alanı” kullanım kararı getirilen 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ile "ticaret + turizm + konut alanı", "günübirlik tesis alanı", "eğitim alanı", "park alanı", "kuru dere yatağı" ve "taşıt yolu" kullanım kararları getirilen 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve "ticaret + turizm + konut alanı (e:0.40, yençok:2 kat)", "günübirlik tesis alanı (e:0.20, yençok:2 kat)", "lise alanı", "park alanı", "kuru dere yatağı" ve "12 ve 10 m.lik taşıt yolu" ile "7 m.lik yaya yolu" kullanım kararı getirilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin … tarih ve … sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla onaylandığı ve 08/05/2018 tarihli, 30415 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği, … ada, … sayılı parselden Enerji Nakil Hattının geçtiği,
- Dava konusu parsellerin Urla … olarak bilinen … Mahallesi sınırları içerisinde; İzmir-Çeşme Otoyolunun … kavşağından … Caddesine bağlanan kavşağa komşu konumda, … Caddesi güneyinden başlayarak … Caddesi batısında devam eden alanda konumlandığı,
- Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre … ada, … sayılı parselin 33.339,00 m2 büyüklükte ve “iki binayı havi hali arazi” vasfında olduğu; … ada, … sayılı parselin 65 m2 büyüklükte ve “kaynak” vasfında; … ada, … sayılı parselin 27.634 m2 büyüklükte ve “hali arazi” vasfında; … ada, … sayılı parselin 22.935 m2 büyüklükte ve “tarla” vasfında ve … ada, … sayılı parselin 31965 m2 büyüklükte ve “tarla” vasfında olduğu,
- Dava konusu parsellerden … ada,… sayılı parselde konumlanan … Deresi yan kolu hususunda … tarih ve … sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğü yazısı ile; “parselin içerisinde … tarih ve … sayılı yazılarında belirtilen doğal olarak çıkan mineralli kaynak suyu oluşumu ve kaynak suyunun iletimini sağlayan kanal bulunmaktadır. Bu kaynak suyu rezervuarı ve akış kanalının genişliğinin aynen korunması ve imar planlarına işlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, Kaynak suyu iletimi kanalının her iki sahilinde 5,00 metre genişliğinde bir alan kullanılmayıp boş bırakılmalıdır. İmar planlarında kaynak oluşumuna müdahale edilmemesi ve işlevine zarar verilmemesi gerekmektedir. Arazide kendiliğinden çıkan doğal su kaynaklarının korunması konusu, İdaremiz görev alanı dışında kaldığından 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği gereğince konuyla ilgili işlemler için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığından görüş alınması uygun olacaktır” şeklinde kurum görüşü bildirildiği,
- Urla Belediye Başkanlığının … tarih ve … sayılı kurum görüşünde belirtilen “ilçemiz sınırları dahilinde bulunan alanlarda 1., 2. ve 3. Derece Doğal Sit Alanlarının koruma statülerinin ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ ve ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları’ olarak tescil edilmesinin uygun olduğuna ilişkin İzmir 1. No.lu TVK Bölge Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararı ve … tarih ve … sayılı Bakanlık Makamı Oluru ile onaylanan sit paftalarında söz konusu parsellerin batısı Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanında kalmakta, söz konusu parseller sit komşuluğunda yer almaktadır” ifadeleri temelinde dava konusu parseller için herhangi bir koruma alanı statüsünün bulunmadığı,
- Dava konusu parsellerden … ada, … ve … sayılı parselde terk edilmiş yapılar haricinde herhangi bir yapılaşma bulunmadığı, … ada, … sayılı parselin güney komşuluğunda eğitim tesisi alanının bulunduğunun tespit edildiği,
- Plan değişiklikleri kapsamında "spor alanı" kullanımının kaldırıldığı, "eğitim tesis alanı" kullanımının ise küçültüldüğü,
- Dava konusu plan değişikliklerine ilişkin Plan Açıklama Raporunda plan değişikliğinin gerekçesinin;
“5.1. PLANLAMA GEREKÇESİ
Planlama gerekçesi kapsamında fiziki ve teknik eşikler, mülkiyet durumu, çevredeki kullanımlar ve üst ölçek planlama kararları da gözönünde bulundurularak MALİYE HAZİNESİ adına kayıtlı… Mahallesi … ada …, … ve … no.lu ve … ada …, … no.lu parsellerin “Günübirlik Tesis Alanı, Ticaret+Turizm+Konut Alanı (TİCTK), Lise Alanı ve Park” olarak planlanabileceği tespit edilmiştir. Bu doğrultuda parsellere yönelik 1/100.000 ve 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişiklikleri, 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği hazırlanmıştır.” (s.28), olarak belirtildiği,
Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler temelinde, dava konusu alanda plan kararlarında değişikliğe gidilmesinin 24/11/1994 tarih ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 1. maddesinde geçen “ekonomide verimlilik artışı, kamu giderlerinde azalma sağlamak, Hazineye ait taşınmazları değerlendirmek suretiyle kamuya gelir elde etmek gerekçelerinden birisi ile özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemek” amacı doğrultusunda söz konusu alanın özelleştirme kapsam ve programına alınması ile ilişkili olduğu, Plan Açıklama Raporunda yer verilen açıklamalar temelinde plan değişikliği gerekçesi olarak ifade edilmemekle beraber, dava konusu taşınmazların statüsünde gerçekleştirilen değişimin dava konusu alanda 1/100.000, 1/25.000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekte plan yapılmasına şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve imar mevzuatı kapsamında geçerli nesnel bir gerekçe oluşturduğu,
Dava konusu plan değişikliklerinin planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olarak planlanmış olduğu,
1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında günübirlik tesis alanı, eğitim alanı, park alanı, kuru dere yatağı ve taşıt yolu kullanım kararlarının plan ölçek özellikleri dikkate alındığında 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çelişmediği,
1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında günübirlik tesis alanı (e:0.20, yençok:2 kat), lise alanı, kuru dere yatağı, park ve 12. ve 10 m.lik taşıt yolu ve 7 m.lik yaya yolu kullanım kararlarının plan ölçek özellikleri dikkate alındığında 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çelişmediği,
Yürürlükte bulunan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı 7.2. sayılı plan hükmünde belirtildiği üzere çevre düzeni planı ile belirlenen alan sınırlarının alt ölçekte kesinleştirileceği hususu temelinde, Orman Alanı ve Doğal Sit Alanı plan kararları açısından dava konusu plan değişikliklerinin plan ölçek özellikleri gereği 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çelişmediği,
1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında günübirlik tesis alanı, eğitim alanı, park alanı, kuru dere yatağı ve taşıt yolu kullanım kararlarının plan ölçek özellikleri dikkate alındığında 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çelişmediği,
1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında günübirlik tesis alanı (e:0.20, yençok:2 kat), lise alanı, kuru dere yatağı, park ve 12. ve 10 m.lik taşıt yolu ve 7 m.lik yaya yolu kullanım kararlarının plan ölçek özellikleri dikkate alındığında 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çelişmediği,
Yürürlükte bulunan 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı 6.11. sayılı plan hükmünde belirtildiği üzere çevre düzeni planı ile belirlenen alan sınırlarının alt ölçekte kesinleştirileceği hususu temelinde, Orman Alanı ve Doğal Sit Alanı plan kararları açısından dava konusu plan değişikliklerinin plan ölçek özellikleri gereği 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çelişmediği,
Alanın jeolojik özelliklerine ilişkin olarak Jeolojik Etüt çalışmalarının ilgili mevzuat gereği tamamlanmış olduğu,
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinde dava konusu alanda öngörülmüş olan 12 m. genişlikteki yol kararının, ana dağıtıcılar ile iskân, turizm ve diğer alanlar arasındaki bağlantıyı sağlamak ve bu alanların birbirleri arasındaki trafik dağıtımını yapmak üzere, sürekliliği sağlanacak şekilde “Semt Dağıtıcısı” statüsünde bir yol olarak planlanmış olduğu hususu dikkate alındığında, dava konusu alanda öngörülmüş olan “12 m. genişlikte 2. Derece Kentsel Yol” plan kararının gerek güzergâhının, gerekse genişliğinin planda atanan işlevini yerine getirmek için uygun ve yeterli olduğu,
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinde öngörülmüş olan 10 m. genişlikteki yol kararlarının, iskân, turizm ve diğer alanlar içindeki erişim yollarının trafiğini toplamak ve semt dağıtıcısı olan yollara aktarmak üzere “Yerel Dağıtıcı” statüsünde bir yol olarak planlanmış olduğu hususu dikkate alındığında, dava konusu alanda öngörülmüş olan “10 m. genişlikte 3. Derece Kentsel Yol” plan kararının gerek güzergâhının, gerekse genişliğinin planda atanan işlevini yerine getirmek için uygun ve yeterli olduğu,
1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde öngörülmüş olan 7 m.lik yaya yolu kararlarının ulaşım ağının en uç noktasında yaya erişimi amaçlı ayrılan yollar olarak planda atanan işlevini yerine getirmek için uygun ve yeterli olduğu,
Dava konusu 1/5000 ve 1/1000 ölçekli plan değişiklikleri ile dava konusu alanda hiçbir kamusal kullanıma özel genel otopark ayrılmamış olduğu hususu dikkate alındığında, dava konusu plan değişiklikleri kararlarının planlama esasları, şehircilik ilkeleri, imar mevzuatı ve kamu yararına uygun olmadığı,
Dava konusu alanda "park alanı" kullanımı büyüklüğünün yeterli olduğu,
Konumsal özellikleri itibariyle değerlendirildiğinde, "eğitim alanı" kullanımının … Yolu ile 12 m. ve 10 m.lik taşıt yollarından son derece erişilebilir olduğu ve alan eğiminin düze yakın olması itibariyle eğitim alanı kullanımı için uygun olduğu; alan büyüklüğü itibariyle bakıldığında Eğitim Alanı / Lise Alanı kullanımına ayrılan alanın imar mevzuatı ile Meslek Lisesi alanları için Yönetmeliğin Ek -2 Tablosu’nda öngörülen 10.000 – 25.000 m2 aralığındaki büyüklük koşulunu sağladığı,
Ancak;
1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ve 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ile öngörülen "kentsel gelişme alanı" plan kararlarının, turizm gelişmelerine ilişkin sorun tespitlerinin çözümü amaçlı stratejiler kapsamında İzmir – Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği; 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında "ticaret + turizm + konut alanı" kullanım kararı kapsamındaki konut kullanımının üst ölçekli plan kararlarına aykırı olması itibariyle 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği; ayrıca"ticaret + turizm + konut alanı" kullanım kararı ile alanda konut kullanımı üzerinden ilave nüfus getirilmesi nedeniyle 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği; 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında "ticaret + turizm + konut alanı" kullanım kararı kapsamındaki konut kullanımının üst ölçekli plan kararlarına aykırı olması itibariyle 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği; ayrıca "ticaret + turizm + konut alanı" (E:0.40, Yençok:2 kat) kullanım kararı ile alanda konut kullanımı üzerinden ilave nüfus getirilmesi nedeniyle 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği hususları temelinde, dava konusu plan değişiklikleri ile öngörülen plan kararlarının üst ölçekte İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı hedef ve stratejileri ile plan ana kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği, “planların kademeli birlikteliği ilkesi”ne aykırı olduğu,
1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ile öngörülen "kentsel gelişme alanı" plan kararlarının, turizm gelişmelerine ilişkin sorun tespitlerinin çözümü amaçlı stratejiler kapsamında 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği; 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında "ticaret + turizm + konut alanı" kullanım kararı ile alanda konut kullanımı üzerinden ilave nüfus getirilmesi ve yürürlükte bulunan plan kararlarında öngörülen sosyal altyapı alanlarından "Spor Alanının" kaldırılması, "Eğitim Alanının" ise küçültülmesi nedeniyle 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği; 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile öngörülen plan kararları kapsamında "ticaret + turizm + konut alanı" (E:0.40, Yençok:2 kat) kullanım kararı ile alanda konut kullanımı üzerinden ilave nüfus getirilmesi ve yürürlükte bulunan plan kararlarında öngörülen sosyal altyapı alanlarından spor alanının kaldırılması, eğitim alanının ise küçültülmesi nedeniyle 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında öngörülen plan kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği hususları temelinde, dava konusu plan değişiklikleri ile öngörülen plan kararların üst ölçekte 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı hedef ve stratejileri ile plan ana kararları ve plan hükümleri ile çeliştiği, “planların kademeli birlikteliği ilkesi”ne aykırı olduğu,
Orman Alanı sınırlarına ilişkin 1/100.000 ölçekli İzmir – Manisa Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı 8.11.3 sayılı plan hükmü gereği ilgili kurum (Orman Bölge Müdürlüğü) görüşünün dava dosyasında bulunmadığı ve Plan Açıklama Raporunda orman alanlarına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği; dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında (davalı idarece sehven konulduğu belirtilen) sit alanı beyanlarının bulunduğu hususu da göz önünde bulundurularak plan değişiklikleri hazırlık aşaması sırasında ilgili kurum (İzmir I. No.lu TVK Bölge Komisyonu) görüşünün alındığına dair herhangi bir belgenin dava dosyasında bulunmadığı ve Plan Açıklama Raporunda Nitelikli Doğa Koruma ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanlarına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği; dava konusu alanın jeotermal kaynak koruma alanı niteliğine ilişkin olarak (Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü DSİ 2. Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında da belirtildiği üzere) İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığından herhangi bir görüşün dava dosyasında bulunmadığı ve Plan Açıklama Raporunda jeotermal kaynak koruma alanına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği; dava konusu plan değişikliklerine konu alanda ilgili mevzuat gereği konuyla ilgili olarak İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığından ve Maden Tetkik Araştırmaları Enstitüsünden herhangi bir görüşün ve Urla (İzmir) 2154 Numaralı İşletme Ruhsatına İlişkin Kaynak Koruma Alanı Etüt Raporunun dava dosyasında bulunmadığı, Plan Açıklama Raporunda kaynak koruma alanlarına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği, plan kararlarında dava konusu alandaki kaynak koruma alanı sınırının işlenmemiş olduğu ve plan hükümlerinde 3. Derece Kaynak Koruma Alanına dair herhangi bir hükme yer verilmediği; dava konusu alanda 3. Derece Kaynak Koruma Alanı tespiti doğrultusunda termal kaynak/termal turizm potansiyeli bulunduğu dikkate alındığında, yürürlükte bulunan İzmir – Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı 7.32 sayılı plan hükmünde yer alan “Termal kaynak tespiti yapılan alanlar çevresinde, bu kaynakları kullanacak olan tarım (teknolojik sera) ve turizm sektörüne yönelik yatırımlar, Bakanlığın uygun görüşü alınmak şartı ile yapılabilir.” hükmü de göz önünde bulundurularak, 20/12/2000 tarihli plandan bu yana her planlama döneminde Kaplıca Tesis Alanı olarak planlanan alanın termal turizm niteliğinin kaldırılmasını öngören plan değişiklikleri konusunda ilgili kurum (Kültür ve Turizm Bakanlığı) görüşünün alındığına dair herhangi bir belgenin dava dosyasında bulunmadığı ve Plan Açıklama Raporunda Turizm Tesis Alanları plan kararının kaldırılma gerekçesine ilişkin herhangi bir analitik veriye yer verilmediği; Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 1. fıkrası hükümleri uyarınca, plan değişikliklerinin plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak şekilde ve kamu yararı doğrultusunda gerçekleştirilebilmesi için dava konusu plan değişikliklerinin dayalı olduğu nesnel gerekçenin bilimsel ve teknik verilerle de desteklenmesi gerekmesine rağmen, dava konusu alanın termal turizm niteliğini konu alan herhangi bir analitik değerlendirme yapılmadığı ve bu anlamdaki önemli veri eksikliğinin dava konusu plan değişiklikleri ile turizm işlevinin kaldırılması yönündeki plan kararlarının da yeterli bilgi, analiz ve kurum görüşlerine dayalı olmadığını ortaya koyduğu hususları temelinde plan değişiklikleri yapım sürecinde alanın doğal niteliklerinin gerektirdiği hususlarda ilgili kurum görüşlerinin alınmamış olması ve bilimsel ve teknik açıdan yeterli analitik değerlendirmelerin gerçekleştirilmemiş olması itibariyle dava konusu plan değişikliklerinin imar mevzuatı ve plan tekniğine aykırı olduğu,
Alanda plan değişiklikleri öncesinde hiçbir konut alanı plan kararının bulunmaması nedeniyle, mevcut bir yerleşik nüfusun bulunmadığı, plan değişiklikleri ile de 604 kişilik ilave nüfusun bu alanda yaşamasının öngörüldüğü; dolayısıyla, "turizm tesis alanı" olan kullanım kararının "ticaret – turizm - konut alanı" olarak değiştirilmesi sebebiyle alanda yeni bir kalıcı nüfusun gelmesi ile alanda nüfus artışından söz edilmesinin zorunluluk içerdiği hususu temelinde, dava konusu plan değişikliklerinde ticaret+turizm+konut alanı (TİCTK) kullanımı ile planlama alanı sınırları içerisinde yeni öngörülen ilave nüfusun gereksinimlerine yönelik olarak "park alanı" kullanımı öngörülmekle beraber, eğitim ve sağlık gibi kentsel – sosyal altyapı alanları öngörülmemiş olması itibariyle dava konusu plan değişiklikleri ile öngörülen plan kararlarının planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine, kamu yararına ve imar mevzuatına uygun olmadığı,
Dava konusu plan değişiklikleri kapsamında Kaplıca Tesis Alanı olarak gelişmesi hedeflenmiş olan … ada, … ve … sayılı parsellerdeki ticaret+turizm+konut alanı (TİCKT) kullanım kararının ağırlıklı olarak (%90) konut kullanımını içermesi ile turizm işlevinin konut işlevine değiştirilmesinin plan ana karar ve stratejilerine, planlama esaslarına, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırı olduğu,
Yürürlükteki plan kararları ile "spor alanı" ve "meslek lisesi alanı" olarak ayrılan … ada, …, … ve … sayılı parsellerin dava konusu plan değişiklikleri ile ticaret+turizm+konut alanı (TİCKT) kullanımına ayrılmasına ilişkin olarak, dava konusu planlama alanında karma kullanım kararı öngörüsünün ağırlıklı olarak (%90) konut kullanımını içerdiği; söz konusu alanın konut ağırlıklı karma kullanım alanına ayrılmasına ilişkin analitik verilerde önemli eksiklikler bulunduğu hususları temelinde, plan değişiklikleri öncesinde eşdeğer alan olarak ayrılan ve bölgeye hizmet eden "spor alanı" kullanımının kaldırılması ve "eğitim alanının" küçültülmesi ile elde edilen alanın ticaret+turizm+konut alanı (TİCKT) kullanımına ayrılmasında analitik verilere dayalı bir gerekçe bulunmaması itibariyle ticaret+turizm+konut alanı (TİCKT) kullanımı yerseçim ilkelerinin plan ana kararlarına uygun olmadığı,
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile küçültülen "eğitim alanı" ve kaldırılan "spor alanlarına" eşdeğer herhangi bir alan ayrılmamış olduğu dikkate alındığında, dava konusu plan değişikliklerinin Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinde belirtilen koşulların karşılanmaması itibariyle imar mevzuatına, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu,
Gerek Maden Tetkik Araştırma Müdürlüğü ve İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, gerekse Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi kurumlardan temin edilmesi gereken kurum görüşlerine dair dava dosyasında ve Plan Açıklama Raporunda herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamış olması ve 3. Derece Kaynak Koruma Alanı sınırı gibi bilgilerin plan değişiklikleri plan paftalarına işlenmemiş ve plan hükümlerine aktarılmamış olması itibariyle, "termal turizm alanı" işlevinden çıkarılarak elde edilen "günübirlik tesis alanı" kullanımının yürürlükteki plan ana kararlarına uygun olmadığı hususu dikkate alındığında, dava konusu alanda "günübirlik tesis alanı" (E:0.20, Yençok:2 kat) kullanımı yerseçiminin planlama esasları, şehircilik ilkeleri, imar mevzuatı ve kamu yararına uygun olmadığı,
