1. Hukuk Dairesi 2012/15645 E. , 2013/13739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TENKİS
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı, mirasbırakan babası ...."ın önceki eşten olan çocuklarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak kendi parası ile aldığı arsayı 2. eşi davalı ... ile onun erkek kardeşi davalı ... adına tescil ettirdiğini, üzerindeki inşaatın yine mirasbırakanın parası ve emeği ile yapıldığını, 19 ada 2 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanın ölümünden sonra üvey annesi .... ve oğlu .... tarafından izale-i şuyu yoluyla satıldığını, bunu mal kaçırma kastıyla yaptıklarını ileri sürüp miras payı oranında tapuların iptali ile adına tescilini olmazsa tenkis istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının saklı payına tecavüz edilmediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.10.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .... ile temyiz edilen davalı .... vekili Avukat ..., davalı ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup mahkemece, davalı ..."ın 3. kişiden mal edinmesinde muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı, davalı ..."ye yapılan temlikin gizli bağış olup 1.4.1974 tarihli, ½ sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulanamayacağı, tenkis isteğinin de, alınan bilirkişi raporlarına göre davacının saklı payına tecavüz bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri dava konusu edilen taşınmazların tümünün değerinden davacının miras payına tekabül eden bölüm olup, eldeki davada, davacı dava dilekçesinde miras bırakan...."dan mirasçılarına intikal eden taşınmazları tek tek saymış, fakat bunlardan sadece 4164 ada 18 parsel sayılı taşınmazı dava konusu etmiştir. Sözü edilen taşınmazın dava tarihi itibariyle tamamının değeri 400.000,00 TL olarak tespit edilmiş olup, davacının babası ...."den gelen miras payı 3/20 olduğundan dava değerinin 60.000,00 TL olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Öyle ise, bu değer üzerinden davalı ... mirasçıları lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken dava konusu edilmeyen taşınmazların da hesaplamaya katılarak davacı aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 3. fıkrasındaki “ taşınmazların keşfen belirlenen değeri üzerinden davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden 41.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, bu davalı mirasçılarına verilmesine” cümlesinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine, “ Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı ... mirasçıları vekili için ( dava değerinin 60.000,00TL olduğunun kabulü ile) 6.850,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine” cümlesinin eklenerek düzeltilmesine, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 436/2. (6100 sayılı HMK"nin 370/2. md.) maddesi hükmün bu şekliyde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alının peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edenden alınmasına, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.