Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/21725
Karar No: 2016/11936
Karar Tarihi: 31.05.2016

Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/21725 Esas 2016/11936 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, trafik denetimi sırasında aracının muayenesinin ve trafik sigortasının olmadığının tespit edilmesi üzerine cezai işlem yapılacağının kendisine bildirilmesi sonrasında polis memuruna karşı cebir ve tehdit gerçekleştirdiği iddiasıyla yargılanmıştır. Yerel mahkeme sanığın suçlu olmadığına karar vermiştir. Ancak, temyiz sonucunda CMK'nın 230/1-b maddesine aykırılık sebebiyle karar bozulmuştur. Mahkeme kararında, görevi yaptırmamak için direnme suçunun kamu idaresinin güvenilirliği ve işleyişini korumak amacıyla düzenlendiği, ayrıca kamu görevlisine karşı cebir veya tehdit fiili gerçekleştirilmesi durumunda bireysel özgürlük ve beden bütünlüğü de korunduğu ifade edilmiştir. TCK cebir terimi maddi ve manevi zorlamayı içermektedir. Cebirle, kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerine sebebiyet verilirse, fail ayrıca bu suçtan da beşinci fıkra uyarınca cezalandırılacaktır.
18. Ceza Dairesi         2015/21725 E.  ,  2016/11936 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
    HÜKÜM : Beraat

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Görevi yaptırmamak için direnme suçuyla korunan hukuki yarar, kamu idaresinin güvenilirliği ve işleyişi olup; bu suçta, kamu faaliyetlerine kişilerin saygı göstermelerinin sağlanması ve kamu görevlerinin yerine getirilmesini dolayısıyla da kamu görevini yerine getirenleri engellemeye yönelik fiillerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Bunun dışında, kendisine verilen görevi yerine getirmekte olan kamu görevlisine karşı cebir veya tehdit fiili gerçekleştirilmiş bulunulması durumunda görevli memurların, bireysel özgürlüğü ve beden bütünlüğünü de korunmaktadır. Maddede düzenlenen görevini yaptırmamak için direnme suçu, seçimlik hareketli bir suç olup kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanılması ile suç oluşmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, öncelikle engellenmek istenen işin o kamu görevlisinin görevine giriyor olması zorunludur. Kamu görevlisinin kendisine verilen görevi yerine getirmesini engellenmesine karşı yasal düzenlemeyle görevli memura yönelik koruma sağlamaktadır. TCK cebir terimi maddi ve manevi zorlamayı içermektedir. Maddi cebir yaralama suçu oluşturacak şekilde bir şiddet içerdiği, şiddetin de bireye yönelik fiziksel güç kullanılması olarak tanımlandığı kabul edilmektedir. TCK 265/1. maddesinde tanımlanan cebir öğesi, görevini yerine getirmeye çalışan kamu görevlisine karşı fiziki güç kullanılmasıdır. Cebrin sınırı, kasten yaralama suçunun temel şekli veya daha az cezayı gerektiren hâli kapsamında olmalıdır. Cebirle, kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerine sebebiyet verilirse, fail ayrıca bu suçtan da beşinci fıkra uyarınca cezalandırılacaktır. Cebir veya tehdidin alenî olması şart değildir. Bu manada cebir ve tehdit, kamu görevlisinin görevini yerine getirmesini engellemeye elverişli, doğrudan kamu görevlisine yönelik ve ortadan kaldırılmadığı sürece göreve devam edilmesine engel olan güç kullanılmasını ifade eder. Bu açıklamalar çerçevesinde, trafik denetimi yapan katılan ..."ın, sanığın sevk ve idaresindeki aracı durduğu ve gerçekleştirilen kontrolde, aracın muayenesinin ve trafik sigortasının olmadığının tespit edilmesi üzerine, sanık hakkında cezai işlem yapılacağının ve aracın trafik mevzuatı gereğince geçici olarak trafikten men edileceğinin sanığa bildirilmesi üzerine taraflar arasında tartışma yaşandığının sabit olduğu olay sırasında, 15/09/2010 tarihli tutanak içeriğinde katılanın aracın bir yere götürülmemesi için üzerinden anahtarını aldığı, sanığın ise “sen kimsin de anahtarı alıyorsun” diyerek katılandan anahtarı almaya çalıştığı, bu esnada katılanı iteklediği ve yumruğunu sıkarak vurmaya çalıştığı, araya bir başka jandarma görevlisinin girerek sanığın katılana vurmasını engellediği, ayrıca sanığın katılana hitaben “bak ben bu yaptığını yanına koyar mıyım” şeklinde sözler sarf ettiğinin tespit edildiği, katılanın yargılamanın aşamalarında değişmeyen beyanlarında sanık hakkında trafikten işlem yapılmasını önlemek için olay tutanağında belirtildiği şekilde kendisine vurmaya çalıştığı ve tehdit içeren sözler söylediğini beyan etmesi, 06/06/2011 tarihli celsede dinlenen tanıklar ... ve ..."in tutanak içeriğini doğruladıklarını beyan etmeleri ve sanığın da aşamalarda alınan savunmasında, rica anlamında katılanın kolunu tutarak aracın eksiklerini gidereceğini söylediğini beyanla tevilli ikrarda bulunduğunun anlaşılması karşısında, anılan bu delillere neden itibar edilmediği açıklanmadan, sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle CMK"nın 230/1-b maddesine aykırı davranılması,
    b) Mahkemece tanıkların dinlenme usulünü düzenleyen CMK"nın 52/1 ve 54/1. maddeleri uyarınca, her tanığın, ayrı ayrı ve sonraki tanıklar yanında bulunmaksızın dinleneceği ve kendilerine yemin verdirilemeyen ya da tanıklıktan çekilme hakkı olup da yemin etmek istemeyen kişiler dışında kalan tanıklara ayrı ayrı yemin verdirilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, tanıkların birlikte yeminleri yaptırılarak bir arada dinlenmeleri,
    Kanuna aykırı ve Üst Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas mahkemesine gönderilmesine, 31/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi