9. Hukuk Dairesi 2016/13661 E. , 2020/2592 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı T.C. Tarım Ve Orman Bakanlığı vekili ile davalı ... ve ... tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili,davacının vahidi fiat ile iş alan davalı .... Orman İşletme Şefliğinden vahidi fiat ile iş alan diğer davalı ... ve ... adına çalıştığını, orman kesim işi yaptığını, iş akdinin haksız fesih edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti ve resmi ve dini bayram ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... ve ..., kendilerinin ... Orman İşletme Şefliğinde istihsal - üretim işi yaptığını, bu konuda idare ile aralarında sözleşme olduğunu, kendilerinin Orman İşletme Şefliğinin kadrolu personeli olmadığını, aldıkları işi belirli zamanda bitirebilmek için sözlü sözleşme ile ihtiyacı olanları yevmiye ile istihsal üretim işinde çalıştırdıklarını savunarak,davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı Orman Genel Müdürlüğü, davacının Orman işletme şefliğinde çalışmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı ... nezdinde çalıştığı, diğer davalı ... ile aralarında herhangi bir iş ilişkisinin tespit edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar ayrı ayrı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Gerekçeli karar başlığında 3 numaralı davalı olarak " T.C. Tarım Ve Orman Bakanlığı " yerine " ... Orman İşletme Şefliğine İzafeten ... Orman İşletme Müdürlüğü " şeklinde yazılması, mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
2-Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre iş mahkemelerinin görevi, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesidir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun geçiş hükümleri başlıklı geçici 1. maddesinin 1. bendinde "Mülga 5521 sayılı Kanun gereğince kurulan iş mahkemeleri, bu Kanun uyarınca kurulmuş iş mahkemeleri olarak kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur.", 3. bendinde ise "Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur." düzenlemeleri getirilmiştir.
4857 sayılı Kanun"un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50"den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren aralarındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir.
Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde elli dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, iş yerinde sendika örgütlenmesi sonucu toplu iş sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 66. maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bunun dışında 4857 sayılı Kanun"un 4. maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1-Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
2-Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
3-Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
4-Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde, çalışanların, 4857 sayılı Kanun kapsamında olacakları belirtilmiştir.
Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler 4857 sayılı Kanun"a tabidir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilmesi gereken bir husustur.
Mahkemece yukarıdaki ilkeler ve kanun hükümleri çerçevesinde davacının yaptığı işe göre araştırma yapılarak davacının yaptığı işin orman işi olup olmadığı hususu tespit edilmeli ve akabinde göreve ilişkin olarak iş yerinde elliden fazla sayıda işçi çalışıp çalışmadığı ve buna bağlı olarak davanın 4857 sayılı Kanun"un 4. maddesi kapsamında iş mahkemesinin görev alanında kalıp kalmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönde bir değerlendirme yapılmadan doğrudan davanın esası hakkında hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 19.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.