Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/369
Karar No: 2021/381
Karar Tarihi: 21.01.2021

Danıştay 6. Daire 2021/369 Esas 2021/381 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/369
Karar No : 2021/381

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI : … (Mülga …) / …

DAVANIN KONUSU : 17/09/1992 tarih ve 92/3505 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince,Tetkik Hakimi …ın açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi gereğince incelendikten sonra aynı Kanunun 15. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ile 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 218. ve 219. maddeleri uyarınca Başbakanlığın hasım mevkiinden çıkarılarak, Cumhurbaşkanlığı hasım mevkiine alınarak işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari davaların açılması" başlıklı 3. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde; dava dilekçelerinde davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği, 14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde; dilekçelerin 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği, 15. maddenin 1. fıkrasının (d) bendinde; dilekçelerde 14 üncü maddenin 3/g bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere dilekçenin reddine karar verileceği, 5. fıkrasında; 1. fıkrasının (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği, hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yargılama usulü ilkeleri uyarınca, idari yargı merciilerinin taleple bağlı olarak hukuka uygunluk denetimi yapmaları nedeniyle ilgililerce dava dilekçelerinde davanın konusunun hiç bir tereddüde mahal bırakmaksızın açık ve net olarak ortaya konulması gerekmektedir.
İdari yargı yerinden hangi işlem ya da işlemlerin iptali talep ediliyorsa dava dilekçesinde bu durumun açıkça belirtilmesi; iptal talebinin hangi işleme ilişkin olduğunun konusu, mahiyeti gibi hususlarla birlikte, tarihi, sayısı ve davacıya tebliğ tarihi yahut öğrenme tarihi de yazılmak suretiyle karışıklığa mahal vermeden anlaşılır bir şekilde ortaya konulması ve iptali istenen idari işlem/işlemlerin dava dilekçesine eklenerek dava açılması gerekmektedir.
Öte yandan yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç olup, her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri yargı mercilerine bırakılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden: davacılar tarafından Çorum İli, Kuyucak Köyü, … Mevkiinde ikamet ettikleri, söz konusu taşınmazların bulunduğu alanın Bakanlar Kurulunca 17/09/1992 tarihinde "Afete Maruz Bölge" ilan edildiği, dava açmadan önce işlemin geri alınması talebiyle Çorum Valiliğine başvuru yapıldığı ve taleplerinin reddedilerek davacılara tebliğ edildiğinin belirtildiği, bununla birlikte dava konusu edilen Bakanlar Kurulu kararının ve afete maruz bölgede bulunduğu iddia edilen taşınmazlardan kaynaklanan menfaat ilişkisini gösteren tapu vb. belgelerin dava dilekçesine eklenmediği, Çorum Valiliğine yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin dava konusu edilip edilmediği açık olarak belirtilmediği, bu haliyle dava dilekçesinin 2577 sayılı Yasanın 3. maddesine uygun düzenlenmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda, yukarıda belirtilen hususların açıklığa kavuşturularak, iptali istenilen dava konusu işlemin/işlemlerin (Resmi Gazete tarih ve sayısı) gün ve sayısı ile afete maruz bölge ilan edilmesi nedeniyle tebliğ edilen herhangi bir uygulama işlemi olup olmadığı, edildi ise tebliğ tarihi, yoksa dava konusu işlemi öğrenme tarihi de açık ve net bir şekilde belirtilerek, idari işlemin hangi yönlerden hukuka aykırı olduğunun ve davacının menfaatini ne şekilde ihlal ettiğinin ortaya konulmak suretiyle, dava konusu işlem ile davacılar arasındaki menfaat ilişkisini gösteren, uyuşmazlık konusu alandaki taşınmazlara ait tapu kaydı/tapu tahsis belgesi vb. bilgi ve belgelerin de dava dilekçesine eklenerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 3. maddesine uygun biçimde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 3. maddesi hükmüne uygun bulunmayan dava dilekçesinin, aynı Kanunun 3622 sayılı Kanun ile değişik 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca bu kararın bildirim tarihinden itibaren 30 gün içinde belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden dava açılmak üzere REDDİNE,
2.Yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına,
3. Dilekçe örneği ve eklerinin davacılara iadesine, yenilenen dava dilekçesiyle dava açılmaması halinde, davacıların adli yardım talebinin kabul edilmesi nedeniyle dava açıldığı esnada tahsil edilmeyen yargılama giderinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacılardan tahsili için ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına, 21/01/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.




T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/369
Karar No : 2021/381

ADLİ YARDIM İSTEMİ KABUL KARARI

…, … vekilleri Av. … tarafından, 17/09/1992 tarih ve 92/3505 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açılan davanın, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi nedeniyle dosya incelendi, davacılar tarafından adli yardım isteminde bulunulduğu anlaşıldığından gereği görüşüldü:
03/03/2000 tarihli, 23982 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 4539 sayılı Doğal Afet Bölgelerinde Afetten Kaynaklanan Hukuki Uyuşmazlıkların Çözümüne ve Bazı İşlemlerin Kolaylaştırılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabulü Hakkında Kanunun 3. maddesinde: "Doğal afete maruz kalanların istemleri halinde, afetten kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin her türlü dava ve işlemlerde adli müzaheret hükümleri uygulanır. Ancak, doğal afete maruz kaldığını beyan edenler bakımından 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 465 ve 468 inci maddelerindeki delil gösterme ve şahadetname verme şartları aranmaz. Doğal afete maruz kalanlardan, afet tarihinden itibaren altı ay müddetle 3454 sayılı Adalet Teşkilatını Güçlendirme Fonu Kurulmasına Dair Kanunun 3 üncü maddesinin (e) bendinde belirtilen ücretler alınmaz." hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlıkta; adli yardım isteminin kabulü için gerekli olan şartların gerçekleştiğinin anlaşılması nedeniyle, davacıların adli yardım talebinin kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, adli yardım isteminin kabulüne, 21/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi