17. Ceza Dairesi 2019/3980 E. , 2019/4241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Onama
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığın yokluğunda verilen 02.06.2014 tarihli kararın sanığın duruşmada bildirdiği bilinen son adresinde 13.08.2014 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, anılan maddeye göre tebligatın yapılabilmesi için daha önce muhataba bahse konu adreste usulüne uygun tebligat yapılmış olmasının gerektiği, ancak sanığa duruşmada bildirdiği adreste daha önce tebligat yapılmamış olduğu, bu haliyle sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nun 142 ve 143. maddeleri uyarınca hükmolunan 2 yıl 8 ay cezadan aynı Yasa"nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken netice cezanın 2 yıl 2 ay 20 gün yerine 1 yıl 14 ay 20 gün olarak belirlenmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK’nun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken sanığın adli sicil kaydındaki tekerrüre esas en ağır ilamın hükümde belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları kapsamında hak yoksunluklarına ilişkin hükümlerin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre iştirak halinde her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderleri ile ilgili infazda tereddüde yol açacak şekilde sanıklardan eşit olarak tahsiline hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; sanıklar hakkında kurulan hükümlere ilişkin hüküm fıkralarından TCK"nun 53. maddenin uygulanmasına yönelik bölümlerin çıkartılması ile yerlerine "TCK"nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ve hüküm fıkrasından “Toplam 27,20-TL yargılama giderinin sanıklardan eşit olarak alınarak hazineye gelir kaydına,” cümlesi çıkarılarak “Her bir sanığın sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmalarına, her bir sanık için düşen payın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL"den az olduğu takdirde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi ve suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.