Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14924
Karar No: 2013/13746

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/14924 Esas 2013/13746 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir bağımsız bölümdeki ecrimisil ve elatmanın önlenmesi talebine ilişkindir. Mahkeme elatmanın önlenmesi davasının konusu kalmadığından, karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiş ve ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak kısa kararda verilen hüküm ile gerekçeli kararda yer alan hüküm arasında çelişki vardır. Bu nedenle, kararın uygun olması için kısa kararla gerekçeli kararın tutarlı olması gerekmektedir. Tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Ayrıca, Anayasanın 141. maddesi ve HMK'nin 297/2 ve 294. maddeleri gereği kararların alenen tefhim edilmesi ve açık olması gerekmektedir. Mahkemenin verdiği kararda HUMK'nun 428. maddesi gereği bozma kararı verilmiştir. Verilen karara göre, avukatlık ücretinin alınması ve temyiz edene geri verilmesi gerekmektedir. Kararda belirtilen kanun maddeleri: 1086 sayılı HUMK'nun 388. ve 389., 6100 sayılı HMK'nın 298. ve 297/2, 294. ve geçici 3. maddeleridir.
1. Hukuk Dairesi         2012/14924 E.  ,  2013/13746 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 06/06/2012
    NUMARASI : 2010/1-2012/193

    Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile davalı T.G."dan tahsiline ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.10.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat R. K. R.ile  temyiz edilen vekili Avukat A. Y.geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, bağımsız bölümdeki paya elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile davalı T. G."dan tahsiline karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten, son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (HUMK) 388., 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 298. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu HUMK"nun 389., yine HMK"nin 297/2. maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.Ne var ki, uygulamada HUMK"nun 381.maddesinin son fıkrasının HMK"nin 294.maddesinin getirdiği imkândan faydalanarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağı geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar  daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde, tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK"nin yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum oluşturur. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Somut olayda; kısa kararda "" ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile (51.234,66TL)     "" dendiği halde, gerekçeli kararda "" ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 51.234,66 TL"nin 31.12.2009 dava tarihinden itibaren davalı T.T.) G."dan tahsili ile davacıya ödenmesine ""  demek suretiyle, değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek, kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Kabule göre de; davalılar A.Y. ve M.G.B. hakkında açıkça bir hüküm kurulmamış olması ve kararın mefhumu muhalifinden bu davalılar hakkındaki davanın reddedildiği düşünülebilirse de bu kez lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesi  isabetsizdir.
    Hal böyle olunca, bu konudaki 10.4.1992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı da gözetilerek bir karar verilmek üzere  hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 01.10.2013  tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi