14. Hukuk Dairesi 2014/3944 E. , 2014/8143 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/01/2014
NUMARASI : 2013/392-2014/4
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 22.05.2013 gününde verilen dilekçe ile şikayet istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, İ..r ili, B.. ilçesi, Z.. köyü, .. parsel sayılı taşınmazda paydaş olduklarını, tapu kaydının beyanlar hanesinde 10.05.1948 tarihli ve .. yevmiye numaralı haciz şerhi bulunduğunu, haciz şerhinin üzerinden çok uzun zaman geçmiş olup dayanağının kalmadığını, terkini için Bergama İcra Müdürlüğüne başvurmalarına rağmen taleplerinin reddedildiğini belirterek haciz şerhinin terkinini istemiştir.
Davalı, Bergama 1. İcra Müdürlüğü davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, husumetin icra müdürlüğüne yöneltildiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacıların dava konusu taşınmazda 07.05.2013 tarihinde pay sahibi oldukları, haciz şerhinin ise 10.05.1948 tarihinde konulduğu anlaşılmıştır. Tapu kaydı incelendiğinde haciz şerhinin lehtarı tespit olunamamaktadır. Davacılar, haczin 1948 yılından kalması nedeniyle tapu müdürlüğüne başvurmuşlar, haczin kaynağının tespit edilemediği bildirilmiştir. Bergama 1. İcra Müdürlüğüne başvurmuşlar yine haczin hangi icra dairesi tarafından konulduğunun tespit edilememesi nedeniyle talepleri reddedilmiştir. Davacılar bunun üzerine Bergama İcra Hukuk Mahkemesine şikayet talebinde bulunmuşlar, bu talep de görevsizlik nedeniyle reddedilmiş ve dosya Asliye Hukuk Mahkemesine intikal etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde; “Çekişmesiz yargı, hukukun mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır” hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir.
Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu önce genel çerçevesi belirlenerek, daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Yani, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilebilir.
Somut olayda uyuşmazlığın tapu kaydındaki şerhin terkini isteğine ilişkin olmasına ve bu davalarda husumetin kural olarak şerh lehtarına yöneltilmesi gerektiğine göre uyuşmazlığın çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez.
Diğer yandan görülmekte olan bu davada tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan belirtmenin kimin yararına konulduğu yani lehtarı belirlenememiştir. Hukuki dayanağı saptanamayan ve yolsuz kayıt niteliğini kazanan şerhlerin terkininde lehtarı aramak mahkemelerdeki iş ve işlemleri çıkmaza sokma anlamına geleceğinden kaydın terkini istenirken davanın bu kayıtları tutmakla yükümlü tapu müdürlüğüne yöneltilmesi isabetli olacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.09.2013 tarihli 2013/14 - 93 Esas, 2013/1364 Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Bu durumda mahkemece husumetin tapu müdürlüğüne yöneltilmesi sağlanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken husumetin icra müdürlüğüne yöneltildiği belirtilerek davanın reddi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.