16. Hukuk Dairesi 2016/11267 E. , 2020/206 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 214 ada 8, 218 ada 2, 237 ada ...,... ada 40, 248 ada 11, 259 ada 16 ve 261 ada 4 parsel sayılı sırasıyla 16.789.61, 516.44, 176.06, 704.78, 6.446.59, 206.87, 873.04, 575,28 ve 2.186,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 237 ada 62, 64, 65 ve 239 ada 40 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, ifraz, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenleriyle davalı ... adına; 214 ada 8, 218 ada 2, 248 ada 11, 259 ada 16 ve 261 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar ise aynı nedenlerle davalı ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. İtirazları komisyonca reddedilen davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, tespitlerin iptali ile miras hisseleri oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tespitlerinin iptali ile, Tirebolu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1995/280-258 Esas-Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında, ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar ... ve arkadaşları, dava konusu taşınmazların müşterek murisleri ... ve ...’dan intikal ettiğini ve terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek, miras payları oranında adlarına tescilini istemişler; davalılardan ..., çekişmeli taşınmazların müşterek murisleri ...’dan intikal ettiğini, mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu adına tespit edilen taşınmazların kendisine isabet ettiğini; davalı ... ise, taşınmazların dedesi ... "dan intikal ettiğini, murisin taşınmazlarını sağlığında paylaştırdığını, bu paylaşım sonucunda bir kısım dava konusu taşınmazların yakın miras bırakanı ... ’a düştüğünü, ...’den gelen taşınmazların kendi adlarına tespit edilmediğini savunmuşlar ve tarafların kök murisi ... tarafından düzenlendiği anlaşılan ... tarihli paylaşım senedi davalılar tarafından dosyaya sunulmuştur.Buna göre taraflar arasındaki ihtilaf, taşınmazların müşterek muris ... ya da ...’den mi ve ya her ikisinden mi kaldığı, ...’dan kalmış ise sağlığında mirasçılarına dava konusu taşınmazları paylaştırıp paylaştırmadığı, paylaştırma ile zilyetliğin devredilip devredilmediği, ya da müşterek murisler öldükten sonra çekişmeli taşınmazların mirasçılar arasında usulüne uygun şekilde taksime konu edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisleri ... ve ...’dan intikal ettiği, ..."ın sağlığında kız çocuklarına yer göstermediği, kök muris ... ve ..."dan kalan taşınmazların mirasçılar arasında usulüne uygun bir şekilde taksime konu olmadığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazların tarafların hangi murisinden kaldığı, taksime ya da paylaşıma konu olup olmadığı, davalıların delil olarak sundukları paylaşım senedi mahallinde yöntemince uygulanıp dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmeden ve davalıların sundukları tanıklar da yöntemince çağrılıp mahallinde dinlenmeden hüküm kurulmuş olması nedeniyle, yapılan inceleme, araştırma hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, senet tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların kime ait oldukları, kimden kime kaldıkları, tarafların müşterek murisleri ... ya da ...’dan mı ya da her ikisinden mi kaldığı, kim tarafından, ne zamandan beri hangi hakka dayalı olarak kullanıldıkları, müşterek murislerin sağlığında taşınmazları çocukları arasında paylaştırıp paylaştırmadığı, paylaştırdıysa hangi taşınmazın kime düştüğü, zilyetliğinin devredilip devredilmediği, devredilmiş ise ne zaman devredildiği, paylaştırma yoksa murislerin ölümünden sonra terekesinin mirasçılar arasında taksim edilip edilmediği, taksim edildiyse taşınmazların kime düştüğü hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, senet tanıkları da dinlenilmek suretiyle davalıların dayandığı senedin içeriği ve nizalı taşınmazları kapsayıp kapsamadığı belirlenmeye çalışılmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; teknik bilirkişiden, keşfi takibe imkan verir, senedin kapsamını gösterir ayrıntılı rapor alınmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davanın miras payına yönelik olması nedeniyle payla sınırlı olarak görülmesi ve muristen gelen payları oranında davacılar adına tesciline, kalan paylar davaya konu olmadığından bu payların tespit malikleri üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, dava konusu olmayan diğer paylar yönünden kök muris ... mirasçıları adına tescile karar verilmiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.