Gerek Maden Tetkik Araştırma Müdürlüğü ve İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, gerekse Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi kurumlardan temin edilmesi gereken kurum görüşlerine dair dava dosyasında ve Plan Açıklama Raporunda herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamış olması ve 3. Derece Kaynak Koruma Alanı sınırı ve orman alanı sınırı gibi bilgilerin plan değişiklikleri plan paftalarına işlenmemiş ve plan hükümlerine aktarılmamış olması itibariyle, "turizm tesis alanı" işlevinden çıkarılan alanların "park alanı" kullanımına ayrılmasının yürürlükteki plan ana kararlarına uygun olmadığı; alanın üst ölçekli planlarda Orman Alanı olarak gösterilmesine karşın, alt ölçekli planlama çalışmalarına esas teşkil etmek üzere ilgili kurum (Orman Bölge Müdürlüğü) görüşünün de dava dosyasında bulunmaması ve Plan Açıklama Raporunda orman alanlarına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmemesi ile planlama çalışmalarına esas analitik çalışmalar açısından önemli veri eksikliği bulunduğu; ancak, eksik kurum görüşleri temelinde "park alanı" plan kararının planlama esasları, şehircilik ilkeleri, imar mevzuatı ve kamu yararına uygun olmadığı,
Plan değişiklikleri ile öngörülen toplam eğitim alanı kullanım kararının alanda yaşaması öngörülen nüfusun gereksinimlerini karşılayabilecek büyüklükte olmaması ve eğitim kullanımına ilişkin yapılaşma koşullarının plan kararları ile belirlenebilecek iken avan projeye bırakılmış olmasının alandaki yapılaşma dengesini bozucu olabilecek olması itibariyle planlama esaslarına, plan tekniğine, imar mevzuatına ve kamu yararına aykırı olduğu,
Dava konusu plan değişiklikleri ile uygulama ölçeğinde ada düzeni yapılaşma düzenindeki çekme mesafelerinin ön bahçe ve yan bahçe mesafeleri olarak belirlenmiş olmasının plan tekniğine uygun olmaması ve 12 m.lik ve 10 m.lik yollardan verilen 3 m.lik çekme mesafesinin alandaki yapılaşma dengesi ve yaşanabilirlik koşullarını bozucu olması itibariyle, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile öngörülen yapılaşma koşullarının planlama esasları, plan tekniği, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına uygun olmadığı, hususları dikkate alındığında, dava konusu imar planı değişikliklerinin planlama esasları, şehircilik ilkeleri, imar mevzuatı ve kamu yararına uygun olmadığı, tespit ve değerlendirmelerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı idarece rapora itiraz edilen hususlar bildirilmiştir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile anılan bilirkişi raporunun değerlendirilmesi sonucunda, dava konusu imar planı değişikliklerine davacı tarafından yapılan itirazlar ile davalı idarece verilen savunma ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde öne sürülen hususlar ele alındığında;
Dava konusu 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı bakımından;
Dava konusu alanın 16/11/2015 tarihinde onaylanan İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında turizm tesis alanı olarak belirlenen bölgede, küçük bir kısmının "doğal sit alanı" sınırı içerisinde yer aldığı ileri sürülmüş ise de, Dairemizin 14/11/2019 tarihli, E:2018/4740 sayılı ara kararına Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca verilen cevapta, İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında; İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun … tarihli, … sayılı kararı ile uygun bulunan, … tarihli, … sayılı Bakanlık oluru ile onaylanan karar eki paftaya göre dava konusu taşınmazların "doğal sit alanı" dışında kaldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunda, İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında dava konusu taşınmazların kısmen "doğal sit alanı" ve "orman alanı" gösterimli alanda kaldığı belirtilmiş olmakla beraber, Dairemizin anılan ara kararına İzmir Orman İşletme Müdürlüğünce verilen … tarih ve … sayılı cevapta, söz konusu alanın kesinleşmiş orman kadastrosuna göre orman sınırları dışında kaldığının tespit edildiği, alanda yapılacak olan iş ve işlemlerle ilgili kurumlarınca herhangi bir sakıncanın bulunmadığı bilgisinin verildiği anlaşılmaktadır.
Ara kararı cevaplarına göre, uyuşmazlık konusu taşınmazların doğal sit alanı ve orman alanı niteliği bulunmamaktadır.
