16. Hukuk Dairesi 2014/3371 E. , 2014/4945 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 1336 parsel sayılı ....606,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak ağaçlık vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. 1337, 1338 ve 1358 parsel sayılı sırasıyla ....189.79, ....064.77 ve 858,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
...- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve taşınmazın orman niteliğinde bulunmasına göre dava konusu 1336 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacılar vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün bu parsel yönünden ONANMASINA,
...- Dava konusu 1337, 1338 ve 1358 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, bu taşınmazların davalı ..."ın fiili kullanımında bulunduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahallinde yapılan keşif, uygulama ve beyanlara göre çekişmeli taşınmazların, öncesinde tarafların ortak murisi ..."nın fiilen kullanımında bulunduğu, ölümü ile mirasçılarına kaldığı, murisin ölümünden sonra ise murisin oğlu ve davalı ...’ın zilyet bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafça, paylaşma olgusu iddia ve ispat edilememiştir. Tereke paylaşılmadığı sürece, mirasçılardan biri ya da bir kaçı tarafından sürdürülen fiili kullanımın, tereke adına olduğunu kabul etmek zorunludur. Bu durumda ortak murisi ... mirasçısı olan davalı ...’ın fiili kullanımının, tereke adına sürdürüldüğünün kabulü gerekir. Hal böyle olunca, davacıların davasının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.