14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18840 Karar No: 2020/7788 Karar Tarihi: 26.11.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18840 Esas 2020/7788 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, mirası hükmen reddetmekti. Davacılar mirasın borca batık olduğunu gerekçe göstererek bu talepte bulundu. Mahkeme davanın kabulüne karar verirken, davalılar temyiz etti. Mirasın hükmen reddine ilişkin davaların murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerektiği belirtildi. Murisin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Davalı-alacaklıların, terekenin borca batık olduğunu bilmemeleri ve bilmelerinin de mümkün olmaması durumlarında yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacıların sorumlu tutulması gerektiği ifade edildi. Ayrıca davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği vurgulandı. Kararın bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak; Türk Medeni Kanunu madde 605/2 ve Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzük madde 39/2. fıkrası gösterildi.
14. Hukuk Dairesi 2016/18840 E. , 2020/7788 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/09/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirası hükmen reddin tespitine ilişkindir. Davacılar vekili, 26/12/2007 tarihinde vefat eden muris ..."nin terekesinin borca batık olması nedeni ile mirası hükmen reddin tespitini istemiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili ve davalı Hazine vekili temyiz etmiştir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK"nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmemeleri ve bilmelerinin de mümkün olmaması, terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verilmesi durumunda yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir. Somut olayda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığı ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıkları araştırılmamıştır. Mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile taşınmazlarının, araç kaydının ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borç miktarının ilgili kurumlardan sorulması, Ziraat Bankasından ölüm tarihi itibari ile mirasbırakanın hesabına ilişkin hesap hareketleri araştırılmalıdır. Öte yandan, davacılar vekilinin vekaletnamesinde mirasın reddine ilişkin özel yetki bulunmamasına rağmen bu eksiklik tamamlatılmadan yargılamaya devam edilmesi, açıklanan hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın anılan gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.