Ayrıca, dava konusu çevre düzeni planının Bakanlıkça hazırlanan çevre düzeni planı gibi değerlendirilmesi söz konusu olmayıp, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunda belirlenen esasları gerçekleştirmeye yönelik Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca planlama yapılması amacıyla 3194 sayılı İmar Kanununda düzenlemeler yapılmıştır. Bu bakımdan dava konusu imar planlarının kendi içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava konusu 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planlarının her ikisi bakımından;
Raporda, İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planındaki "turizm tesis alanı" kararının, "kentsel gelişme alanı" olarak değiştirilmesinin anılan planların temel ilke ve stratejilerine aykırı olduğu, jeotermal kaynak potansiyeline sahip ve henüz yapılaşmaların yer almadığı bölgede turizm potansiyelinin hassasiyetle değerlendirilmesinin daha doğru bir planlama yaklaşımı olacağı ileri sürülmüş ise de, alt 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında dava konusu alanın mineralli su kaynağı bulunan kısmının "günübirlik tesis alanı" olarak planlandığı anlaşılmaktadır. Mineralli su kaynağının "günübirlik tesis alanı" kullanımında kalmasının, "kaplıca tesis alanı" kullanımına göre koruma-kullanma anlamında yararlanmayı öne çıkaran bir tercih olması nedeniyle turizm tesisi kullanımı lehine bir planlama yapılmıştır.
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları bakımından;
Dava konusu plan değişiklikleri ile bölgeye ilave nüfus getirildiği ancak nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının ayrılmadığı gibi bölge bütününe hizmet eden "spor alanı"nın kaldırıldığı, "eğitim alanının" küçültüldüğü, "otopark alanı" ayrılmadığı, turizm-ticaret-konut alanı imar adalarında 10-12 metrelik taşıt yollarından ve 7 metrelik yaya yolundan 3 metre çekme mesafesi bırakıldığı belirtilmiş ise de, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunda belirlenen esasları gerçekleştirmeye yönelik Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca planlama yapılması amacıyla 3194 sayılı İmar Kanununda düzenlemeler yapıldığı, bu bakımdan dava konusu imar planlarının kendi içerisinde değerlendirilmesi gerektiği açık olup, imar planı değişikliklerinin kendi aralarında uyumlu ve üst ölçekli planlara uygun oldukları, toplam 115.918 m2'lik planlama alanının %47,64'üne karşılık gelen 55.739,77 m2'lik kısmının sosyal donatı ve teknik altyapı alanı (lise alanı, yol ve park alanı) olarak ayrıldığı, ayrıca mevcut imar planında yakın çevresine 2 kat yapılaşma hakkı verildiği dikkate alınarak dava konusu parsellere tanınan 2 kat yapılaşma hakkının ve taşınmaza getirilen kullanım kararlarının çevre imar bütünlüğünü bozucu nitelikte olmadığı, sosyal donatı alanları ile teknik altyapı alanlarının tamamının dava konusu parselde ayrılmasının gerekli olmadığı, kaldı ki söz konusu eğitim alanının 10.297,36 m2 öngörüldüğü ve imar mevzuatı bakımından Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin meslek lisesi alanları için aradığı büyüklük koşulunu sağladığı, dava konusu alanda kısmen konumlanan Karapınar Deresinin yan koluna ilişkin gerekli tedbirlerin de alındığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak;
-Davaya konu taşınmazın bulunduğu alanda imar planı yapma yetkisinin Özelleştirme Yüksek Kuruluna ait olduğu,
-Davaya konu edilen imar planı yapılırken ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alındığı,
-Dava konusu imar planı değişikliklerinin üst ölçekli planlara aykırılık oluşturmadığı,
-Çevre ve imar bütünlüğü yönünden değerlendirildiğinde ise; 3194 sayılı İmar Yasasının 9. maddesinin 2. fıkrasında verilmiş olan yetkiye istinaden Özelleştirme Yüksek Kurulunca yalnızca dava konusu parsel ile sınırlı bir alana ilişkin imar planı değişikliği yapıldığı, çevresinde 2 katlı konut alanlarının bulunduğu bir alanda dava konusu uygulama imar planıyla taşınmazlara E:0.40, Yençok:2 Kat yapılaşma koşulları getirilerek çevreyle uyumlu yapılaşma şartları getirildiği, otopark ihtiyacının parsel içerisinde çözümlenebileceği, eğitim alanının standartları sağladığı, diğer taraftan dava konusu parselle sınırlı olarak yapılan bu değişikliğin sosyal ve teknik alt yapı dengesini etkileyecek nitelikte olmadığı, bu nedenlerle ayrıcalıklı haklar verilerek çevre imar bütünlüğünün bozulmadığı,
Bu durumda anılan imar planı değişikliklerinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesi kapsamında kalan DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 21/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.